Jewelry translate Turkish

O homem que o Sr. Christophe fez trazer as pedras .. para cá a fim de serem depositadas no cambista.

Christophe'un taşları almak için anlaştığı kişiyim ülkeye getirdim Jewelry Exchange'e yatırdım.

- What do I do? I brought henna.. I brought jewelry..

Bir annenin rüyaları paramparça oldu.

Estou de olho no turno de segurança na Joalharia Friedman, à saída de Reisterstown.

Reiserstown'daki Friedman's Jewelry'de sekiz-dört vardiyasını aldım.

Dentro do Califórnia Jewelry Mart.

Kaliforniya Mücevher Pazarında.

Jewelry Mart 101.

Mücevher Pazarı 101.

Este não é o tipo de homem que vai conduzir 100 km até ao Jewelry Mart para discutir o preço.

Böyle biri indirim alabilmek için yüzlerce kilometre yol gelmez.

- Com isso sobram duas... a Midtown Jewelry Appraisers e a Crowder Diamonds.

İki seçeneğimiz kaldı. Midtown Kuyumcusu ve Crowder Elmas.

O assalto à joalharia Sun.

Sun Jewelry soygunu.

Todas as vezes.

high-end jewelry has gone missing... hem de her defasında.

Acho que não.

to stealing a half a mil in jewelry? Hiç sanmıyorum.o.

Ele iria para estas festas extravagantes e sairia pela porta da frente com meio milhão em jóias. E as suas mãos estariam limpas.

O güzel partilere girecek, elinde yarım milyonluk mücevherle ön kapıdan çıkacak, with a half a million in high-end jewelry, ve senin ellerin de temiz kalacaktı.

Chris Hall, ele trabalhava na Icon Jewelry a dois quarteirões do banco.

Chris Hall, bankadan birkaç sokak ötedeki Icon Jewelry'de güvenlik görevlisi.

Põe-me em linha com a Icon Jewerly, fica em West Chester.

Beni Icon Jewelry'ye bağla, Batı Chester'da.