English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Ihab

Ihab translate Turkish

195 parallel translation
O teu irmão estava com o Nizar e o Ihab.
Kardeşin Nizar ve Ihab'la berabermiş.
O sobrinho terrorista do Walid, Ihab, está a causar problemas desde que voltou da Síria.
Walid'in terörist yeğeni Ihab Suriye'den geldiğinden beri sorun çıkarıyor.
O meu pai está preocupado pelo que andou a ouvir sobre o teu sobrinho terrorista, Ihab.
Terörist yeğenin Ihab'ın haberleri babamın canını sıktı.
As pessoas estão sempre a espalhar rumores sobre o Ihab.
Millet Ihab hakkında hep dedikodu çıkarıyor.
Sabes, é verdade que o Ihab não compartilha a minha satisfação - pelo casamento do teu filho... - Paguei-te para o controlares.
Bak, Ihab'ın oğlunun düğünüyle ilgili benim gibi iyi niyetli olmadığı doğru.
A ele e ao sobrinho, Ihab.
Onu ve yeğeni Ihab'ı.
As pessoas estão sempre a tentar espalhar rumores sobre o Ihab.
Millet Ihab hakkında hep dedikodu çıkarıyor.
Uma seguidora do Ihab Rashid.
- Ihab Rashid'in destekçilerinden biri.
Já prendi dezenas de seguidores do Ihab.
Ihab'ın onlarca destekçisini şimdiden tutuklattım.
Entra, apenas, o Ihab Rashid.
Ihab Rashid'i bul yeter.
Ihab.
- Ihab.
Ihab?
- Ihab? - Bir dakika.
Os terroristas do Ihab Rashid.
- Ihab Rashid'in teröristleri.
Bem... Então, quanto tempo vais ficar, Ihab?
Ne kadar süreyle kalacaksınız Ihab?
Tio.
- Amca. - Ihab!
Ihab! Ihab!
Ihab!
Ihab!
- Ihab!
Dói-me ouvir-te fazer tantas acusações, quando a minha única preocupação é a tua segurança, Ihab.
Böyle suçlamalar yaparak beni üzüyorsun ama. Hele ki benim tek düşüncem senin güvenliğinken Ihab.
Porque, se ela viver, irá perder a sua desculpa para atacar o Ihab e os seus seguidores.
Çünkü o yaşarsa, Ihab ve destekçilerinin üzerine sert bir şekilde gitme bahaneni kaybedeceksin.
Aquele porco desgraçado, Ihab Rashid... tentou-me matar.
Bu piç domuz, Ihab Rashid... Beni öldürmeye çalıştı.
Ela era leal a Ihab Rashid.
Ihab Rashid'e bağlı bir kadın.
E o Walid não é tio do Ihab Rashid, justamente, o homem que andamos à procura?
Peki Walid aradığımız adam Ihab Rashid'in bizzat amcası değil miydi?
Ihab Rashid quem forneceu a seringa mortal, utilizada no ataque contra si.
Size karşı saldırıda kullanılan ölümcül şırıngayı Ihab Rashid sağladı.
Ihab Rashid.
Ihab Rashid.
É, apenas, uma questão de tempo até capturarmos o próprio Ihab.
Ihab'ın kendisini yakalamamız da artık sadece an meselesi.
Há uns 45 minutos atrás, soldados do Gabinete do Presidente, da Segurança Interna, prenderam o Ihab Rashid e mais dez dos seus seguidores, e uma quantidade substancial de armas ilegais.
Yaklaşık 45 dakika önce, başbakanın iç güvenlik makamından askerler Ihab Rashid'i ve on destekçisini yakaladı. Azımsanmayacak miktarda yasa dışı silah da buldular.
Ao meio-dia, depois de amanhã, vamos enforcar o Ihab Rashid, na Praça Central.
Yarından sonraki gün öğlen 12'de Ihab Rashid'i, Capitol Meydanı'nda asacağız.
Alguém convenceu aquela mulher a matar o seu irmão, mas, não foi o Ihab Rashid.
