English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Hooli

Hooli translate Turkish

187 parallel translation
O que é Hooli?
Hooli nedir?
A Hooli já não é uma companhia de alta tecnologia.
Hooli sadece ileri teknoloji şirketlerden biri değildir.
Hooli não é sobre software.
Hooli yazılımlarla alakalı da değil. Hooli...
Hooli. Hooli é sobre pessoas.
Hooli insanlar hakkındadır.
Hooli está quase a inovar a tecnologia que faz a diferença, ao transformar o mundo que conhecemos.
Hooli bildiğimiz dünyayı değiştiren fark yaratan, çığır açıcı teknolojidir.
Eu não quero acabar a ser um Hooli da vida.
Sonum Hooli gibi olsun istemem.
É da Hooli outra vez.
Yine Hooli numaralarından biri.
Olá, aqui é o Jared Dunn a ligar da Hooli.
Merhaba, ben Jared Dunn. Hooli'den arıyorum.
Como sabes, Hooli é vista como a empresa mais avançada.
Bildiğin gibi Hooli dünyanın en gelişen şirketlerinden biri olarak görülüyor.
Parte pelo comprometimento do Gavin com a justiça social, mas outra parte é pelo seu comprometimento pessoal com as pessoas que trabalham aqui.
Bunun bir kısmı Gavin'in toplumsal adalete olan bağlılığından ama diğer kısmı ise Hooli'de çalışan insanlara olan özel bağlılığından dolayı.
O que achas que a Hooli vai fazer com ela?
Sence Hooli onunla ne yapacak?
Ou entregar tudo para a Hooli e ires-te embora?
Her şeyi öylesine Hooli'ye verip çekip gidecek misin?
Só quero dizer, que eu gostava que esta empresa fosse diferente da Hooli, da Goolybib, e de todas as outras.
Söylemek istiyorum. Bizim şirketimizin farklı olmasını istiyorum. Hooli, Goolybib ve diğerlerinden.
Nos próximos meses, a Hooli vai lançar o Nucleus, o software de compressão mais sofisticado, que o mundo já viu.
Önümüzdeki aylarda Hooli, Nucleus'u çıkaracak. Dünyanın göreceği en sofistike sıkıştırma yazılım platformunu.
O pessoal da Hooli está em todo o lado.
Hooli çalışanları her yerde.
Desisti de um bom trabalho na Hooli para vir para aqui, pois pensei que a "Pied piper" era viável, mas nunca vai ser se não fizermos mudanças.
Hooli'deki harika işimden ve hisse senedi opsiyonumdan vazgeçip buraya geldim çünkü Pied Piper'ın işe yarar olduğunu sanmıştım ama değişime gitmezsek bu asla gerçekleşmeyecek.
- Sim. Porque não vamos apenas pelo Hooli-chat?
- Onun yerine Hooli-Chat'i kullanalım.
Funcionalidade maciça, interconectividade e a simplicidade que se espera da família Hooli.
Devasa işlevsellik, karşılıklı bağlantı ve basitlik Hooli ailesinden beklenen şeyler.
Todos estes recursos vão ser sincronizados com o Hooli-mail, com a busca Hooli e toda a gama de poder da computação Hooli.
Tüm bu özellikler sorunsuz bir şekilde Hooli-mail'e Hooli-ara'ya ve Hooli programlarına senkronlanacak.
Para mim, Kara, bondade, grandeza não são simples frases, mas, a intenção da Hooli desde o princípio...
Benim için, Kara, fazilet ve büyüklük sloganlardan ibaret değil en başından beri Hooli'nin gayesidir.
O alcoolismos, sexo no trabalho, a queda iminente do stock da Hooli...
Tamam, alkolizm, iş yerindeki edepsizlik Hooli'nin hisselerinin yakında çöküşü...
Porque, a Hooli fez tudo o que tentávamos fazer, mas muito melhor.
Çünkü biliyorsunuz ki Hooli yapmaya çalıştığımız şeyi daha iyi, çok daha iyi bir şekilde yaptı.
Muito bem, Hooli.
İyi oynadınız, Hooli.
E aqui na Hooli, os contratos são honrados.
Burada, Hooli'de sözleşmeler kutsaldır.
Todos nós fomos contratados pela Hooli, e quando queremos sair, ninguém pode demitir-se.
- Evet. Hepimiz Hooli'de işe alındık. İşe yaramayınca bir daha görevlendirilmedik.
Eu não trabalho. Mas, sabes, voltar à Hooli.
Pek çalışmıyorum ama bilirsiniz, Hooli'ye döneyim.
Vou tirar as minhas coisas do meu espaço na Hooli e depois vou sair deste cidade.
Hooli'deki eşyalarımı alıp sonra da bu şehri terk edeceğim.
"Acusou-vos de roubar a Pied Piper à Hooli."
