English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Israel

Israel translate Turkish

1,620 parallel translation
Pelo Israel?
Israel?
Onde está o Israel?
Israel nerede?
Vai contar-me porque é que não fomos informados... de que a situação do Israel se tinha alterado.
Israel'in durumunun değiştirildiğini bize bildirmek için neden telefon açılmadığıını anlatacaksın bana.
Aos 19 anos, a mãe do Israel... teve um caso breve com o Sparazza, do qual resultou o Israel.
Sparazza ile kısa bir ilişkinin sonucu olarak Israel doğduğunda Israel'in annesi 19 yaşındaydı.
- Vai limpar o Israel.
- Israel'i vuracak.
Buddy Israel.
Buddy Israel.
O Primo quer o coração do Israel.
Primo, Israel'in kalbini istiyor.
- O coração do Israel?
- Israel'in kalbini mi kastediyor?
O Sparazza contratou-o para neutralizar o pessoal do Israel.
Israel'in çevresindekileri etkisiz kılmak için Sparazza tarafından tutuldu.
Vai matar o Israel para salvar o Sparazza.
Sparazza'yı kurtarmak için Israel'i öldüreceksin.
O nosso acordo com o Israel foi cancelado.
Israel'in hükümetle olan anlaşması bir kenara itildi.
Quero vê-los a sacrificar as suas vidas pelo Evangelho tão radicalmente como o fazem no Paquistão, em Israel, na Palestina e em todos esses sítios.
Onların da İncil için aynı radikallikle canlarını feda ettiklerini görmek istiyorum. Tıpkı Pakistan'da İsrail'de, Filistin'de ve diğer yerlerdeki gibi çünkü sonuçta biz...
Moisés perguntou a Deus... quando vir os homens de Israel e lhes disser que Deus como Pai me enviou e me perguntarem qual é o seu nome que devo dizer?
Musa Tanrı'ya sormuş : "İsrailli çocuklara gidip'Beni Tanrı gönderdi.'dediğimde ismini sorarlarsa nasıl cevap vereyim?"
Uma árvore em Israel.
- İsrail'de ağaç dikilecek.
Os Evangelistas são grandes amigos dos Judeus, porque Israel é a Terra Santa.
Evangelistlerle aynı fikirde olmayabilirsiniz ama onlar yahudilerin dostudur. Çünkü İsrail kutsal topraktır.
Ele fez, nos últimos três anos, cinco viagens a Israel.
Üç yılda İsrail'e beş kez gitmiş.
- Cinco viagens a Israel?
- İsrail'e beş kez mi gitmiş?
Ele tem cinco carimbos de Israel no passaporte.
Pasaportunda 5 tane İsrail mührü var.
Bombista suicida em Israel?
İsrail'deki intihar bombacısının yarattığı patlama.
De Israel?
İsrail mi?
"Israel."
İsrail.
"que santificaste Israel através do lar e do e casamento."
"... Hupa ve Kiduşin ile kutsayan Sen, Aşem ; Mübareksin. "
"Porque de Belém vai sair o Príncipe que há-de apascentar o meu povo de Israel."
"Beytüllahim'den çıkacak bir lider... "... İsrailoğullarını yönetecek. "
Tivemos um "Pico" temporário em 1973, quando os Países da OPEC no Médio Oriente estavam revoltados com a Guerra de 1973 em Israel e embargaram o Petróleo e tivemos imediatamente Pânico generalizado sobre o nosso estilo de vida, e formaram-se longas filas nas estações de serviço
- Yok. 1973'te geçici bir zirve yaşanmıştı. Orta Doğu ve OPEC ülkeleri İsrail'deki 1973 Savaşı'ndan dolayı sinirliydiler ve petrole ambargo koydular.
E têm o casal... idoso judeu a fazer a sua primeira viagem a Israel.
Bir de ilk defa İsrail'e giden Yahudi yaşlı bir çiftimiz var.
