English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Hit

Hit translate Turkish

601 parallel translation
Hit him, Jeff.
Vur ona, Jeff.
- You mean you're not gonna hit him?
- Yani ona vurmayacak mısın?
Ouvi alguns de seus sucessos.
Hit şarkılarını duydum, oğlum.
Como favor, a dama que já foi nossa atração principal... e que está aqui como convidada... concordou em cantar a canção que foi a sensação do sul.
Kısa süre önce yıldızımız olan hanımefendi lütfetti güneyde hit yaptığı şarkıyı söylemeyi kabul etti.
R.F., é um sucesso!
R.F. bu süper bir film. Bir hit.
Heil, Hit... Caiam "Sie" mortos!
Canınız cehenneme!
E pensei que quando voltassemos aos Estados Unidos, se incluir esta cancao na sua actuacao, talvez seja um exito.
Birleşik Devletler'e geri dönersek diye düşündüm, bu şarkıya siz sahip çıkarsanız, sizin için bir hit olabilir.
Bom hit, papai.
İyi vuruş, baba.
Apresento-te 3 hits de ouro.
Kesin hit olacak 3 şarkı getirdim.
Sou assistente de produção de um homem chamado Justin, com dois sucessos na última temporada.
Justin adlı birinin prodüksiyon asistanıyım. Geçen yıl iki hit yaptı.
Tens escrito muitos exitos?
- Birçok hit yazdın mı?
Escrevi um éxito, Sr. Wilbur?
- Bir hit mi yazdım?
Sob circunstâncias correctas... um produtor ganharia mais com um fracasso que com um sucesso.
Doğru koşullar gerçekleşirse, bir yapımcı bir fiyasko oyunla hit oyundan çok daha fazla para kazanabilir.
Que nas circunstâncias correctas... um produtor ganharia mais com um fracasso que com um sucesso.
Dedin ki doğru koşullar altında, bir yapımcı bir fiyasko oyunla hit oyundan çok daha fazla para kazanabilirmiş.
- E se a obra for um sucesso?
- Ya oyun hit olursa?
Tem um êxito nas mãos.
Elinizde bir hit var.
Fiquem com o êxito de Hank Williams, "Cold, Cold Heart".
Hank Williams'ın hit parçası, "Cold, Cold Heart".
Aqui vai um tema que anda a tocar há umas semanas.
İşte birkaç haftadır hit listesinde olan şarkı.
E agora, entrando nos dez primeiros, chega o verdadeiro êxito dos anos setenta, que sozinho subiu 29 postos numa semana.
Ve şimdi, ilk 10'dakileri ezen, 70'lerin gerçekten ilk hit parçası geliyor. Bu öyle bir parça ki, bir haftada tam 29 sıra birden yükseldi!
A canção mais popular no Outono de 1939 era'Paris sera toujours Paris'.
1939 sonbaharının en hit şarkısı "Paris her zaman Paris kalacaktır." idi.
Seria um êxito.
Hit olurdu.
Jesus, não vais acreditar No sucesso que fizeste Por aqui
İsa, öyle bir hit yaptın ki inanamazsın
- Praticando para o hit parade?
Hit şarkılara mı çalışıyor?
Quando a festa oficial acabou, Hitler retirou-se imediatamente, mas Eva Braun convidou algumas pessoas a subir à sua pequena sala para uma festa de aniversário e uma delas encontrou um disco, com um êxito da altura, uma música para dançar.
Resmî kutlama bittiğinde Hitler inzivaya çekildi. Ancak Eva Braun bazı kişileri doğum günü partisi için üst katta bulunan oturma odasına çağırdı. Dans etmek için, hit parçalardan birine ait bir kayıt bulundu.
Se cantasse tão bem como grita, teríamos um sucesso.
Bağırdığın kadar iyi şarkı söylesen hit olur.
Vai ser um êxito.
Oraya hit götürüyoruz.
Cinco anos e cinco êxitos.
Beş yıl, beş hit şov.
Estou convencido de que vai ser um sucesso.
Bunun hit olacağına inanıyorum.
1930 maior sintonia pop :
1930'ların hit melodisi :
- Por que não compõe um sucesso.
- Al, hit bir şarkı yazıver.
Ok, aqui vem o hit no 3... algo mais lento, para acalmar. Um pouco de funk soft!
İşte 3 numaralı hitimiz... biraz ağır, sakinleşmek için.
Estão sempre a pedir este disco, que está no top da semana.
Hit listelerini roket gibi tırmanan bu parça istendi hep.
Eu não vou a um estúdio e digo que quero criar um novo hit.
Stüdyoya girip şey demiyorum : "Tutacak bir albüm yapacağım." Ben sevdiğim şarkıları söylerim.
Outras vezes, no seu regresso, depois de uma ausência de seis meses, os seus vocalizos alteraram-se, e surgem então novos cantos no Hit-Parade.
Bazı durumlarda ise döndüklerinde 6 ay önceki şarkıyı değiştirirler. başka bir şarkı gözdeleri olur.
Vou ter 20.000 por semana, uma série de êxito, vou aparecer na TV Guia!
Haftada 20 bin dolar kazanırım, hit bir dizi, yüzüm TV Guide'da çıkar!
Bem sabes que, mesmo um êxito perde dinheiro numa sala tão pequena.
Bu kadar küçük bir tiyatroda, hit olmuş oyun bile para kaybettirir. # Başkasını bul!
Foi um grande êxito.
Şarkı büyük bir hit olmuştu.
Heil...
Heil Hit... Hit.... Hi...
Teremos o bastante se fizermos sucesso na Broadway. Broadway?
Broadway'de hit olursak, yeterli paramız olur!
- Sucesso!
Bu bir hit oyun kokusu. Hit!
Temos um show que vai arrasar na Broadway.
Broadway'de hit olacak bir şovumuz var.
Se o primeiro disco tivesse sido um êxito, podíamos pressioná-los.
Eğer ilk albüm hit olmuşsa, o zaman onlara diyebilirdik ki...
- Já és um velhote. - Depois mudaram de nome para Spinal Tap.
"Thames Nehri Çocukları" daha sonra Spinal Tap adını alarak birkaç hit çıkardı.
O teu pai está a tentar acabar com aquela rapariga do bebé.
Your father's trying to put a hit on that girl with the baby.
Era, uh, um filme de prisão.
"Hit" bir hapishane filmiydi.
- Vai ser um sucesso.
- Hit olacak.
Mas quando tifóide completou a tarefa das conchas, quando a morte ea miséria hit, as pessoas desiludidas para direcionar seus líderes
Ama ne zaman tifo bombası işi yapmak için karar verdiğinde, ölüm ve yoksulluk, gibi nedenlerle insanlar,
Você que está aí dentro.
Came you a hit!
Até sou capaz de a publicar.
Ama bir hit?
Tem que ser um exito.
Bu büyük bir hit olacak.
Vamos, carrega no interruptor.
Pekala, düğmeye bas. hit the switch.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]