English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Hodgins

Hodgins translate Turkish

1,301 parallel translation
O agente Booth e a Dra. Brennan não são como a Angela e o Dr. Hodgins.
Ajan Booth ve Doktor Brennan, sen ve Doktor Hodgins değiller.
Zack, tritura uns ossos para que o Hodgins possa fazer uma análise isotópica, talvez consigamos saber onde morava.
Zack, bazı kemikleri temizle böylece Hodgins, izotop analizi yapabilir. Nerede yaşadığını, öğrenebiliriz.
Tenho novidades sobre a pele que o Hodgins encontrou no gatilho.
Hodgins'in tetikte bulduğu deriyle ilgili bilgi geldi. Evet.
O teu divórcio pode demorar.
Yani, boşanmanın ne kadar süreceğini söylemek zor. Hodgins.
- Diz ao Hodgins que ele fez um bom trabalho.
Hodgins'e iyi iş çıkardığını söyle.
- Eu digo-lhe isso, se...
Hodgins'e iyi iş çıkardığını söyleyeceğim, eğer....
- Também eu, Hodgins. Tenho de passar um algodão nas marcas de ligaduras.
Temel analiz için bağ yarıklarını temizlemem gerek...
Pronto. Hodgins, é o guitarrista. - Zack, tu és o Tommy.
Tamam, Hodgins, sen gitaristsin Zack, sen Tommy'sin.
Mais perguntas terão de ser por intermédio de um advogado.
Diğer sorularınız, bir avukat aracılığıyla olmak zorunda. - Hodgins.
O que não percebes em "segurança nacional"?
Ulusal güvenliğinin hangi parçası, bunu anlamadı, Hodgins?
- Hodgins...
Hodgins! Ben iyiyim.
- O Hodgins está bem?
Hodgins iyi mi?
- Ele tem queimaduras de terceiro grau.
Hodgins, 3. derece yanıkları var.
Estudo o caso, como o Hodgins.
Senin gibi sadece davada çalışıyorum.
Depois, o Hodgins passou ao Zack o frasco de peróxido de acetona tricíclico.
İleri alıyorum. Hodgins, Zack'e üç halkalı aseton peroksit kutusunu veriyor.
- Acha que o Hodgins é o Gormogon.
Gormogon. Hodgins'in Gormogon olduğunu düşünüyor.
O Hodgins revela sintomas de paranóia e um complexo racional de superioridade.
Hodgins, paranoya sergiliyor üstünlük hissini, mantığa vurduğu gibi.
Sabe tudo sobre sociedades secretas.
- Ne? Hodgins, tüm gizli toplulukları biliyordu.
- O Sweets diz que o Hodgins é o assassino.
Sweets, Hodgins'in katil olduğunu söylüyor.
Seria simpático bater à porta.
Dr. Hodgins kapıyı çalman iyi olurdu.
Estive a pensar na explosão.
Patlama hakkında düşünüyordum, Hodgins.
O Hodgins veio falar comigo e eu apanhei um susto tremendo.
Herkes öyle. Hodgins bana bakmaya gelmişti ve ödüm patladı.
O Hodgins discutiu comigo.
Hodgins benimle tartıştı.
O Hodgins fala-me disso há anos.
Hodgins, bunu bana yıllardır açıklıyor.
E, no entanto, arriscaste tudo para que o Hodgins não fosse ferido.
Hodgins yaralanmasın diye, hepsini riske attın.
É uma casa grande, quase como a casa do Hodgins, mas em mau estado.
Büyük bir yer. Neredeyse Hodgins'in evi kadar büyük ama harabe.
O que é isso, Hodgins?
Orada neler var, Hodgins?
O Booth, o Hodgins, o Zack, a Angela, a Caroline são meus amigos, mas...
Booth, Hodgins, Zack, Angela, Caroline- - hepsi arkadaşım ama ben...
Tive de dar autorização ao Hodgins.
Hodgins'e izin vermek zorundaydım.
É um tipo porreiro. Mas até entregar os papéis do divórcio assinados, não preciso que o Hodgins vos veja a venerá-lo, como se ele fosse um deus.
Ama Grayson, boşanma evraklarını imzalayana kadar herkesin ona, bir çeşit Tanrıymış gibi, bakmasını istemiyorum.
Pobre Hodgins.
Zavallı Hodgins.
- Hodgins?
Hey, Angie.
- Hodgins?
Hodgins!
Eu sou o Hodgins. Pensa nisso.
Ben de Hodgins'im.
- Hodgins?
Hey, Hodgins...
O Hodgins encontrou coral e rosas nos pneus da Portia Frampton.
Hodgins, Portia Frampton'ın tekerleğinde mercan ve gül bulmuş.
Ela está contente com o Hodgins.
Hodgins'le mutlu.
O que precisarmos para ajudar. - Vou avisar o Hodgins e o Clark.
-... başka ne varsa gönderecek.
A aumentar as fotos do cadáver para o Clark e o Hodgins.
Kalıntıların fotoğraflarını, kalitesini kaybettirmeden... -...
- Sem perderem qualidade.
Clark ve Hodgins için büyütüyorum.
Dr. Hodgins, a Scotland Yard quer saber das partículas encontradas que não indiciam Henley.
Londra Emniyet Müdürlüğü bulduğunuz, Henley'i işaret etmeyen bulgularla ilgileniyor.
Está tudo bem, Hodgins? Sim.
- Her şey yolunda mı, Hodgins?
- Hodgins, podes...
- Hodgins, sadece...
O Hodgins vai procurar partículas.
Hodgins, taneciklere daha yakından bakacaktır.
- Preciso dos ossos.
Kemiklere ihtiyacım var, adamım. Benim de, Hodgins.
Quem é?
Dr. Hodgins olduğuna inanıyorum.
- O quê?
Dr. Hodgins neymiş?
- O quê?
- Hayır, Hodgins.
- Não, Hodgins.
Tam olarak, çanlar çalmaya başladı.
- Sim.
- Hodgins ve Clark'a söyleyeyim.
O Hodgins e eu acabámos.
Hodgins ve ben ayrıldık ve...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]