Translate.vc / Portuguese → Turkish / Hexenbiest
Hexenbiest translate Turkish
153 parallel translation
"Uma marca Hexenbiest pode ser encontrada por baixo da língua, tanto na forma humana como na forma transformada." MARCA DE HEXENBIEST
Hexenbiest hem insan hem de yaratıkken dilinde olan izden tanınabilir.
És uma Hexenbiest. Tal como a Serena e a Camilla.
Sen bir Hexenbiest'sin aynı Serena ve Camilla'nın olduğu gibi.
Quem me pode culpar por ter cometido um erro e ter deixado que a Rainha Mellifer matasse outra Hexenbiest?
O zaman kimse beni Kraliçe Mellifer'in başka bir Hexenbiest'i öldürdüğü için suçlamaz.
Se alguma coisa me acontecer, não vai ser só um Grimm a matar uma Hexenbiest.
Eğer bana bir şey olursa bu bir Grimm'in Hexenbiest'i öldürmesi olmayacak.
- Duas Hexenbiests.
İki Hexenbiest.
Não namoras com uma hexenbiest.
Bir Hexenbiest'le, onu ciddiye almadan çıkman mümkün değil.
Como mais é que um humano se apaixonaria por uma Hexenbiest?
Başka türlü insan bir Hexenbiest'e nasıl âşık olur ki?
Quem é a Hexenbiest?
- Hexenbiest kim?
Parece que a Hexenbiest que tentou matar a tua tia cravou agora as suas presas no teu parceiro.
Anlaşılan teyzeni öldürmeye kalkan Hexenbiest, ortağını gözüne kestirmiş.
E o Hank é uma coisa, mas a Hexenbiest, não as queres irritar, meu.
Ayrıca Hank bir kişi ama Hexenbiest'leri kızdırmak istemezsin.
A única maneira de quebras um Zaubertrank de sangue é matar a Hexenbiest a quem o sangue pertence.
Kan Zaubertrank'ını bozmanın tek yolu içinde kanı olan Hexenbiest'i öldürmektir.
Aquela Hexenbiest esteve aqui.
- Şu Hexenbiest az önce buradaydı.
Tenho um encontro com a Hexenbiest.
Hexenbiest'le randevum var.
Conheci a Hexenbiest.
Hexenbiest'le tanıştım.
- E está em coma por causa de uma Hexenbiest.
- Ve bir Hexenbiest yüzünden komada.
- A que o Nick destruiu com a nossa ajuda, a propósito.
Nick'in bizim yardımımızla yok ettiği bir Hexenbiest'ten söz ediyoruz bu arada.
Tive uma encomenda de uma Hexenbiest.
Bir Hexenbiest'ten sipariş geldi.
Hexenbiest.
Hexenbiest.
Não pensei que isso fosse possível para uma Hexenbiest.
Bir Hexenbiest'in doğruyu söyleyeceğini hiç sanmazdım.
Não há muito tempo, quando eu era jovem, à espera do trono, descobriu-se que uma das amantes do meu pai era uma Hexenbiest.
Yakın zaman önce, ben tahta çıkmayı bekleyen genç bir delikanlıyken babamın metreslerinden birinin Hexenbiest olduğu ortaya çıkmıştı.
Pode perceber porque a minha mãe não queria um Hexenbiest na família, não que eu tenha preconceitos desses.
Benim annemin ailede bir Hexenbiest olmasını istememesini anlarsın. Ben de aynı ön yargıları taşıyor değilim tabii.
Não é preciso ser-se Hexenbiest para se ser bruxa.
Sanırım cadı olmak için Hexenbiest olmaya gerek yok.
É um Hexenbiest.
Bir Hexenbiest.
Não acredito que o nosso Capitão seja um Hexenbiest.
Yüzbaşının bir Hexenbiest olduğuna inanamıyorum.
Que um Capitão da Esquadra de Portland seja, pelo menos, em parte Hexenbiest, tenha sangue real, e tenha acordado a Juliette do coma com um beijo.
Portland Polis Departmanı'ndaki bir Yüzbaşı Kraliyet ailesine mensup ve yarı Hexenbiest ve Juliette'i komadan öpücükle uyandırdı.
Porque se um deles é real e o outro é um Hexenbiest...
Çünkü ebeveynlerinden biri Kraliyet mensubu ve diğeri de Hexenbiest ise...
E também é parte Hexenbiest. A Adalind também era, mas ja não é por tua causa.
Ayrıca eskiden Adalind'ın olduğu gibi, şu Hexenbiestlerden birisi ama senin sayende artık değil?