Biri o kadını kardeşini öldürmesi için ikna etti. Ama o kişi Ihab Rashid değildi.
A minha filha foi presa esta tarde, com o Ihab e os seus seguidores.
Bu akşam kızım Ihab ve destekçileriyle birlikte tutuklandı.
Sabes, nos últimos meses, ela tornou-se distante, cada vez mais religiosa, mas, não fazia ideia que ela se tinha envolvido com o Ihab.
Son birkaç ayda iyice uzaklaşmış daha da dindar olmuştu ama Ihab ile iş yaptığından haberim yoktu.
Que não tens nada a ver com o Ihab Rashid.
Ihab Rashid ile hiçbir ilişkin yok.
Ihab Rashid?
Ihab Rashid?
Foi ele quem testemunhou contra o Ihab no Conselho.
Kurul toplantısında Ihab'a karşı şahitlik yapan da oydu.
Porque dei à minha esposa Fatma, uma agulha cheia de rícino, para matar o Presidente Jamal Al Fayeed, a pedido do Ihab Rashid.
Çünkü karım Fatma'ya başbakan Jamal Al Fayeed'i öldürmesi için Ihab Rashid'in zorlaması sonucu risin dolu bir şırınga verdim.
Que executariam o Ihab Rashid e, em poucos meses, estaria fora daqui?
Ihab Rashid'i idam ettikten birkaç ay sonra buradan çıkacağını mı söz verdi?
E aposto que nunca se encontrou com o Ihab Rashid.
Ihab Rashid ile tanışmadığına da bahse girerim.
Agora, tenho que acreditar, que, se realmente trabalhava para o Ihab Rashid, ele não iria desperdiçar a sua única oportunidade com o meu irmão com detergente.
Şimdi şuna inanmak zorundayım. Gerçekten Ihab Rashid için çalışıyor olsaydın kardeşimi öldürmedeki tek şansını fayans temizleyicisiyle riske atmazdı.
Não, o Ihab Rashid não é um homem inocente.
Hayır. Ihab Rashid masum bir adam değil.
O que raio é que estavas a fazer com aqueles homens?
O adamlarla ne yapıyordun? Ihab Rashid?
Ihab Rashid? Estava a tentar fazer a diferença.
Bir fark yaratmaya çalışıyordum.
Capturamos o Ihab Rashid e dez dos seus seguidores.
Ihab Rashid'i ve on destekçisini ele geçirdik.
Então, o Ihab Rashid está por trás de tudo isto.
Demek bunların arkasında Ihab Rashid var.
O Ihab Rashid está a tentar revindicar elevados padrões morais, associando-te ao crime do nosso pai, mas, não deixes que o faça.
Ihab Rashid seni babamızın suçuyla ilişkilendirerek ahlaki açıdan daha üstün durmaya çalışıyor. Buna izin verme.
Eu sou a verdadeira voz de Abbudin, e não esse falso terrorista, Ihab Rashid.
Abbudin'in gerçek sesi benim. Sahtekâr terörist Ihab Rashid değil.
Já te prenderam uma vez, pela tua relação com o Ihab Rashid.
Ihab Rashid ile olan münasebetinden dolayı daha şimdiden bir kez hapse girdin bile.
Sei que o Ihab não é perfeito, mas, ele diz que a irmandade vai mudar quando estiverem no poder.
Ihab'ın mükemmel olmadığını biliyorum. Ama iktidarı ele geçirince Kardeşler'in değişeceğini söylüyor.
As pessoas estão a seguir o Ihab Rashid porque ele lhes deu uma voz.
İnsanlar Ihab Rashid'in peşinden gidiyor çünkü o insanlara bir ses veriyor.
Vamos fazer uma parceria com o Ihab Rashid.
Ihab Rashid ile ortak olalım.
Não criaste o Ihab Rashid. Foi o teu pai que o criou.
Ihab Rashid'i sen yaratmadın.
O Ihab é tão cruel como o Tariq.
Ihab da Tariq kadar acımasız.
- Ihab.
- Ihab.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]