Translate.vc / Portuguese → Turkish / Ie
Ie translate Turkish
114 parallel translation
Ele nem sabe escrever o meu nome!
Çok biliyormuş gibi adımı "ie" yerine "y" ile yazmış.
Então eu tinha um encontro em 15 de Novembro, com o Comandante Jean-Pierre, que na realidade é o Sargento Henri, de seu nome verdadeiro, Marechal! Marechal!
15 Kasım Pazartesi kumandan Jean Pierre'Ie bir randevum vardı, asIında adı Çavuş Henry'dir, gerçekteyse bir mareşaIdir.
Gute Nacht, Emi / ie.
Teşekkürler.
Admira-me ver-te sozinho, sempre tiveste ajudantes.
Ben yalnız dışarı çıkmak şaşırdım. Ieºeai olup Bonaire yoktur.
Que fosse seu anjo da guarda enquanto ele Ie sua obra.
O okurken, senin gardiyanın olacağım.
Meu pai nao teve tempo... de verificar o discurso antes de Ie-Io.
Koşarak Üniversiteye giderim ve babamın konuşmadan önce... yazıyı kontrol edecek zamanı yok.
Steph-an-i...
Steph-an-ie...
- Bernie.
Hımmm? Bern-ie.
E duas letras no nome de minha enfermeira favorita, An-n-ie.
Benim de en değer verdiğim hemşirenin adında iki tane var. Annie.
Fala com o Donziger e diz-me qualquer coisa.
Donziger'Ie konuşup beni ara.
Escreve-se com "ei" ou com "ie"?
Tam olarak "e" mi yoksa "i" yle mi yazılıyor?
Disseram-me que a funcionária vai ficar boa.
- O kadar sert konuşma. İtfaye ekibi ie konuştum. Kasiyer kız iyiymiş.
- Não posso demorar, vou às compras com o Steve.
Steve'Ie aIışverişe çıkacağız.
- Posso ver Sydney ou Melbourne. - Exactamente.
Yani Sydney'Ie MeIb0urn'unu ziyaret edebiIirim?
- Como conhecer a Jenny Agguter.
Jenny Agutter'Ie buIuşmak gibi.
O Patrick e o Jeff estão cá.
- Patrick'Ie Jeff burada.
Eu liguei-te à hora do almoço, pensei que estava a falar com o Jeff, fiz um sotaque francês e disse que te dava umas palmadas no rabo.
- Seni aradım, Jeff'Ie konuştuğumu.. ..sanıyordum, Fransız aksanıyIa popona vuracağımı söyIedim.
- É como stew, mas com mais o "ie!" no fim.
Sanki önce "süt" demişsin de, sonra "wie" eklemişsin gibi.
Pedi-lhe para vir cá para falarmos da sua relação com a Claire.
Sizi buraya CIaire'Ie oIan iIişkiniz hakkında konuşmaya çağırdım.
Então, mãe, o que se passa entre si e o Nikolai?
Anne, NikoIai'Ie aranda ne oIuyor?
Queres casar com o Nicky ou não?
Nicky'Ie evIenmek istiyor musun?
Posso ter um namorico divertido com o Nikolai... mas ele assusta-me.
BeIki NikoIai'Ie çok eğIendirici bir şekiIde fIört ediyorum... ... ama o beni korkutuyor.
Por isso, o melhor é acabar de jantar com o Nikolai... e ir para casa.
... ki bu yüzden NikoIai'Ie yemeğimi bitirip eve gitmem... ... en iyisi.
A não ser que queiras casar com a Claire.
... eğer CIaire'Ie evIenmek istemezsen.
Nao creia em tudo o que Ie.
Okuduğun her şeye inanma.
- Foda-se! Isto não vai funcionar!
- Kahretsin, bu ie yaramayacak!
- Volta e não olhes para trás.
Etrafında dön. Büyük bir U-ie as ve asla arkana bakma.
Deram-te o nome duma pedra preciosa ( Julie = jewel... ie )?
Oh, ismin değerli bir mücevherden mi geliyor...?
Então a Srª Mitchell foi atingida por uma bala que viajava a 550 pés por segundo.
Yani Ms. Mitchell saniyede 550 feet ile giden mermi ie vuruldu.
Vou pôr-te a ti e à Haley no bom caminho.
HaIey'Ie iIişkinizi yoIuna sokacağım.
- Não. Foi sair com a Haley.
- Hayır, HaIey'Ie randevusu var.
"JE" ou "IE" é o nome hebraico de Javé.
JE ya da IE Yehova'nın İbranice adı.
Você com "I" e você com "IE"...
Seninki I ile ve seninki Ie ile...
"A saída deve estar restrita entre 300 e 312 milicochranes para impedir a fusão da matriz de dilítio."
"Dilithium matrisinin erimesini önlemek için... " verim 300 ie 312 millicocran arasında tutulmalıdır. "
Nunca subestimem 15 cervejas, alguma iluminação espiritual, e o poder do Rob Base e do DJ E-Z Rock.
On beş biranın, biraz aydınlatmanın ve Rob Base'ie DJ EZ Rock'un müziğinin gücünü de asla küçümsemeyin.
Gostaria de fazer algumas perguntas sobre Richard Tate.
Richard Tate'Ie ilgili birkaç soru sormak istiyorum.
esse IE do weet.
Öğrenecektir.
Que lhe importa þie?
Sana ne ki?
Porque þie.
Sizin sayenizde.
Não há necessidade de explicar qualquer coisa que você þie, aberração!
Sana açıklamak zorunda değilim, ucube!
Bravo þie se for bem sucedido você é.
Doğru bir şey yaptın.
Eu só tinha de audiþie peça, em Barcelona.
Barselona'daki bir oyunun seçmelerine katıldım.
E agora o mesmo som, paralisa-me.
Şimdi ie aynı ses beni felç ediyor.
- Não, ié mais que isso.
- Hayır, daha fazlası.
Amir está a aviar o sheik... que Hendrix ié um patife e um agente estrangeiro.
Emir, Şeyh'e Hendrix'in bir sahtekar ve lobici olduğunu bildiriyor.
Num triângulo isósceles a soma do quadrado dos catetos... ié igual ao quadrado da hipotenusa.
Bir ikizkenar üçgenin herhangi 2 kenarının kareköklerinin toplamı kalan kenarın kareköküne eşittir.
Com "IE"?
"ie" ile?
Ele pode vendê-la, ié!
Satabilirmiş, evet.
Ié.
Acele, acele!
- Ié.
- Evet
John Dorian ié mais forte que isso
John Dorian, bundan daha güçlü.