Translate.vc / Portuguese → Turkish / Iab
Iab translate Turkish
36 parallel translation
Iab. Estou de saída.
- Ben gidiyorum.
E isso acaba com a investigação da IAB, não é?
Bu da İç Disiplin Dairesi'nin soruşturmasını kapatır, değil mi?
- Pior do que IAB? - Exactamente.
İç Disiplin Dairesinden daha beter olabilir mi?
As investigações do IAB são confidenciais.
İç Disiplin Dairesi soruşturmaları gizlidir.
O Gabinete de Assuntos Internos vai querer um depoimento.
IAB bir açıklama isteyecektir.
Não, só os agentes fardados é que dispõem desse direito.
Hayır, sadece üniformalıların IAB'den böyle bir hakkı var.
Eu dei-te uma ordem precisa para não falares com os Assuntos Internos.
IAB'le konuşmaman için sana özel bir emri vermiştim.
Se o Gabinete de Assuntos Internos decidir processar-te, podem ter em mãos um depoimento prestado por ti que pode contradizer tudo o que nós determinámos.
Eğer IAB, bunun için senin peşinden gitmeyi kararlaştırırsa, sen, kararlaştırdığımız her şeyi yalanlayabilen bir ifadeyi verdin.
Hillborne desconvocou o Gabinete de Assuntos Internos, disse que tinha de depor e que não haveria problema.
Hillborne, IAB'i iptal için arayıp ifade verdiğimi söylemiş, problem olmamış.
O Gabinete de Assuntos Internos diz que está tudo bem.
IAB'in araması iyiydi.
Os Assuntos Internos não dizem nada disso.
IAB bunu söylemedi.
Os Comandantes das esquadras são um bom aperitivo para os IAB.
IAB için bölge şefleri piyon gibidir.
Os IAB vão regozijar-se com isso, se for alguém cá de dentro.
Bunu yapan içerden biri ise IAB büyük zarar görür.
Perdeu esse direito no dia em que passou para os Assuntos Internos.
O haklar, senin, IAB olduğun gün sınırlandı.
O IAB ( Assuntos Internos ) vai entregar o teu caso ao departamento de detectives.
iab, davayı detektiflik bürosuna devretti
Eu sei que a IAB vai andar em cima do laboratório. Diz-me apenas o que se passou.
- İçişleri başımıza üşüşecek biliyorum.
Tudo que o Ray tem que fazer é entrar nos Assuntos Internos, dizer aquilo que precisa ser dito, e fim da merda da história.
Ray'in tek yapması gereken IAB'ye gidip söylemesi gerekenleri söylemesi, bu konu da böylece kapanır.
Assuntos Internos?
Yavaş, yavaş, yavaş. IAB mi?
E então tu sentas junto com os malditos Assuntos Internos, e não me comunicas?
Gidip IAB'yle oturmuşsun ve bana haber bile vermiyorsun!
O Det. Ryan foi libertado do mal entendido pela IAB.
Bakın, Detektif Ryan bütün bu yaptığı hatalardan aklandı,
Depois do meu pai morrer fui levado ao IAB por isso sabe que estou limpo.
- Bakın, babam öldükten sonra içişleri tarafından sorgulandım. Yani temiz olduğumu biliyorsunuz.
Muitos tinham motivo para matar um Detective da Procuradoria.
Bence birçok polisin bir IAB dedektifinin ölü olmasını istemek için nedeni var.
Está ciente de alguma das várias investigações da Procuradoria sobre o Detective Beecher?
Dedektif Beecher ile olan IAB soruşturmalarından haberin var mı?
Então, a Procuradoria encontra isto no meu travesseiro.
Sonra IAB dairemde bunlarla doldurulmuş yastığı buluyor.
Sabes aquelas notas marcadas que a Procuradoria encontrou na casa do Szymanski?
IAB'nin Szymanski'nin yerinde bulduğu işaretli paraları biliyor musun?
Isso deve tirar a Procuradoria das suas costas.
Bu IAB'nin sırtından düşmesini sağlar.
Não tenho acesso aos ficheiros, só posso especular. Mas pelos alertas que eles colocaram... Beecher é um problema sério.
IAB dosyaları bizde değil ama tahmin edecek olursam Beecher damgayı yedi gibi görünüyor.
As nossas fontes no MAI dizem que ele devia ter prestado declarações sobre o que aconteceu no Metro-General, mas ele nunca apareceu.
IAB deki kaynaklarımız Metro General'da olanlarla ilgili ifade vermesi gerektiğini söyledi. Hiç gelmemiş.
A mesa dela fica na 12º esquadra, e reporta ao A.I. quando é preciso
12. ekipteki masası bir merkez ve gerekli olunca IAB'ye rapor veriyor.
Trabalhas para os A.I?
IAB için mi çalışıyorsun?
Vou transferir-me para os AI em tempo integral.
IAB'ye tam zamanlı geçeceğim.
Capturei dois dos maiores chefes do crime da cidade, quase foi morto, agora o IAB e o FBI estão a tentar culpar-me, e estás a dizer-me para manter a boca calada.
- Dalga mı geçiyorsun? Şehrin en büyük iki suç baronunu yakalıyorum, neredeyse öldürülüyorum İç İşleri ve federaller suçu üzerime yıkmaya çalışıyor sen de bana çeneni kapalı tut diyorsun.
JOSEPH SORIANO DETECTIVE DO IAB OBSTRUTOR
İç İşleri Dedektifi Joseph Soriano.
Tenho apenas um "T-boned", atingido por um sniper, martelado na caixa pelo IAB e pelos FBI, mas é o suficiente, sobre mim.
Bana da araba çarptı, sniper'lar ateş açtı. İç İşleri ve Federaller sorgu odasında anamı ağlattı. Bu kadar benden bahsettiğimiz yeter ama.
- Sim? O IAB fechou o seu caso.
- İç İşleri dosyanızı kapatıyor.
A IAB contactou-me.
İçişleri aradı.