Benjamin Netanyahu tinha sido eleito primeiro-ministro de Israel.
Benjamin Netanyahu, İsrail'in başbakanı seçilmişti.
- Israel.
- Öylemi.
- Israel.
Neresiydi?
- Israel.
- İsrail
Israel ou seja o que for, mas isto aqui é a América!
- İsrail. - İsrail veya değil, ama burası Amerika!
Nem sabes o que se passa em Israel.
- İsrail'de neler olup bittiğini bilmiyorsun bile.
Nem sabes o que se passa em Israel.
İsrail'de neler olup bittiğini bilmiyorsun.
- E tu sabes o que se passa em Israel?
- Sen İsrail'de neler olup bittiğini biliyor musun?
- Decidimos ajudar o povo de Israel...
İsrail halkına yardım etmeye...
Meus senhores, tenho aqui uma coisa que irá fazer o nosso amigo apanhar o primeiro comboio para Israel.
Beyler, Burada arkadaşımızı ilk trenle... İsrail'e geri gönderecek bir şey var.
Procurado por crimes contra o estado de Israel.
İsrail Devleti'ne karşı işlediği suçlardan aranıyor.
Um sírio procurado por crimes contra Israel.
İsrail Devleti'ne karşı işlediği suçlardan aranan bir Suriyeli.
Se fizer alguma coisa parecido com isso de novo, atiro-te de volta para Israel.
Bir daha böyle bir şey yaparsan kıçına öyle bir tekme basarım ki soluğu İsrail'de alırsın.
7 anos atrás, no coração do Cairo, o governo egípcio culpou o Hezbollah, mas teorias conspiratórias nas ruas alegaram que foi uma manobra dos E.U.A. Israel atacou erroneamente.
7 yıl önce, Kahire'nin kalbinde Mısır Hükümeti Hizbullah'ı suçladı ancak sokaktaki söylentiler A.B.D. ve İsrail'in hedeften sapmış ortak bir saldırısı olduğu yönünde.
Não, isso é Israel.
Hayır, orası İsrail.
Uma vez, há não muito tempo, uma pequena banda da polícia Egípcia chegou a Israel.
Çok da uzak olmayan bir geçmişte, Mısırlı küçük bir polis bandosu İsrail'e gelir.
Todas as Sextas ao meio-dia, as ruas de Israel ficavam vazias, porque era quando passava o filme árabe.
Her cuma öğlen, tüm İsrail sokakları boşalırdı, Arap filmi yüzünden.
Esse é Urin Bensul Hi, da Operadora de Turismo de Israel.
Bu, İsrail Turizm Bakanlıgı'ndan Yuram Ben Shulhai.
A América tem um caso de amor com Israel, e nós gostaríamos de fazer as duas festas juntas.
Amerika'nın İsrail ile bir aşk ilişkisi var. Biz de iki tarafı bir araya getirmek istiyoruz.
Representantes do Turismo em Israel estão a considerar se tornar um cliente, e estou a ter dificuldades em ter uma ajuda nisso.
İsrail Turizm Bakanlığı, müşterimiz olmayı düşünüyor. işi kıvırmakta zorlanıyorum.
Zion quer dizer Israel, é um nome muito antigo.
Sion sadece İsrail anlamına gelir. Çok eski bir isim.
Certo, mereço o castigo, mas estou a falar dos turistas que vão para Israel.
Tamam, bunu hakettim. Ama ben İsrail'e gidecek turistlerden bahsediyorum.
Israel diz que a situação na área é frágil e continua a manter o controle do porto e aeroporto.
İsrailli yetkililer bölgede durumun hassas olduğunu ve havaalanı ile limanların kontrol altında tutulduğunu bildiriyor.
- Buddy Israel.
- Buddy Israel.
Quer voltar para Israel.
- İsrail'e mi dönmek istiyorsun?
Nos seus dias, Judá será salvo e Israel viverá em segurança. "
Ülkede âdil ve doğru olanı yapacak. "

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]