English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Husky

Husky translate Turkish

45 parallel translation
Orgulhosamente Nanook mostra seus jovens "huskies", os cães mais finos da região.
Nanook ülkedeki en iyi köpek ırkından olan, genç husky'lerini gururla gösteriyor.
Nyla, que não deixa por menos, também apresenta seu jovem husky, "Arco-íris", de menos de 4 meses de idade.
Geçilemeyen Nyla da genç husky'sini gösteriyor.4 aydan daha küçük bir Rainbow.
Ganho a minha vida a caçar animais com armadilhas, mas se encontrasse um meio macaco não lhe batia como você fez àquele husky.
Ben hayvan avlayarak geçimimi sağlıyorum. Ama yarı-maymun görseydim, arkadaşıma yaptığın gibi yumruklamazdım. Lütfen nezaketimizi suiistimal etmeyin.
Se um cão husky apanhou o seu cheiro, o seu dono sabe pelo modo como ele uiva que há forasteiros no distrito.
Dinle Bir Eskimo köpeği kokunu alırsa... Sahibi köpeğin ulumasından... o bölgede yabancının olduğunu anlar.
Depois, vendam a bonita caneta por muito dinheiro. Mais tarde façam um cruzeiro até ao Alasca, a terra do famoso Husky.
Sonra o güzel kalemi, o küçük varlığı yüksek ücretle satıp gemiyle ünlü Husky köpeklerinin anavatanı Alaska'ya gidin.
- Porquê a estátua de um husky?
- Neden bir Husky heykeli var?
Ao pé da estátua do husky do Alasca.
Alaska Husky'sinin heykelinin orada.
O Husky Pete, Rizzo e o Sammy B.
Husky Pete, Rizzo ve Sammy Bean?
Se não atinarmos, se não tivermos cuidado, acabamos tal e qual o Husky Pete, o Rizzo e o Sammy B.
Bir şeyler yapmazsak biz de Husky Pete Rizzo ve Sammy Bean gibi olacağız.
Talvez tenhas alguns amigos que sejam Huskies.
Belki husky olan arkadaşların vardır.
Washington como eu. Seres uma Husky.
Benim gibi Washington Üniversitesi'ne gidecektin.
E aquí está o Husky Siberiano, exibido pela Joanne Dixon.
İşte Joanne Dixon'ın Sibirya kurdu da geliyor.
Não és gordo, Chris, tu só vens de uma longa linha de husky Griffins, como o teu antepassado tio, Jabba the Griffin.
Sen şişko değilsin, Chris, Sadece irikıyım Griffin soyundan geliyorsun. Büyük büyük büyük baban Jabba the Griffin.
Cadê você, meu pequeno husky?
Rygel! Neredesin benim küçük haski'm?
Só um escapa, um Sibéria branco, mas o protagonista mata-o.
Beyaz bir "husky". Ama kahraman onu öldürüyor.
Aonde for que isso tenha sido... Ela andou com um husky siberiano.
Ve kim bilir nerede bir Sibirya kaplanına bindi!
Senhoras e senhores, por favor dêem as boas-vindas ao Husky.
Bayanlar baylar, işte karşınızda Husky'niz.
Sabe que tiveste a ideia da linha de roupa do gato Husky.
Husky Kedisi giysi serisi fikri senden çıkmıştı.
Casaco de Husky.
Husky montuyla. Husky Eskimo görünümü.
Tu não paras de dizer que criaste a colecção do Gato Husky.
Herkese Husky Kedi kreasyonunu ben yarattım dedin.
Huskies, Alces... focas bébé... ursos...
Husky var, geyik var yavru fok var, ayılar var...
Era assim para o gorducho.
Husky gibi bir şeymişim.
O Husky Hall of Fame, três Pro Bowls consecutivas.
Husky Şeref Kürsüsü, art arda üç kez yıldız karması.
É parecido com um Husky, penso eu.
Sibirya kurdu, sanırım.
- Sou um ninja husky.
- Kuvvetli bir ninjayım ben.
Se eu conheço a Chloe... ela deve estar sentada debaixo de uma palmeira à espera de um belo husky.
Chloe'u biraz tanıyorsam... Bir palmiyenin altına uzanmıştır ve ateşli bir husky ona servis yapıyordur.
- Barrigudo!
- Husky sürtüğü.
As casas estão vazias.
Evde kimse yok, husky.
Grimes, a minha primeira loja foi The Husky Lad :
Grimes, benim ilk mağazam The Husky Lad :
Todas as Husky Lad por toda a parte em Burbank ficaram sem calças para o Natal.
Burbank'in bütün büyük ve uzunları Yılbaşı'na pantolonsuz girmişti.
Tenho um pastor mestiço siberiano.
Bende bir tane çoban husky kırması var.
As pessoas com quem falei dizem que ele é o único homem com a experiência em programas, com olho para o negócio e uns olhos azuis penetrantes de um husky siberiano que o trabalho exige.
Konuştuğum kişiler sadece onun bu işin gerektirdiği program tecrübesine, mesleki ustalığa ve bir Sibirya kurdunun etkileyici mavi gözlerine sahip olduğunu söylediler.
Sinto falta do meu cão, Sergei, um Husky Siberiano muito forte.
Köpeğim Sergei özledim. Çok güçlü bir Sibirya kurdudur.
Sei que foi ele que mandou aquele tipo para fazer isto.
Husky'ye benzeyen adamı bunu yapması için Togo'nun yolladığını biliyorum.
Parecia um husky.
Husky'ye benziyordu.
Mesmo do outro lado da rua, dava para ver, como os de um husky.
Sokağın karşısından bile gözlerini görebiliyordum... Husky gibi.
Mas o homem que viu, o tipo parecido com um husky que o Togo mandou...
Ama gördüğünüz adam... Togo'nun yolladığın Husky'ye benzeyen adam...
Está a largar pêlo como um Husky no verão.
Korkuyorsun, canım benim. Yaz sıcağında kutup ayısı gibi terliyorsun.
Um cão Husky.
Eskimo köpeği.
Um "husky" nunca atacaria um homem.
Bir Haski asla ama asla insana saldırmaz.
Os Huskies sabiam disso.
Kitaptaki Husky köpekleri bile bunu biliyordu.
Tornei-me um menino husky, Eu aprendi que não tinha margem para erro.
Tombik bir çocukluk geçirdiğimden hata yapma lüksüm olmadığını öğrendim.
Então... quem é que retirou a coluna vertebral ao "husky"?
Yani sibirya kurdunun omurgasını çıkaranlar?
E, é isso que penso que está a acontecer aqui, o husky, as cabeças, o coração...
Bence burada olan şey de bu. Sibirya kurdu, kafalar, kalp...
Olhar de Husky.
Planın ne?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]