Lembras-te da outra Hexenbiest que foi à loja depois da Juliette entrar em coma?
Juliette komaya girdikten sonra dükkana gelen diğer Hexenbiestleri hatırla.
E se houver uma ligação entre a poção de purificação, que a Hexenbiest pediu, e o que aconteceu com a Juliette e o capitão e as obsessões compulsivas?
Ya Hexenbiestlerin sorduğu arınma iksiri ile Juliette ile Yüzbaşı arasında olan saplantı olayında bir bağ varsa?
Se houver uma ligação, podemos descobrir na lista que a Hexenbiest deu à Rosalee.
Eğer böyle bir bağlantı varsa bunu Hhexenbiestlerin Rosalee'e verdiği listeden bulabiliriz.
Tens os números das Hexenbiest.
Üzerinde Hexenbiest'in telefonu yazılı.
Se a Hexenbiest que veio à loja era a mãe da Adalind e contou à tua mãe que há um membro da realeza aqui, então deve ter sido para ele que ela fez a purificação.
Eğer dükkana gelen Hexenbiest Adalind'in annesi ise ve annene Portland'da bir asil olduğunu söylediyse bu arınma olayını muhtemelen onun için yapmıştır.
Sim, mas a palavra de uma Hexenbiest, mesmo que já não o sejas, não vale nada.
Evet ama eski de olsa bir Hexenbiest'in lafına güven olmaz.
Um pouco de Hexenbiest vai muito longe.
Hexenbiest'in gidecek çok yolu var.
Também dormiste com uma Hexenbiest.
Sen de bir Hexenbiest'le yatmıştın.
Quando os poderes de um Hexenbiest são removidos por um Grimm, não podem ser facilmente restaurados.
Bir Hexenbiest'in güçleri bir Grimm tarafından alındıktan sonra kolay kolay yerine gelmezler.
É um bom conselho, mas confiar num Hexenbiest é muito pior.
Güzel bir tavsiye. Fakat bir Hexenbiest'e güvenmek çok daha kötüdür.
É verdade que a mamã nunca gostou muito da cabra da tua mãe hexenbiest, que roubou o coração do nosso pai.
Annemin, babamın kalbini çalan o fahişe Hexenbiest anneni sevmediği doğrudur. Onun tabiriyle tabii, benim değil.
Porque não podemos restabelecer os teus poderes sem o coração de uma hexenbiest.
Çünkü bir Hexenbiest'in kalbi olmadan güçlerini geri getiremeyiz.
Não se consegue tirar sangue Hexenbiest de lado nenhum.
Hexenbiest kanını çıkarmak mümkün değil.
Para recuperares os teus poderes de Hexenbiest, tens de saber o que ela viu, sentir o que ela tocou e caminhar uma milha nos pés dela. - O quê?
Hexenbiest güçlerini geri kazanmak için neler gördüğünü bilmeli dokunduklarını hissetmeli ve onun ayağıyla yürümelisin.
Sim, e a mãe é uma Hexenbiest.
Evet. Annesi de Hexenbiest.
Porque em breve esta criança estará connosco, e tu serás uma Hexenbiest de novo.
Çünkü çocuk yakında aramızda olacak ve sen yeniden Hexenbiest olacaksın.
- Ela é aquela Hexenbiest?
- Adalind. - O Hexenbiest bu mu?
O pai da criança é da Realeza, os poderes vêm da Adalind, e faz sentido. A mãe dela era uma Hexenbiest.
Yani, çocuğun babası soylulardan olduğuna göre güçleri de Adalind'den geliyor olmalı, ki akla yatıyor çünkü annesi de bir Hexenbiest'ti.
Uma Hexenbiest que perdeu os poderes, pode recuperá-los.
Güçlerini kaybetmiş olan bir Hexenbiest, gücünü yeniden kazanabilir.
" És um Zauberbiest mestiço e da Realeza, a tua namorada é uma Hexenbiest, e eu sou um Grimm.
" Sen yarı-soylu züppe bir Zauberbiest'sin ve yanındaki kız arkadaşın bir Hexenbiest ve ben de bir Grimm'im.
Mas ela é um Grimm, e eu sou uma Hexenbiest.
Ama sonuçta o Grimm, ben de Hexenbiest'im.
Poder do tipo Hexenbiest.
- Evet, Hexenbiest türü bir güç.
Uma Hexenbiest mordeu-te a língua?
Dilini Hexenbiest mi yuttu?
Uma Hexenbiest.
Hexenbiest.