Translate.vc / Portuguese → Turkish / Ipo
Ipo translate Turkish
57 parallel translation
Mãe, e se houvesse um ipo mau e cruel que fosse preso, mas eu soubesse que ele está inocente?
- Anne, eğer çok kötü, illet bir adam cezaevine girse ama suçlu olmasa ve bunu ben bilsem.
A empresa vai ser alvo de uma OPA. O seu "software" é brilhante.
Borsaya gireceksiniz, bir IPO yapıyorsunuz yazılımınız çok zekice, ve bunların hepsi harika.
Seis dias longe do IPO, está bem?
Bu, bizim bir yıl önce konuştuğumuz şey. Sen bir rock yıldızısın.
Eu sei que te estás a cagar, mas o nosso IPO disparou ontem.
Ben, Pete. Hiç bir bok yapmadığını biliyorum ama, hisselerimiz dün tavan yaptı.
RHAT IPO : em 11 de Agosto de 1999
REDHAT IPO ( İhracat ) : 11 Augustos, 1999
Red Hat, sobe 228 % este é o IPO que todo mundo esperava.
Red Hat, % 228 upTİME... herkesin beklediği IPO ( Hisse Senedi İhracı ).
Rob Malda ( CmdrTaco )... no Red Hat IPO.
RED HAT IPO da Rob Malda ( CmdrTaco )...
Então, indo para o IPO... nós chegamos a San Diego na terça à noite nós gastamos a manhã de quarta encontrando investidores em San Diego.
IPO nun başında götürüyor, aah... San Diego'ya Salı günü vardık Çarşamba sabahını San Diego'daki yatırımcılarla tanışarak geçirdik
Então, na manhã de quinta do IPO era quando nossas acções seriam negociadas publicamente.
Sonra, IPO nun Çarşamba sabahı, stoklarımızın herkese satıldığı gün olacaktı.
Agora temos um IPO que vai hoje.
Bir IPO'muz ( ihracatımız ) vardı ve bugün gidiyordu.
O lance inicial dessa IPO era 11 a 13 dólares, então 21 a 23, então 28 a 30.
Bu IPO daki orjinal sıra 11 e 13 dolar, 21 e 23, 28 e 30 şeklinde.
Nós tivemos sorte de podermos voltar aos escritórios, estávamos em São Francisco, portanto podíamos voltar aos escritórios da VA para ver todos no escritórios pelo IPO.
Şansımıza, ofislere tekrar dönebildik San Francisco'daydık bu yüzden VA ofislerine geri dönebildik IPO için ofisteki herkesi görebilmek için döndük
O IPO tinha sido tremendamente bem.
IPO Harika olmuştu
Sue, a melhor apresentadora da IPO da história.
Dava, IPO nun şu ana kadarki en iyi performansı.
Eles são um ISP. A algumas semanas do seu IPO.
- Hiçbirşey.
Bom, não houve nada disso, não havia empresa de alta tecnologia e não há irmão nenhum, está bem? Portanto, menti.
Pekala, IPO yoktu, onun yüksek teknoloji şirketi de yok ve kardeşimin hiçbir şeyi yok, tamam mı?
"Então, potenciais investidores, espero que não achem o nosso IPO um IPU."
"Muhtemel yatırıcılarımız, umarım IPO'muzu, IPU ile karıştırmamışsınızdır."
A IPO está ao virar da esquina.
Servet köşede.
Ouve, eu acho que este negócio de IPO, está-te a stressar.
Dinle, bence bu iş seni germiş.
O futuro deles está nesta IPO, e eles pensam que perdeste a fé em nós.
Bütün gelecekleri burada. Ve bize inancını kaybettiğini düşünüyorlar.
Everett estava com Steve, negociando a IPO.
Everett oraya Steve'le gelmişti.
Bem, peço desculpa, mas perdi o IPO da febre de Dengue.
Deng hummasının halka arzını kaçırdığım için üzgünüm.
Jack... Preciso mesmo que esta OPI aconteça.
Bak, bu IPO'nun olmasına gerçekten ihtiyacım var.
IPO's. [Oferta Pública Inicial]
Halka açılmalar.
Tratam de IPO's.
