Jj translate Turkish

- JJ, vou contigo.

- JJ, seninle geleceğim.

Sim, J.J...

Efendim JJ?

J.J., quando falares ao telefone com a Garcia, diz-lhe que não estamos à procura de outros crimes aqui.

JJ, Garcia'yla konuştuğunda ona burada başka cinayet aramadığımızı söyle.

Não ouviste a J.J.?

JJ'i duymadın mı?

A JJ já me informou.

JJ bana olayı anlattı.

A JJ parece estar bastante envolvida.

JJ bu konuda çok kararlı görünüyor.

JJ, estou habituada a fazer isto aos piores horrores, mas revirar a vida da Keri assim faz-me sentir nojenta e...

Jayj, Amerika'nın korkunç suçlularına bunu sürekli yapıyorum ama Keri'nin hayatını bu şekilde araştırmak kendimi iğrenç hissettiriyor ve...

JJ, lutaste por este caso.

JJ, bu dava için savaştın.

- A JJ está bem?

- JJ iyi mi?

Sim, JJ?

Evet, JJ.

JJ, reúnes a equipa?

JJ, ekibi toplar mısın?

JJ, dizes-lhes que estamos prontos?

JJ, onlara gitmek için hazır olduğumuzu söyler misin?

JJ.

JJ.

Meu Deus, JJ, parabéns.

Aman Tanrım, JJ, tebrikler.

Pedi a JJ em casamento.

JJ'e evlenme teklif ettim.

- JJ, podias ter-me dito.

- JJ, bana söyleyebilirdin.

A JJ, o Reid e a Prentiss foram ao local do crime.

JJ, Reid ve Prentiss detektiflerle beraber olay yerine gittiler.

Eu e a JJ falamos com a Autoridade Portuária.

JJ ve ben de Liman polisiyle görüşeceğiz.

JJ, diriges tudo do gabinete.

JJ, işleri ofisten hallet.

E, JJ, parabéns.

Ve JJ, tebrikler.

Agente Jareau, JJ, falámos ao telefone.

Ben Ajan Jareau, JJ, telefonda konuşmuştuk.

Ouve, JJ, a única coisa que queria era uma demonstração perante os teus amigos de que gostas de mim.

Dinle JJ, benim tek istediğim arkadaşlarının bana değer verdiğini bilmesi.

Boa noite, JJ.

İyi geceler JJ.

Toma conta de ti, JJ.

Kendine iyi bak JJ.

JJ, cala-te.

JJ, sus artık.

- JJ!

- J.J..

JJ... posso?

J.J., tutabilir miyim?

O que se passa, JJ? Esta é a Delilah Grennan.

Ne oldu J.J.?

Estou, JJ.

Evet J.J.?

- O raide ao complexo da seita... - JJ, não é o rancho onde estão a Prentiss e o Reid?

J.J., orası Prentiss ve Reid'in gittiği- -

JJ, emite um comunicado de imprensa a dizer que não existem provas de acusações sexuais.

J.J., cinsel suçlamalarla ilgili kanıt olmadığını söyleyen bir açıklama yapmanı istiyorum.

JJ, isto não pode esperar até amanhã?

- J.J., sabahı bekleyemez mi?

JJ?

J.J.?

JJ, quando aterrar-mos, podes explicar ao xerife Bruner e os adjuntos O quão importante é manter isto em segredo?

J.J., indiğimiz zaman şerif ve yardımcılarına bu işi gizli tutmanın önemini açıklar mısın?

Bom dia, JJ. Desculpem o toque de acordar.

Günaydın J.J. Uyandırdığım için üzgünüm.

JJ, cruza estes nomes dos suspeitos.

J.J., şüphelilerin adlarını kontrol et.

JJ, a lista de hotéis e motéis a que fomos.

J.J., gittiğimiz otel ve motellerin listesi.

JJ, dia á Garcia que lhe ligamos do carro.

J.J., Garcia'ya onu arabadan arayacağımızı söyle.

Quando aterrarmos, eu, o Reid e a JJ vamos para o quartel-general.

İnince Reid ve J.J. ile birlikte komuta merkezine gideceğim.

Certo. Obrigado, JJ.

Sağ ol J.J..

- Diz, JJ.

Söyle J.J..

JJ, o que faremos sem ti durante a tua licença de maternidade?

J.J., doğum iznine ayrıldığın zaman sensiz ne yapacağız?

Manda-nos a foto dele e pede à JJ para a enviar aos média.

Resmini bul ve J.J.'in basına dağıtmasını sağla.

JJ trouxe seu filho à cena do crime.

J.J. bebeğini olay yerine bırakamaz.

- JJ!

J.J.

JJ ficará aqui, se ligarem ela dirá que é amiga da família.

J.J. burada kalacak. Eğer telefon çalarsa aile dostu olduğunuzu ve sizin cenazeye gittiğinizi söyleyecek.

JJ ficará aqui com vocês.

J.J. sizinle kalacak.

Olha, J.J., estou a falar a sério.

Haydi JJ, ben ciddiyim.

Vou pedir à JJ que traga os ficheiros da primeira vítima.

Ne buldunuz?

Vou pedir à JJ para falar à imprensa.

J.J.'e basınla konuşmasını söylerim.

- Envia a imagem a todos, JJ.

Resmi dağıt J.J..