Translate.vc / Portuguese → Turkish / Javier
Javier translate Turkish
1,170 parallel translation
Cada um faz de maneira diferente.
Farklı. Adım Javier.
Chamo-me Javier. Já lhe tinha dito isso?
Söylemiş miydim, yoksa Javi mi dedim?
Javier, este é o Nicky... o realizador de que eu te falei.
Tamam mı? Javier, bu Nicky, sana bahsettiğim yönetmen.
OK, de qualquer forma, Javier... vamos até à parte em que a viras de frente.
Neyse, Javier. Seni sırt üstü çevirdiği yerden alalım.
Então... mal o Javier disser : "gostava de uma massagem..."
Javier, "Komple masaj ister misiniz" der demez.
Em vez de te meteres comigo com isso... em vez de com o Javier.
Yani, bu konuyu konuşmak için Javier yerine önce bana geldiğine göre.
Em Junho de 2002, Javier Duran voltou ao México... à cidade que tinha abandonado há 5 anos.
Javier Duran 2002 yılının haziran ayında, Meksika'ya... beş yıI önce terk ettiği kasabaya döndü.
E arranjei esta menina, esta menina mexicana... para gritar " Javier!
Bir de Meksikalı bir kız buldum, "Javier! Javier"'diye bağıracak.
Javier! ". Não vos devia ter contado isto.
Şeyi gibi...
Para as suas clientes, Javier é um deus.
Müşterileri için Javier bir tanrı.
O Javier vive aqui? - Bela casa.
Javier burada mı yaşıyor?
Sobretudo o jardineiro guatemalteco, o Javier.
Özellikle de Guatemalalı bahçıvanımız, Javier'in.
Sabes, o Javier... antes de fazer amor apaixonado e meigo, comigo pela primeira vez, fez-me uma serenata com uma bela canção de amor do Guatemala.
Javier bana ateşli, ama nazik bir ilk birleşme yaşatmadan önce çok güzel, eski bir Guatemala aşk şarkısıyla serenat yaptı.
Se não ainda me arranja problemas com o meu marido, Javier Martinez. Aqui não conhecemos nenhum Melquiades.
Yoksa, kocam Javier Martinez ile başımı belaya sokacaksınız ayrıca Melquiades diye birini tanımıyorum.
Jaime, esqueçe o cão e despede-te do teu avô.
Al! Javier, köpeği rahat bırak ve büyükbabana hoşça kal, de.
O Paco está desempregado há um tempo... e não somos só nós. Jaime, também.
Bir süredir Paco'nun bir işi yok bu, yalnızca bizim için değil, aynı zamanda Javier için.
Como me podes fazer essa pergunta, Jaime?
Bana böyle bir soruyu nasıl sorarsın, Javier?
Javier Fernandez, preso no mês passado por invasão a um armazém em Midtown.
Javier Fernandez. Geçen ay şehir merkezindeki bir depoya izinsiz girmekten tutuklanmış.
- Javier Fernandez?
- Javier Fernandez?
Hei, o meu nome é Javier.
Bu arada benim adım Javier.
O Javier disse que eu podia vir e juntar-me ao vosso grupo de estudo hoje.
Javier bugün gelip, çalışma gurubunuza katılabileceğimi söyledi.
Oh, ali vai o Javier.
Javier o tarafta.
Como é que achas que me senti quando a mãe do Javier me liga e pergunta se eu quero uma boleia para a USC?
Javier'in annesi beni Güney Kaliforniya Üniversitesine götürmeyi teklif etmek için aradığında neler hissettiğimi biliyor musun?
Os pais do Javier vão levar-me a sair.
Bu akşam Javier'in ailesi beni yemeğe çıkartacak.
Rajeeve Subramonian de 13 ; Javier Mendez de 12 ; Dylan Chiu, também de Woodland Hills.
Kalan kodlamacılarımız 12 yaşındaki Mary Calveretti 13 yaşındaki Rajeeve Subramonian 12 yaşındaki Javier Mendez, Dylan Chiu da Woodland Hills'ten.
Javier Lopez.
Javier Lopez.
Javier, é o Sr. McCoy.
Javier, bu Bay McCoy.
Obrigado, Javier.
Sağ ol, Javier.
O Javier tem alguma coisa a ver com isso, mas ele não se vai... entregar voluntariamente, ele tem um álibi muito bom.
Tamam. Eminim Javier'in bunda payı vardır ama kendi isteğiyle taşları verdi ve bu iyi bir mazeret.
É tempo de fazer uma pequena visita ao Javier.
Javier'e küçük bir ziyaretin tam sırası.
Cadastro de arrombamento. Javier Morena.
Haneye tecavüzden sabıkalı Javier Morena.
Como vai desmentir isso?
O konuda nasıl yalan söyleyeceksin Javier?
Javier Ravez.
Javier Ravez.
Javier, temos a tua impressão digital no carro.
Javier, arabada parmak izini bulduk.
Bom, o Javier está limpo, mas ele tem um irmão chamado Carlos.
Javier'in bu suçtan başka sabıkası yok. Ama Carlos adında bir kardeşi var.
Por estar a roubar exactamente o mesmo carro isco que o Javier arrombou esta manhã.
Javier'in yem arabasını çalarken. Herhâlde bunu mahkemeden öğrendi.
Mas talvez o Javier saiba.
Ama belki Javier biliyordur.
E nós agradecemos, Javier.
Minnettarım Javier.
Pensa outra vez, Javier.
Tekrar düşün Javier.
Exactamente como o seu irmão, Javier.
Aynen kardeşin gibi, Javier.
Por isso, o Javier, estava escondido no carro.
Javier arabaya bu yüzden girmiş.
Javier, se o patrão te apanha a descansar...
Javier, patron seni dinlenirken yakalarsa...
Rápido, Javier! Corre!
Daha hızlı Francisco.
Ou Javi?
Evet, Javier.
Sim, Javier.
Evet söyledin.
- Membranas.
Mamie Javier gibi.
Estás a dormir com o Javier.
İşte, Javier'le yatıyorsun.
O Javier joga?
Javier kumar oynar mı?
És a amiga do Javier.
Javier'in arkadaşısınız.
Falem com Javier Fernandez.
Organizatörü Javi Fernandez'le konuşun.
Você é Xavier.
Sen Javier'sin.