English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Jesus

Jesus translate Turkish

17,217 parallel translation
É melhor não fazeres asneiras numa mulher casada que ama Jesus.
İsa'yı seven hiçbir evli kadına, böyle bir davranışta bulunmamalısın.
Sê um bom menino e faz-o parar, pelo amor de Jesus!
İyi bir çocuk ol ve hemen onu durdur. İsa adına, ne olur!
Eu não sei nada sobre Jesus.
Ben, İsa hakkında hiçbir bok bilmiyorum.
Em nome de Jesus, ela sabe que está a fazer?
Yüce İsa adına, ne yapıyor bu kız, böyle?
Oh Jesus. É um dos teus amigos?
Ah, Tanrım.
Jesus foi pregado à cruz.
İsa çarmıha çivilenmişti.
Jesus.
Tanrım.
Jesus Cristo, o que é que vocês têm vestido?
Ne giyiyorsunuz siz böyle?
Jesus, todo o drama.
O dramayı tahmin edebiliyorum.
Jesus!
Ne oluyor?
Jesus!
Yok artık!
Oh, Jesus.
Tanrım!
O Homem, pelo seu pecado, separou-se de Deus. E apenas aceitando a dádiva da reconciliação cobrada por Jesus na cruz poderá ele ganhar de novo a sua amizade com Deus.
İnsan günahı yüzünden Tanrı'dan ayrılmıştır ve ancak, İsa'nın haçta kazandığı barış armağanını bizzat kabul ederek Tanrı'yla olan dostluğunu geri alabilir.
Jesus veio para nascer de uma virgem
Bir bakireden doğmak için İsa çıktı öne
Jesus.
- Tanrım.
Jesus tinha doze.
İsa'nın 12 tane vardı.
Um homem chamado Jesus convenceu-te a construir uma igreja em África.
İsa adında ki bir adam seni Afrika'da kilise yapman için ikna etti.
Portanto, viajante, se não conseguir levar esta maldita mula para lá daquela maldita colina, não poderei curar aquelas pobres almas com o evangelho do nosso Senhor Jesus Cristo. Louvado seja.
Anlayacağın, bu lanet olası katıra tepeyi aşırtamazsam o zavallı ruhları Efendimiz İsa Mesih'in kutsal kitabıyla iyileştiremem.
- Jesus.
Tanrım.
Vou ligar para Jesus.
İsa'yı da arayacağım.
Jesus...
Tanrım.
Jesus, digo, merda.
Tanrım, zırvaladım.
- Jesus Cristo, falas tanto.
Aman Tanrım, çok konuşuyorsun.
- Jesus, Zan.
Tanrı aşkına Zen.
Espera, não me vais impingir toda aquela treta de Jesus, pois não?
Bekle, bana şu tanrı saçmalıklarından bahsetmeyeceksin değil mi?
Jesus diz que se eu não limpar as casas de banho até às 6 : 00, vai-me dar uns açoites.
İsa her gün tuvaletleri 6'ya kadar temizlemezsem şaplak atacağını söylüyor.
- Jesus dá-te açoites?
İsa götüne şaplak mı atıyor?
- Já vou, Jesus!
Geliyorum İsa!
Tenho a maior das considerações, mas o meu neto não vai comer Jesus.
Saygım sonsuzdur ama torunuma İsa'yı yediremem.
Mas vais ter de nos comprar câmaras melhores. Jesus Cristo.
Bu arada yeni kameralar da almanız gerekecek.
Oh, meu Deus! Jesus Cristo!
Tanrım!
Jesus, os garçons aqui ficam horripilantes a cada dia.
Buranın garsonları da her geçen gün daha da garipleşiyor.
Jesus Cristo, que porra está fazendo?
- Burada ne arıyorsun?
Jesus Cristo... Estás a brincar?
- Yok artık, ciddi misin sen?
Jesus Cristo...
Tanrı aşkına.
Jesus, meu.
- Ebenin amı.
Jesus!
Tanrım! Neredeydin?
Karen deve ter usado aquelas taças Jesus, Jeff!
- Karen o kaseleri kullanmış olabilir.
Jesus Cristo, olha para isso
Oha, şuna bakın.
Jesus, Paul, realmente fizeste-me um número nas minhas costas.
- Sırtımı mahvettin Paul.
Jesus. Jesus.
Tanrım.
Oh, Jesus.
- Geri çekil.
Mas o que me lixa mesmo a minha mente tipo uma putinha barata, digo, o que é foda mesmo, é que por diversas horas essa cabeça decapitada continuará a seguir Jesus.
Ama ne gerçekten mermerlerimi uçuruyor 50 sent skank gibi Gerçek zihin pisliği demek istedim Birkaç saat daha bu başıboş kafa kafaya mı
Jesus. - Quase me tiras a cabeça.
Tanrım, dostum.
Jesus Cristo, por Deus.
Aman Tanrım, Tanrım.
" Querido Jesus, manso e suave, cuide desta criança.
"Hoşgörülü İsa, mütevazi ve zarifsin, bu küçük çocuğa göz kulak olursun."
Jesus cristo, ainda mal cheguei e já me estou a passar.
Tanrı aşkına Greta! Buraya daha yeni geldin ve şimdiden kafayı yemeye başladın.
Jesus!
Tanrım!
Jesus Cristo.
Aman Tanrım.
Jesus!
Tantım!
Jesus Cristo.
Yüce isa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]