English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Jens

Jens translate Turkish

145 parallel translation
Se assim for, talvez deva provar o arenque Jens Jenson do Lago Superior elaborado segundo o tradicional costume a Noruega.
Öyleyse, Jens Jenson'ı denemenin tam zamanı. Ürünümüz Superior gölü ringalarıyla geleneksel Norveç usulü hazırlanmaktadır.
Ah, arenque Jens Jenson.
Jens Jenson. - Lütfen.
Jens Book-Jenssen é ideologicamente correcto?
Jens Book-Jenssen ideolojik açıdan uygun mu peki?
Jens Christian Hauge estava em contacto com Londres.
Jens Christian Hauge, Londra ile temas halindeydi.
- Eu não preciso de treino, Jens Christian.
- Benim ihtiyacım yok, Jens Christian.
Jens Christian está com um ar tão sério.
Jens Christian çok ciddi görünüyor.
Jens Christian Hauge tornou-se o mais jovem Ministro de Defesa da Noruega em 1945.
Jens Christian Hauge, 1945 yılında, Savunma Bakanlığına atanan en genç kişi oldu.
Karo, por que achas que não te sentas ao lado do Marco, mas do Jens?
Karo, sence neden Marco'nun yanında değil de Jens'in yanında oturuyorsun?
A isso eu chamo de espírito de equipa, Jens.
Jens, işte ben buna takım ruhu derim.
O Jens está diferente, fala com eles em voz alta.
Jens değişmiş gibi, sizi yere göğe sığdıramıyor.
Jens?
Jens?
Jens, deixa-me ver.
Jens, bırak da bakayım.
- Jens ou o pai?
- Jens ya da babası.
- Jens ou o resto.
- Jens ya da her şey.
Mas o pai do Jens sabe sobre ele?
Babasının Jens'ten haberi var, değil mi?
Sempre orei para que a orfandade do Jens resultasse em coisas boas.
Jens'in babasızlığının onu olumlu etkilemesi için sık sık dua ettim.
Às vezes, o Jens lembra-me mais o que não tenho do que aquilo que tenho.
Jens, bazen bana sahip olduklarımdan çok sahip olmadıklarımı hatırlatıyor.
O Jens faz-me lembrar aquele menino. E tudo o que aconteceu.
Jens bana o çocuğu hatırlatıyor ve bütün o yaşananları.
O Jens gosta muito de ti.
Jens seni çok seviyor.
Só não quero envolver o Jens em algo que...
Jens'i üzecek bir şey yapmak istemem.
Penso que o Jens é incrível.
Bence Jens de harika biri.
Jens, olha quem te veio buscar.
Jens, seni almak için bak kim geldi.
Adeus, Jens.
- Hoşça kal, Jens.
Jens!
Jens!
- Chama-se Jens.
- Jens.
- Trate bem do Jens.
- Jens'e iyi bak.
- Onde puseste o Jens?
- Jens'i nereye bıraktın?
Onde está o Jens?
Jens nerede?
Meu Deus, ajuda-me a encontrar o Jens.
Yüce Tanrı'm Jens'i bulmama yardım et.
É o Jens.
Bu Jens.
E quem é o Jens?
Jens kim?
Olá, Jens.
Merhaba, Jens.
Jens... solte-lhe a mão.
Jens, elini bırak.
Vem, Jens.
Hadi, Jens.
Jens, vem aqui.
Jens, buraya gel.
Jens, por favor.
Jens, lütfen.
Uma confirmação indireta veio, no entanto,... do Primeiro-Ministro, Jens Stoltenberg,... em Oslo, em 25 de junho de 2010.
Hâlbuki 25 Temmuz 2010, Oslo'da bir basın toplantısında doğrulama, dolaylı bir şekilde Başbakan Jens Stoltenberg'dan geldi.
É o Jens.
Jens.
A mulher do Jens chamava-se Mikaela.
- Jens'in karısının adı Mikaela'ydı.
Disse ao Jens que tinha conhecido outra pessoa.
Başkasıyla birlikte olduğunu söylemiş.
- É o Jens.
- Jens.
Creio que o Jens decidiu tudo isto... quando leu as anotações da Mikaela.
Jens'in tüm bu planlarını o not defterlerini okuduktan sonra yaptığını düşündüm.
O Jens procura uma vingança concreta. Olho por olho.
Jens'in kısasa kısas yapacağını düşünüyorum.
Como morreu exatamente o filho?
Jens'in oğlu nasıl ölmüştü?
- Do Jens. Ou do Sebastian.
- Jens'in veya Sebastian'ın işte.
Os pais do Jens estão mortos.
- Jens'in annesiyle babası öldü.
- É o plano do Jens.
- Jens'in planı da bu.
O tipo que entrou na casa não sabe nada. O Jens deu-lhe 500 coroas para lá ir.
Jens eve girmeye çalışan adamı 500 kron vererek ikna etmiş.
Jens, maldito!
Jens, lanet olası.
É a mim que tens de castigar.
Tamam mı, Jens? Gel beni cezalandır.
Jens, levanta-te, por favor.
Jens, ayağa kalkar mısın, lütfen?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]