Translate.vc / Portuguese → Turkish / Hetero
Hetero translate Turkish
787 parallel translation
Sou hétero.
Ben heteroyum.
Hétero imunda!
Pis hetero!
Ele é hetero ou gay?
Eşcinsel mi değil mi?
Ele é hetero.
O eşcinsel değil.
- A Dorothy não era "hetero"?
- Ben Dorothy'i düzgün sanmıştım.
- A Dorothy é "hetero".
- Öyle zaten.
P. S. Ela é hetero!
Bilgine ; lezbiyen değil!
- Desculpe, senhor, é hetero?
Affedersınız bayım, "erkek" misiniz?
A ideia de autêntico é pareceres o mais possível como o teu homólogo hétero.
Gerçekçilik, hetero muadiline olabildiğince benzemektir.
Um homem hétero.
Hetero bir erkeğe.
Se for entre o mundo gay e o mundo hétero, não é calúnia.
Gey dünyasıyla hetero dünyası arasında olsa okuma sayılmaz.
- Mulheres.
- Hetero.
Se tivesses lido o meu estudo saberias que os homens hetero socializavam assim.
Araştırmamı okusaydın, heteroseksüel erkeklerin dostluğunun böyle olduğunu bilirdin.
Gay ou hetero?
Gay misin normal mi?
Elas são heterossexuais?
Onlar hetero mu?
Acha que somos heterossexuais.
Bizi hetero sanıyor.
Ele é tão hetero e quer que todos o testemunhem.
- Ne kadar da heteroseksüel!
Quando um heterossexual põe um vestido por prazer, é um travesti.
Hetero bir erkek, elbise giyip cinsel hevesini giderirse o bir travestidir.
Acho que o Banky tem problemas com tudo aquilo que não é hetero, e eu sou apenas mais um paradigma da dita aberração.
Bence Banky'nin Heteroseksüel olmayan her şeyle ilgili sorunu var. Ben de sapkınlığın her türünü gösteren biriyim.
Já não podemos dizer que apenas pessoas hetero estiveram nesta casa.
Şimdi, bu eve sadece heteroseksüel insanların geldiğini söyleyemeyeceğiz.
Eles não faziam nenhuma distinção entre hetero e homossexualidade porque eram naturalmente bissexuais sem nem mesmo ter definido o conceito.
Onlar için heteroseksüellikle homoseksüellik arasında herhangi bir fark yoktu. Çünkü onlar doğal olarak biseksüeldi. Bunu adlandırmaya ihtiyaç bile duymadan hem de.
A Emily é hetero.
Emily'den bahsediyoruz. Emily is heteroseksüel.
Pensámos que a Carol era hetero.
Onunla evlenmeden önce Carol da heteroseksüel sanıyorduk.
A Emily é hetero.
- Emily heteroseksüel.
Hetero?
Heteroseksüel?
Como é que alguém tão lindo pode ser hetero?
Bu kadar yakışıklı biri nasıl heteroseksüel olabilir ki?
Estou a agir como um hetero e isso enoja-me!
Eşcinsel değilmişim gibi davranmak midemi bulandırıyor.
Gay, hetero, bi... Tailandês...
Eşcinsel, Heteroseksüel, Biseksüel, Thai, Onlar değişmeyi sevmez.
Mal posso esperar por ser hetero.
Hetero olmak için sabırsızlanıyorum.
Sempre o quis ser.
Ben hep hetero olmak istedim.
Hoje vamos aprender uma das melhores coisas de ser heterossexual...
Bugün hetero ilişkilerin bize sunduğu... muhteşem şeyleri öğreneceğiz. Arkadaşlık.
- Deus é hetero.
- Tanrı heterodur.
És tão boa a ser hetero.
Bir hetero olarak çok iyisin...
A última coisa da qual preciso agora é de um maricas que acabou de provar que é hetero a dizer-me quão sexy eu sou.
Dur bi dakka, ihtiyacım olan en son şey, senin gibi sınavını başarıyla vermiş birinin beni seksi bulması.
Não sabe bem ser hetero?
Normal olmak çok güzel değil mi?
Todos os bons são "hetero".
Bütün iyiler erkek çıkıyor.
Sim, estou a fazer bolinhos especiais, mas também bolinhos normais... para os "amigos hetero" ou "coitadinhos". Pois.
Evet özel browniler yapıyorum ama aynı zamanda çocuklar ve ezikler için de normal browniler yapıyorum
Esperava que estivesse aqui pelo menos um hetero.
En azından bir tane normal adam olur diye ummuştum.
- Isso agrada-me. - Ele é hetero.
O heteroseksüel.
Eles disseram que me visto como um hetero reprimido.
Baskıcı Heteroseksüel bir erkek gibi görünmem gerekiyormuş.
- És gay e ela é hetero.
- Sen gay'sin o değil.
O Richard é hetero e é um cliente novo.
Richard heteroseksüel ve yeni bir müşteri.
- Will, eu sou hetero.
- Will, ben heteroseksüelim.
Por favor, pensas que toda a gente é hetero.
- Sana göre kimse gay değil. O, gay.
Hétero!
Hetero!
E mostras ao mundo hétero " Eu posso ser um executivo.
Böylece, gey olmayanlara "Yönetici olabilirim" demiş olursun.
Porque, Kit... és hétero!
Çünkü Kit,... -.. sen normalsin. - Kim demiş?
Sou hetero.
Ben eşcinsel değilim.
"Hetero" com grandes qualidades gay.
Yani harika eşcinsel niteliklere sahip düz bir erkektir.
Okay, mas sou uma mulher hetero, por isso isto não significa nada.
Ben heteroseksüel bir kadınım.
Ele é hetero.
O gay değil.