English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Holo

Holo translate Turkish

185 parallel translation
Eu consigo arranjar-te um fantástico programa holográfico.
Sana muhteşem bir holo suit programı ayarlayabilirim.
- Tenho um holo-programa maravilhoso. Reservei uma câmara do Quark para nós.
- Ben de süper bir Hologram var ve Quark'tan bir süit ayırttım.
Tem o holo-programa desde os tempos da Enterprise.
Enterprise gemisinde çalıştığından bu yana holografik programı varmış.
O programa em funcionamento é uma holo-novela baseada no poema épico Beowulf da terra.
Çıkartılmış mı? Evet, görünüşe göre birileri tarafından, her sinaptik algılayıcılarında bulunan enerjisi, akıtılmış.
De acordo com as holo-personagens, ele tentou combater uma criatura de algum tipo e foi morto durante o processo. Morto?
Revirimi hayvan kalıntıları ile süslemeden önce, müsaade isteyebilirdiniz.
Os holo emissores deverão ser colocados em certas áreas chave, a Ponte, Engenharia.
Sanal yayımlayıcılar tam olarak Köprü, Makine Dairesi gibi, kilit yerlere yerleştirildiler.
Tenho o holo projector ligado.
Sanal projektörleri çalıştırdım.
Onde conseguiu este holo projector?
Sanal projektörleri nereden buldunuz?
Esperávamos configurar um sistema holo-projetor remoto, para lhe dar acesso para outras partes da nave.
Düzenlediğimiz uzaktan kumandalı sanal projeksiyon sistemi ile, gemide bulunan bazı bölümlere girişiniz sağlanacaktır.
Para poder fazer isto, tive de recalibrar seu campo de contenção, então sua holo-matriz estará muito sensível a rupturas.
Bütün bunları, yaparken, kapsama alanında bazı değişiklikler yapmak zorunda kaldığımızdan, sanal-matrisin çok duyarlı hale geldi.
Vejo que os novos holo-projetores estão a funcionar.
Yeni sanal-projektörlerin düzgün çalıştıklarını görüyorum.
Ele está no Centro de Holo-programação da Estação Júpiter.
Kendisi şu anda, Jüpiter İstasyonunda sanal-programlama merkezinde.
Você é um holo-engenheiro e você está rodando um programa que está a funcionar mal e temos tentado alcançá-lo.
Bir sanal-mühendisi olarak şu anda arızalanan bir programı çalıştırıyorsunuz ve ben de size ulaşabilmeye çalışıyordum.
É chamado de SDHT... Síndrome de Demência de Holo-Transferência.
Buna STDS deniyor- - sanal-taşıma deliliği sendromu.
Os holo-projetores remotos devem estar desligados.
Uzaktan kumandalı, sanal-projektörler devre dışı bırakılmışlardı.
Então por que esta nave continua aqui e não uma holo-grade?
O zaman neden gemi hala burada ve sanal ızgaralar görünmüyorlar?
Você disse que todos os holo-sistemas foram destruídos.
Bütün sanal sistemler yok edildi dedin.
Todas as holo-simulações foram terminadas.
Bütün sanal-simülasyonlar iptal edildi.
Também não consigo desligar o holo programa do Sr. Paris
Öyle görüyorum ki, Bay Paris'te, sanal programı henüz kapatmamış.
Os holo emissores também estão com defeito ou o computador não está aceitando comandos de voz.
Ya sanal yayımlayıcılar, yada ses komut sistemi arızalanmış durumdalar.
Por favor diga-me que tiveram algum sucesso na reinicialização dos holo emissores.
Lütfen bana, sanal yayımlayıcılara erişebildiğini söyle.
Nunca conseguiremos energia suficiente dos holo emissores para pará-lo.
Sanal-yayımlayıcılara gerekli enerjiyi sağlayacak durumda değiliz.
O filtro holográfico não funciona.
Efendim, holo filtreler çalışmıyor.
Mas quanto tempo acha que podemos ficar sem ser detetados, sem o filtro holográfico?
Ama holo filtresisiz, keşfedilmeden burada kalmamızı nasıl düşünebilirsiniz?
Felizmente para ti, eram só guerreiros holográficos.
Neyse ki senin için, Onlar sadece holo-savaşçıydılar.
Parece que o capitão Sulu decidiu não registrar aquela jornada em seus registros oficiais.
Çoğaltıcılar yok, holo-güverte yok. Biliyor musun, Akademide Yıldızfilosu
Se seus companheiros criarem qualquer problema, você será holo-pó.
Eğer arkadaşların sorun çıkartırsa holo-toz olursun.
