English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Horn

Horn translate Turkish

489 parallel translation
Inglaterra, Cabo Horn, África, Nova Zelândia, Terra de Van Diemen e os grandes Mares do Sul.
İngiltere, Horn Burnu, Afrika Yeni Zelanda ve Güney Denizleri.
- O Sr. Dudley Horn.
- Bay Dudley Horn'la tanıştırayım.
É um prazer vê-lo, Sr. Horn.
Sizi gördüğüme çok sevindim Bay Horn.
- Sim, o que é, Horn?
- Evet, mesele nedir Horn?
Gritou e empurrou-me assim que ele começou a disparar.
Bağırıp beni kenara itti. O esnada Horn ateş etti.
Menina MacFay, quando suspeitou que o Horn tinha matado o seu pai?
Bayan MacFay, Horn'un babanızı öldüreceğinden ilk ne zaman şüphelendiniz?
O seu pai não aceitava o Horn como seu pretendente, certo?
Babanız, Horn'la olan ilişkinize karşı çıkıyordu, değil mi?
Se tivesse casado com o Horn, ele teria ficado com tudo?
Horn'la evlenseydiniz, mirasından mahrum bırakmayacak mıydı?
Qual foi a primeira reacção do Horn depois de descobrirem o homicídio?
Cinayetin ortaya çıkmasından sonra Horn'da gördüğünüz ilk tepki neydi?
Sabemos que o Horn e o Church são inimigos.
Horn'un ve Church'ün düşman olduklarını biliyoruz.
Quando o Church começa a ameaçar o MacFay, o Horn aproveita para tramá-lo.
Church, MacFay'i tehdit etmeye başlayınca Horn'un, onu suçlamak için fırsatı oldu.
A POLÍCIA MATA DUDLEY HORN
DUDLEY HORN'U POLİS VURDU
Cuidado, Freddie, sabes o que aconteceu ao Horn quando a tentou proteger.
Dikkatli ol Freddie. Onu korumaya çalışırken Horn'un başına gelenleri gördün.
O Horn deve ter sabido que ela era a assassina.
Horn, onun katil olduğunu biliyordu.
O Horn queria tirar-me do caso.
Horn benden davayı bırakmamı istedi.
Tinha medo que o Horn a denunciasse.
Horn seni korkutuyordu. Seni ele vermesinden korkuyordun.
Deixou o Horn ir atrás de mim e correu à frente... para me avisar, para ter tempo de puxar da minha arma.
Horn'a beni öldürmesini söyledin. Sonra da bana gelip... beni uyardın. Ona silah çekebilmem için zamanım vardı.
Devia estar perto do Cabo Horn.
Cape Horn'a yakın bir yerde olmalı.
" Duzentos e doze mortos em Little Big Horn.
Little Big Horn'da 212 ölü.
Senhor, não sou nenhum ovelheiro... mas asseguro-lhe que admirei o modo como atuou no bar.
Bayım, ben koyuncu değilim ama Little Big Horn'daki tavrını takdir ediyorum.
Desde Little Big Horn, todos querem semi-automáticas.
Little Big Horn'dan beri otomatik silah istiyorlar.
- Que aconteceu em Little Big Horn?
Little Big Horn'da ne oldu?
Se queres o meu ouro... traz-me as armas com que o Cavalo-Louco e os Sioux do norte, ganharam a guerra em Little Big Horn.
Eğer altınımı istiyorsan bana Crazy Horse ve Kuzeydeki Siyunun Little Big Horn'da savaştığı silahları getir.
Ele foi por sua pista e eu fui por outra chamada de Pista Bridger... pelo oeste de Big Horne, fora do território Soul.
O kendi yolundan gitti, Ben ise onlar tarafından Bridger yolu denilen Big Horn'un batısından, Sioux topraklarının dışından gittim.
Cheguei até perto de Montana. Eu vi muitos indios acampados ao longo do leito do BigHorne.
Birçoğu oradaydı ve, Çok kalabalık bir grup Big Horn'da kamp kurmuştu.
O acampamento deles ocupa mais de vinte milhas pelo rio BigHorne.
Bu kamp 20 mil boyunca Big Horn nehrine paraleldir.
Como pensam sair da região dos Black Hills e do Big Horn?
- Black Hills'ten nasıl kurtuldun?
Leve-nos ao hotel do Horn.
Bizi Horn'un oteline götür.
HOTEL DO HORN
HORN'UN OTELİ
- Mary Horn!
- Mary Horn!
- Betty Horn!
- Betty Horn!
- Tommy Horn!
- Tommy Horn!
- Debbie Horn!
- Debbie Horn!
Sra. Horn!
Bayan Horn!
Vá lá, Horn!
Haydi Horn!
Sadie Thompson, é o Joe Horn.
Sadie Thompson, Joe Horn.
- Olá, Sr. Horn.
- Merhaba Bay Horn.
- Ponha-a no quarto de Sra. Horn.
- Bn. Horn'la kalsın. - Ben ne olacağım?
Não sabia que Sr. Horn permitia rádios aqui.
Bay Horn'un radyoya izin verdiğini bilmiyordum.
- Olá, Sr. Horn.
- Selam.
- Boa noite, Sr. Horn.
- İyi geceler Bay Horn.
- Ei, Horn!
- Hey, Horn!
Sr. Horn?
Bay Horn?
- Olá, Horn.
- Selam Horn.
- O Horn diz que não podes ficar?
- Horn mu çık dedi?
- O Horn é simpático.
- Horn bir şey demedi.
Estou a fazê-lo por ti e pelo Horn.
Sen ve Horn için yapıyorum.
Dê um abraço a Sra. Horn.
Bn. Horn'a sevgilerimi iletin.
Temos de voltar ao hotel do Horn.
Otele geri dönelim.
O Taiti, pelo Cabo Horn.
Horn Burnu'ndan Tahiti.
- É o Horn.
- Bu Horn.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]