Translate.vc / Portuguese → Turkish / Incêndio
Incêndio translate Turkish
5,305 parallel translation
Não há nenhum incêndio!
Yangın falan yok.
Acho que conseguimos chegar à escada de incêndio, pelo telhado.
Pencere! Çatıdan yangın merdivenine ulaşabiliriz sanırım.
E, ao invés de causar um incêndio ou um acidente, e assistir ao caos, ele apenas os quer ver a morrer.
Ve ateş yakıp kazaya neden olmak ve sonraki kargaşayı izlemek yerine sadece ölmelerini izlemek istiyor.
Onde é o incêndio, meus amigos?
Yangın nerede?
Mas, então, um alarme tocou, como de incêndio.
Birden alarm yangın alarmı gibi ötmeye başladı.
Acidentes de carro, incêndio, doenças...
Araç kazaları, yangın, hastalıklar...
Autotanque 51, Camião 81, Esquadrão 3, Ambulância 61, incêndio urbano na rua 47, 6200.
Araç 51, Kamyon 81, Manga 3, Ambulans 61, 47. cadde 6200 numarada ev yangını.
Infelizmente, a Sra. Brooker, a mulher que perdeu o marido no incêndio da rua 47... está a acusar o Corpo de Bombeiros de Chicago de homicídio involuntário.
Bayan Brooker, malesef 47. caddedeki yangında kocasını kaybeden hanım bizim için ihmal yüzünden kusurlu şekilde ölüm sebebiyle C.F.D.'ye suç duyurusunda bulundu.
Incêndio na Grand and Ashland.
Yangın. Grand ve Ashland.
Ok, vocês sabem do incêndio no armazém que descarrilou a carreira do Bloom?
Pekala. Herkes Bloom'un kariyerini yıkan depo yangınını biliyor mu?
Se ele não tivesse entrado naquele incêndio com tanta raiva acumulada, ele podia bem ter saído de lá outra vez.
Eğer o yangına, içinde bu kadar çok öfke varken girmeseydi belki oradan geri çıkacaktı.
Incêndio em apartamento.
Daire yangını.
Ele lesionou-se no incêndio no armazém Tadisco.
Tadisco ambar yangını sırasında yaralanmış.
Nós temos um incêndio, muito desenvolvido.
Yangın her tarafı sarmış durumda.
O meu pai morreu quando eu era pequeno... num incêndio num edifício como este, na verdade.
Babam ben küçükken böyle bir bina yangınında öldü.
Eu verifiquei tudo no incêndio na escola hoje
Bugün bir okul yangını sırasında "her yer temiz" dedim...
O incêndio está a fechar!
Yangın çevreyi kuşatıyor!
Percebi, tu morreste num incêndio de azeitice.
Anladım, mutfakta yangında öldün.
Em 1978, morreram 6 pessoas num incêndio numa farmácia, mas nunca se passou uma coisa destas.
1978'de bir eczane yangınında altı kişi ölmüş ama böylesi hiç yok.
Não é um desastre, é só um incêndio descontrolado.
Felaket değil, alt tarafı kontrol altına alınamayan bir yangın.
- O quê? Há um incêndio perto do local do nosso casamento.
- Düğün yerinin yakınındaki yangın söndürülemiyormuş.
O incêndio passou a autoestrada.
Yangın otobana sıçradı.
Sabem, quase morri num incêndio em Des Moines, mas fiquei lá dentro.
Az kalsın Des Moines'teki yangında ölüyordum ama kımıldamadım.
Não, não aciones o alarme de incêndio.
Hayır, yangın alarmını çalıştırma taktiği falan yapma.
Ossos, boca de incêndio, rabos do carteiro.
Kemik, yangın musluğu, postacı poposu.
Parece um incêndio.
Yangın var gibi.
Vou ser a boca-de-incêndio mais engraçada no mundo...
Şehirdeki en şirin yangın hidrandı olacağım.
Vocês vêm do incêndio da rua Walnut? - Sim.
- Walnut Caddesindeki yangınından mı geliyorsunuz çocuklar?
- Incêndio urbano.
Ev yangını.
Sabes entubar uma vítima de incêndio?
Yanık mağdurunu nasıl entübe edeceğini biliyor musun?
As vítimas de incêndio... ficam com um inchaço na traqueia.
Yanık mağdurlarının soluk borularında pek çok yumru vardır.
Como estamos com a boca de incêndio, Comandante?
Boğulacak! - Bu hidrandı ne yapıyoruz Amirim?
Temos que mover o carro da boca de incêndio. Vão.
- Aracı hidrandın üstünden çekmeliyiz.
Quando eu disser, vamos rodá-lo para fora da boca de incêndio.
İşaretimle bu şeyi hidrandın üstünden yukarı doğru çeviriyoruz.
Houve um incêndio na cozinha.
Mutfakta bir yangın çıktı.
Um alarme de incêndio é o melhor amigo de um ladrão.
Yangın alarmı bir hırsızın en iyi arkadaşıdır.
Hoje, às 12h15, o seu filho estava na cantina com mais quatro pensionários, e rebentou um incêndio.
Saat 12 : 15 civarında oğlunuz kafeteryada diğer 4 hasta ile beraberdi. Yangın çıktığında yani.
Já pensou no pequeno Kevin Julien, que ficará com cicatrizes deste incêndio?
Küçük Kevin Julien'ın hayatı boyunca unutmayacağı olayı hiç düşündünüz mü?
Os pobres homens morreram num incêndio como todos podem ver pelo que resta deles.
O zavallı insanlar ateşin içinde öldüler. ve geriye onlardan ne kaldığını görebilirler.
Morreram num incêndio quando eu tinha sete anos. - Depois, foi dada...
- Ben 7 yaşındayken yangında öldüler ve sonra...
Temos um incêndio na Auto-Estrada 17.
17. otoyolda 10-71 durumu var.
Todas as unidades, respondam. Temos um incêndio...
Tüm birimler, 1071...
O sistema de incêndio ainda está off-line, a brigada está a oito minutos.
Yangın durdurma sistemi hâlâ devredışı. İtfaiye 8 dakika uzaklıkta.
Cinco alarmes de incêndio no Comercial.
Beş seviyesinde yangın alarmı.
Bem, seja lá o que tu fores fazer, não comeces nenhum incêndio.
Yapacağınız her neyse yangın çıkarmayın.
Como se fosses apagar um incêndio.
Tıpkı elden ele yöntemi gibi.
Tem uma função anti-incêndio.
Yangın güvenlik sistemi var.
Estou a falar com Alicia Dutton, a mulher que tem a Beth Ann Gibson. A polícia que ajudou a salvar as crianças no incêndio.
Not defterlerimi imha edin.
Gabe, dispara o alarme de incêndio.
Gabe, yangın alarmını çalıştır.
Deveriam prendê-lo por incêndio voluntário.
Kundakçılıktan tutuklamaları gerek.
Incêndio estrutural na 16ª com a Wabash.
Yapı yangın, 16. ve Wabash.