Fui equipado com um autónomo, auto-sustentador, holo emissor móvel.
Kendime yeten bir donanımım var, kendini besleyen hareket eden sanal-yayımlayıcı.
Agora... fixe a frequência de banda delta do holo-emissor para 8.6 tetrahertz.
Şimdi... sanal yayımlayıcılara ait sekiz nokta altı tetraherz delta bant frekansına ayarla.
Transmitindo os padrões sinápticos da paciente dentro de um holo-armazenador antes que eles se degradem completamente.
Tamamen dağılmadan önce, hastaya ait sinaptik numunelerini sanal - tamponlara aktarıyorum.
Primeiro de tudo, nós podemos existir apenas dentro de ambientes equipados com holo-emissores, como esta Enfermaria.
İlk olarak, bizler sadece sanal-yayımlayıcıların olduğu bu Revir gibi yerler haricinde bulunamayız.
Se nós pudermos incrementar a massa do tecido enxertado rápido o suficiente, poderemos transferir os padrões sinápticos dela de volta para dentro do cérebro antes que eles se degradem nos holo-armazenadores.
Eğer doku gelişimini yeterince hızlandırabilirsek, onun sinaptik numunelerini, sanal tamponlarda kaybolmadan önce yeniden transfer edebileceğiz.
Fixe a frequência de banda delta do holo-emissor para sete terahertz.
Delta bandı frekansın sanal yayımlayıcılarda ki 7 tetraherze göre ayarla.
Se não tirarmos seus padrões neurais dos holo-armazenadores, você terá morte cerebral em questão de dias.
Nöro numunelerini sanal tamponlardan çıkartmazsak, beynin, bir kaç gün içinde ölür.
Ele confundiu minha holo-matriz com calor corporal.
Vücut ısısı yaratacak şekilde sanal matrisimi bozuyor.
Programei as holo-personalidades para reagir aos vírus.
Sanal karakterleri, makro virüslere karşılık verecek şekilde programladım.
Atenuando seu projector de campo de força.
Bir kaç dakikaya kadar seni holo güverteye göndereceğim.
A boa notícia é que seu sistema de projecção não perece estar afectado.
Acil Tıbbi Hologram programını Holo güverte 2'te aktar.
Vim para ver como ele está a passar.
Bana bak. Bende de aynı matris, aynı holo-ekipman var.
Nicoletti, vamos ter que tentar um realinhamento da matriz rapidamente.
Ben neden gidemiyorum? Çünkü holo projektörlerin koridorlarda çalışmıyor.
Porque os seus holo projectores não funcionam nos corredores.
Elbette seni hatırlıyorum. Ne absürd bir soru.
Sim, ele significa, então comece a pensar sobre os circuitos de memória dele, holo processadores, base de dados, matriz...
Bana Doktorla aynı matrise sahip olduğunu söylemiştin. Uyarlanabilir çok yönlü matris, evet. Tüm ATH programlarına bir teşhis aracı olarak hizmet etmek için.
Quem me dera ter uma holocâmara para preservar este belo momento caloroso de camaradagem.
Bir holo-kameram olsaydı keşke de bu sıcak, muhteşem dostluk atmosferini kaydetseydim.
Já sei uma hora gratuita numa das nossas fenomenais câmaras holográficas.
Buldum... Sanat eseri holo süitlerimizden birinde bir saatlik ücretsiz ikram.
Há muitas situações onde o médico-holográfico pode ser melhor do que o humanoide.
Bir holo-doktorun insansı olandan daha uygun olabileceği çok sayıda durum vardır.
Será necessário para o holo-médico interagir naturalmente com os pacientes durante semanas, talvez meses.
Bu Holo-Doktor için hastalarıyla haftalarca hatta aylarca iletişimde kalırken gerekli olacaktır.
O novo holo-comunicador está pronto?
Yeni holo-iletişimci hazır mı?
A Enterprise D com Picard foi tomada por um holo-personagem.
Picard komutası altında ki Atılgan-D, bir sanal güverte karakteri tarafından, kontrolü devir alınmış.
O personagem Da Vinci está interpretando este mundo através da limitada capacidade de seu programa do holodeck.
Da Vinci karakteri bu dünyayı kendi holo güverte programının kapasite limitlerine göre yorumluyor.
Computador, apagar A Diva. Imbecil! Pensa realmente que...
Az önce holo güvertede deli bir kadınla oldukça rahatsız edici bir karşılaşma yaşadım.
Ele...
O yüzden hafıza devrelerini, holo projektörlerini, veri tabanını, matrisini düşünmeye başla.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]