Halka açılmalarla uğraşırlar.
- Sim, vão para um sítio qualquer para falar de ofertas públicas iniciais, leis governamentais.
- Evet hepsi bir yerlere dağılır ve IPO'lar ve hükümet düzenlemeleri hakkında konuşurlar.
4,6 milhões em acções da sua IPO vendidas na primeira hora de negociação.
Açıklanan ilk verilere göre hisselerinin 4.6 milyonu açılıştan sonra 1 saat içinde satıldı.
Temos uma competição IPO na sexta-feira e preciso de ti neste campo.
Cuma günü elimizde sıcak bir şekilde bekleyen halka arzı gerçekleştireceğiz. ve sana sahada istiyacım var.
Em relação ao IPO? Ou à Pearson Hardman?
Halka açılmayı mı yoksa Pearson Hardman'ı mı?
E, enquanto eles procuravam algo incriminatório naquela sala eu ia mandar tudo pelos ares. Ia oferecer a nossa última IPO.
Sonrasında, odada açık delil ararlarken burayı son halka arzımızı sunarken bazuka yağmuruna tutacaktım.
Uma IPO é uma oferta pública inicial.
İHA, ilk halka arz demektir.
Era hoje que íamos lançar a Steve Madden IPO.
Steve Madden İHA başlattığımız gündü.
O maior IPO na história desta empresa.
Firma tarihindeki en büyük İHA.
Falámos com vários empregados desta firma e nenhum deles se lembra da IPO do Steven Madden.
Bu şirkette çalışan birkaç kişiyle görüştük ancak hiç kimse Steve Madden halka arzı hakkında bir şey bilmiyor.
Ótimo, porque o nosso IPO está em perigo, a não ser que lidemos com isto.
Güzel, çünkü bunu halledemezsek halka arzımız tehlikeye girecek.
Protege o IPO.
Halka arzı korumuş olursun.
Você tem um IPO na sexta. Se este processo aparecer no Journal, nessa manhã, qual acha que vai ser o valor das ações quando tocarem o sino?
Sizin de Cuma günü halka arzınız var ve bu dava o sabah Journal'de yayınlanırsa sizce o zili çaldıklarında hisse bedelleri ne olacak dersiniz?
Vais levar o Mike a outro encontro IPO?
Mike'ı başka bir organizasyona daha mı götüreceksin?
O IPO está resolvido.
Halka arz hazır.
Não estava a falar do IPO.
Halka arzdan bahsetmiyordum.
- Que tal se saiu o seu chefe na IPO?
- Patronunun halka satıştan kârı nedir?
A seguir, fizemos uma OPA as ações triplicaram, num dia, e a AOL engoliu-nos.
Neyse, bilmen gereken diğer şey IPO olarak günde üç kat stok yaptık. AOL bizi yalayıp yuttu.
A tua IPO seria negada. - Cala-te.
Halka arz başvurun anında rafa kalkar.
A IPO conta com vários sucessos, uma marca diversificada...
Halka arzla bir numaralı hitler sunulacak, farklı alanlara yönelmiş şirket...
Com a inauguração da Laviticus e a IPO, o meu pai passa-se, quando saio.
Laviticus'un açılışı ve halka arzla birlikte ofisten ne zaman ayrılsam babam korkar oldu.
É por isso que vai fazer esta loucura da IPO?
Bu yüzden mi halka arz konusunda bu kadar isteklisin?
O banco da IPO retirou-se.
Banka arz için sigorta poliçesini imzalamaktan vazgeçti.
- Por quê? - Ele quer acabar com a IPO.
- Halka arzı batırmak istiyor.
Quanto mais perto da IPO, mais crítico... Só um instante.
IPO atılımına ne kadar yaklaşırsak, işler o kadar... bir dakika.
Quis recordar ao departamento a ordem para a IPO de cortar gorduras nos artistas.
Böldüğüm için pardon. IPO'nun yeni bildirisi gereğince bölümünüzün bütçeye yük olan sanatçılardan kesinti yapmak zorunda olduğunu hatırlatayım dedim.
A minha empresa está a meio de uma IPO. É uma ótima altura para reforçar a segurança.
Biliyorsun şu an şirketim halka açılıyor.