Translate.vc / Portuguese → Turkish / Importaria
Importaria translate Turkish
804 parallel translation
Mesmo assim, não se importaria de se livrar dele, pois não?
Yine de ondan kurtulmak işine gelirdi, değil mi?
Obrigada. Você se importaria de passar-me esse sofazinho
- Şu tabureyi bana doğru iter misiniz?
Regra geral, näo me importaria.
Aslında karşı değilim.
Não, mas, depois de me ter sorrido, soube que não se importaria.
Hayır, ama bana gülümsedikten sonra rahatsız olmayacağınızı anladım.
Se eu fosse sua noiva, não me importaria.
Demek istediğim, nişanlın ben olsaydım beklemeye hiç aldırmazdım.
- Não me importaria de sufocar alguns.
- Birkaçı hazmedemez.
Eu não me importaria tanto... mas eu não pensei que ele era desse tipo de pessoa.
Fazla aldırış etmezdim ama öyle biri olduğunu düşünemedim.
Se fosse apenas um indio não me importaria tanto, mas, não é.
Sadece bir kızılderili olsaydı, bu kadar umursamazdım, ama o kızılderili değil. Ne?
Importaria-se em se curvar pra frente?
Az öne eğilir misiniz?
Mãe, mesmo que o pai da rapariga fosse um açougueiro, eu não me importaria.
Anne, kızın babası kalantor biri çıksa bile hiç umurumda olmazdı.
Na verdade, estava a imaginar se você não se importaria... de ensinar alguns segredos à sua senhora... para livrá-la da sua palidez.
Aslında güzellik sırlarının bir kısmını hanımefendiyle paylaşıp... onu soluk benzinden kurtarabilir miydin... merak ediyorum.
Jovem, lhe importaria?
Genç adam, eğer...
Se importaria de responder-nos umas poucas questões?
Birkaç soru sorsak sorun olur mu, Peder?
Se importaria?
Bir sakıncası yoksa?
- Então não se importaria.
- O zaman aldırmazsın. - Neye aldırmam?
Porque se importaria!
Olmaz. Neden olsun ki?
Parto para Londres amanhã, Senhorita Havisham, e pensei que... não se importaria que me despedisse de si.
Yarın Londra'ya gidiyorum Bayan Havisham ve sizinle vedalaşsam... - iyi olur diye düşündüm.
- Já nem sei se me importaria.
- Artık pek umurumda değil.
Eu não me importaria de ser seguida por um polícia.
Ben bir polisin takip etmesine aldırış etmezdim.
Não se importaria que Parry me achasse e me matasse!
Parry beni bulup öldürse umurunda bile olmayacak!
Ninguém nas redondezas se importaria com a tua morte.
Bu civardan hiç kimse senin için agit falan da yakmaz.
- Não me importaria não as ter.
- Ben başımın çaresine bakabilirim.
Eu não me importaria.
Bana fark etmez.
Nada mais importaria
Başka şey istemezdim
Pessoalmente não me importaria de enfiá-lo numa cela.
Ve ben, kendi adıma, seni hücreye tıkmaktan rahatsız olmam.
Não me importaria nada.
Beni hiç rahatsız etmez.
O Sr. Graham disse-me que não se importaria...
Şey, yani evi göstermekten rahatsız olmayacağınızdan... emin olduğunu söyledi.
Se importaria de pegar para mim essa caixa grande que está alí?
Bana lütfen şuradaki büyük kutuyu uzatır mısın?
Ora, não me importaria nada de ganhar até 7.000 dólares, você importava?
Şey, 7.000 dolar kazanmağa ben hayır demem, sen der misin?
Não me importaria, se conseguisse melhorar as coisas, mas não consigo.
Bir yararım olsaydı kalabilirdim, ama yok.
Me pergunto se você se importaria de responder algumas perguntas.
Sakıncası yoksa birkaç soru soracağım.
Antes de tudo, se importaria de me mostrar seu passaporte?
İlk olarak, pasaportunuzu gösterebilir misiniz?
Näo me importaria nada de receber uma parte.
Alacağı para benim kesinlikle umurumda olmazdı.
Parece-me que uma vez que você se anda a meter nos meus, você não se importaria que me metesse um pouco nos seus.
Sen benim işime karıştığına göre, benim de senin işine karışmamın sakıncası yoktur herhalde.
Que importaria?
Ne fark edecek?
Escuta, Octavio, importaria-te jogar uma firmita aqui.
- Sonra söylerim, olur mu! Ottavio, şu vekaletnamenin altına küçük bir imza atar mısın lütfen?
Sr. Bond, suponho que não se importaria de... subir o limite?
Bay Bond, limiti arttırmaya bir itirazınız olmaz... değil mi?
Não me importaria se descobrisse que o teu avô materno era turco.
Annenin babası bir Türk bile olsa umrumda değil.
Não me importaria de ter uma.
Ben de payımı isterim.
Se eu fosse um juiz, não me importaria. Até pagaria por um bom serviço.
... elinize sağlık, derdim.
Eu não me importaria de fazer o mesmo.
O yollardan ben de geçmek isterim.
Está uma noite bonita, e decerto o tio Drago não se importaria de conduzir.
Çok güzel bir sabah ve eminim Drago Amca buna hayır demez.
O meu pai está na cripta da família... e penso que o papá não se importaria... se eu tirasse um ou dois bocadinhos por uma boa causa.
Babamın naaşı kilisenin bodrumunda ve babamın iyi bir amaç için bir kaç tel almama bir şey diyeceğini sanmıyorum.
Näo se importaria que morresse.
Ölsem bile umrunda olmazdı.
Näo me importaria um olho negro.
Gözüme yumruk yemeyi umursamam.
Acho que o que o Sr. Tinkham quer dizer, é que pensou que alguém tão cobarde não se importaria de ganhar uns dólares com a guerra.
Bence Bay Tinkham'ın düşüncesi hiçbir korkak birkaç dolar için savaşı göze almaz.
Se fosse outro cavalo qualquer eu não me importaria tanto.
Başka bir at olsa hiç mesele yapmazdım.
- Johnny não se importaria.
Johnny bunu umursamaz bile. - Oğlun Johnny'den hoşlanmıyorum.
"Não me importaria de lhe dar meia dúzia de filhos apesar de tudo."
"Ona yarım düzine çocuk doğursam ne çıkar?"
, se não fosse por causa da areia... ninguém se importaria comigo.
Kimse beni aramazdı.
- Se importaria se eu... - Deixe pra là.
Acaba sakıncası yoksa...