Gavin Belson sizi dava ediyor. "Pied Pieper'ı Hooli'den çaldığınız için hak talep edecek."
Nenhuma ideia será ambiciosa para o nosso mais recente departamento, Hooli XYZ.
En yeni birimimiz için hiçbir fikir imkânsız olmayacak : "Hooli." xyz.
Apresento-vos o Dr. Bannerchek, o único capaz de ser o primeiro sonhador chefe do Hooli XYZ.
Karşınızda Dr. Bannerchek. Hooli xyz'nin baş hayalperesti olmaya layık yegane insan.
Também ajudou a fundar a Pied Piper, aqui na Hooli.
Ayrıca Pied Piper'ın yardımcı kurucularından, burada Hooli'de.
Não gosta, e queria que soubesse que trouxe quatro filhos em idade escolar e a mãe idosa, do outro extremo do país, para dirigir a Hooli XYZ, sozinho.
Hoşlanmıyor ve şunu bilmeni istiyor ki Hooli xyz'yi kendi başına işletmek için dört okul çağındaki çocuğunu ve büyük annesini ülkenin öbür ucuna getirmiş.
Foi quando disseste que ias vender à Hooli, mas mal escolheste o Russ, mandei-os passear...
Şirketi Hooli'ye satacağını söylemiştin ve sen Russ'la çalışmaya başlayınca onlarla bağımı kestim.
Cavalheiros da administração da Hooli e senhora, uma pergunta : O que é o fracasso?
Hooli kurulunun bayları ve bayanı soruyorum sizlere, başarısızlık nedir?
Tens de te preocupar com o tipo da Hooli que te processa.
Hooli'de seni dava eden adamla ilgilenmelisin.
Se não montas uma defesa legal forte, perdes para o Gavin Belson por defeito, e passas a ser propriedade da Hooli.
Güçlü bir adli savunma yapmazsan doğrudan Gavin Belson'a kaybedeceksin. Ve "Hooli'nin Mülkü" olarak etiketleneceksin.
Ao usar este auricular padrão da Hooli, modificado com um pequeno sensor elétrico Piezo, o utilizador pode controlar o seu telemóvel Hooli, apenas com os seus impulsos nervosos.
Bu küçük piezoelektrikli duyucularla modifiye edilmiş standart Hooli kulaklıklarını takarak kullanıcı Hooli telefonunu sadece sinirsel dürtüleriyle kontrol edebilir.
Todas elas, Rackspace, Softlayer, Amazon, não podem dar-se ao luxo de perder a Hooli.
Hepsi : Rackspace, Softlayer, Amazon. Hooli işini kaybedemezler.
Nelson Bighetti foi promovido a sonhador chefe da XYZ da Hooli. Desculpe.
Nelson Bighetti, Hooli XYZ'nin yegane baş hayalperesti olarak terfi etti.
Está bem. Mas a Hooli fez um acordo com a UFC para transmitir um combate.
Tamam ama Hooli, UFC'yle dövüşü yayınlayacakları konusunda anlaşmış.
Senhoras e senhores, nos últimos 90 minutos, tiveram a oportunidade de explorar um telemóvel Hooli, melhorado com um novo sistema operativo chamado Nucleus.
Bayanlar baylar. Geçtiğimiz 90 dakikada Nucleus isimli yeni işletim sistemiyle güncellenmiş.. ... standart bir HooliPhone deneme fırsatına eriştiniz.
Quer que eu volte para a Hooli?
Hooli'ye dönmemi mi istiyorsun?
Temos uma beta móvel, num telefone Hooli.
HooliPhone'un mobil betası mevcut.
E os nossos acordos incluem bons salários, ganhos futuros em dinheiro, ações da Hooli, que vencem após apenas quatro anos de trabalho.
Paketlerin içinde iyi maaşlar, koşullu nakitler ve 4 yıl sonra hak kazanabileceğimiz Hooli stokları var.
Achas mesmo que íamos trabalhar para a Hooli?
Harbiden Hooli'de çalışacağımızı mı düşünüyorsun?
A Hooli não te oferece emprego.
Aslında Hooli'de iş teklifi sunmamışlar.
Mas a Hooli foi o tipo casado com Julia Roberts, em "Dormindo com o Inimigo".
Ama Hooli benim için her zaman tacizci bir eş gibiydi. "Yatağımdaki Düşman" filminde Julia Roberts'la evlenen adam gibi.
Lamento, mas não trabalho para a Hooli.
Özür dilerim, Hooli'de çalışmayacağım.
Se eu for para a Hooli, não queres o teu cheque?
O zaman Hooli'ye gidersem çekini istemiyor musun?
Contactei a Pied Piper, e alguém me disse que ia para a Hooli.
Ben de Pied Piper'ı aradım, biri Hooli'ye doğru gittiğini söyledi.
A Hooli?
Hooli mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]