Hunts translate Turkish

"Centro de Juventude de Hunts Point Bronx, NY"

"Hunts Point Halkevi Bronx, New York"

Vai haver muitos Grady Hunts a ir e vir daqui nos próximos anos, a olhar para ti.

Önümüzdeki birkaç yıl içinde, buraya gelip giden onlarca Grady Hunt olacak.

Temos um pessoal em Hunts Point.

Hunts Point'te güzel bir yer bulduk.

Por isso agora sou a madrinha do Grizz e da Feyoncé. E ele quer que eu faça o mesmo discurso no Marriott de Hunts Point com um dashiki vestido.

Yani artık Grizz ve Feyonce'nin baş nedimesiyim ve benden Hunts Point'teki * Marriott Hotel'de * dashiki * giyerken aynı konuşmayı yapmamı bekliyorlar.

O Shyne manda em tudo, desde Hunts Point a New Rochelle.

Biliyoruz ki Shyne Hunts Point'ten New Rochelle'e kadar her şeyi yönetiyor.

Eles sabem do Hunts Point.

Hunts Point hakkında bilgileri var.

Isso aconteceu ontem, e dado o nosso novo protocolo em relação a Hunts Point, era possível que o Sr. Sullivan tivesse sido apenas colocado no lugar errado.

Olay daha dün gerçekleşti. Ayrıca Hunts Points'le ilgili yeni protokollere bağlı olarak Bay Sullivan'ın yanlış yere konulmuş olma olasılığı vardı.

A CryoNYC mantinha registos detalhados sobre o corpo ter sido movido do tanque para Hunts Point.

CryoNYC, bedenlerin tanklarla Hunts Point arasında yerlerinin değiştirilmesinin kayıtlarını detaylı bir biçimde tutmuş.

Estava em Hunts Point, no Bronx, mas foi incendiado.

Bronx'taki Hunts Point'e dek izini sürdük ama araç yakılmış.

A arrasar desde Hunts Point até Riverdale.

Hunts Point'ten Riverdale'e kadar.

O Kevin Flaherty era professor no jardim-escola Hunts Bay Academy.

Kevin Flaherty, Hunts Bay Akademisi'nde anaokulu öğretmeniymiş.

A reitora da Hunts Bay Academy não vai deixar o FBI entrar nas suas salas seleccionadas.

Hunts Bay Akademisi'nin müdiresi, FBI'ı kıymetli sınıflarına sokmaz.

Hoje é o dia da tecnologia em Hunts Bay.

Bugün Hunts Bay'de teknoloji günü.

A regra dos três avisos aplica-se em Hunts Bay.

Hunts Bay'de üç hata kuralı uygularım.

Acabei de conhecer um tipo muito simpático, cujo filho frequenta a Hunts Bay Academy.

Şimdi bu nazik beyle tanıştım, oğlu Hunts Bay Akademisi'ne gidiyormuş.

- É de se esperar em Hunts Point.

Hunts Point'de büyüyen biri için şaşırtıcı değil.

É o chefe da máfia que manda em Hunts Point.

Kendisi Hunts Point'i yöneten mafya babası.

- O Bardot cresceu em Hunts Point.

Bardot Hunts Point'de büyüdü.

O TJ foi incomodado pela segurança no Hunts Point, ontem à noite.

Dün gece Hunts Point'teki güvenlik T.J.'i biraz rahatsız etti.

Sei que disseste que estavas bem em relação ao que aconteceu no Hunts Point, ontem à noite, mas não faz mal não estares bem.

Dün gece Hunts Point'te yaşananları sorun etmediğini söyledim ama sorun edersen de sıkıntı değil.

O que é o Hunts Bay?

Hunts Bay de ne?