Jobs translate Turkish

Quanto àqueles trabalhos, que aquele cavalheiro está a conduzir...

As for those jobs, that gentleman is handing out...

O Jobs e o Wozniak montavam a Apple, o Gates e o Allen criavam o BASIC, surgia o Homebrew Computer Club. O Gelman estava lá. Agora, são eminências e bilionários.

Jobs ve Wozniak, Apple'da Gates ve Allen, Basic yazıyor ev yapımı Bilgisayar Kulübü'nün ilk buluşması.

Steve Jobs?

- Steve Jobs?

Jobs.

- Jobs.

Não sei se conhece Steve Jobs.

Daha önce Steve Jobs ile tanışmış mıydın? Evet.

Estava muito feliz como presidente da Coca-Cola... Até Steve Jobs me chamar e dizer...

Gerçeği söylemek gerekirse, Pepsi-Cola'nın başkanı olmaktan son derece memnundum ta ki Steve Jobs bana gelip şöyle diyene kadar :

Nós criamos o mouse e tudo o resto. Agora, Nova Iorque quer que mostremos tudo ao Jobs.

Biz fareyi icat edelim, ve New York'taki ahmaklar onu Steve Jobs'a göstermek istesin.

Sou Steve Jobs.

Ben Steve Jobs.

- Oi, Steve Jobs.

Paul. Selam, Steve Jobs.

Steve Jobs está a destruir-nos.

- Steve Jobs bizi öldürüyor. Ballmer!

Steve Jobs!

Steve Jobs.

"O Sr. Jobs exige a sua presença hoje".

"Bay Jobs sizden bu gece ofisinde olmanızı talep ediyor."

O Jobs era o único gajo com quem o Bill não gritaria. Era o contrário.

Tuhaf olan şuydu ki Steve Jobs, Bill'in hiç bağırmadığı tek kişiydi.

Steve Jobs, uma luz guia.

Steve Jobs, gerçek bir rehber ışık.

Três meses depois, Sculley despediu Jobs.

Mutlu yıllar! Üç ay sonra John Sculley Steve Jobs'u işten kovdu.

Lisa agora faz parte da nova família de Steve.

Lisa artık Steve Jobs'un yeni ailesinin bir parçası.

Steve Jobs voltou à Apple em 1997.

Steve Jobs 1997 yılında Apple'a geri döndü.

- Afectado como?

Steven Jobs gibi yani.

Como o Steven Jobs, sabe quem é?

Tanırsınız değil mi? Apple bilgisayar firmasının kurucularındandır.

Um dos fundadores da Apple. Mr Jobs usa sempre calças caqui e camisolas de gola alta pretas.

Bay Jobs işe çoğunlukla haki ya da siyah renk dik yakalı giyerek gelir.

Steve Jobs, só estudou um semestre e formou uma empresa chamada Apple.

Steve Jobs bir sömestrden sonra terk. Gidip Apple adında küçük bir şirket kurdu.

Henry Ford, Steve Jobs, Bill Gates.

Henry Ford... Steve Jobs, Bill Gates.

Steven Jobs que fundou a Apple a fuma,

Steven Jobs ot içerken Apple Bilgisayar'ı geliştirdi.

O Steve Jobs está na página um?

Steve Jobs sayfa birde mi?

Bom, ou isto custou mais de 25 dólares ou começo a duvidar seriamente das estratégias empresariais do Steve Jobs.

Şimdi, ya bu alet 25 papelden daha fazla eder,.. ... ya da Steve Jobs'un ticari stratejileri hakkında endişelenmeye başlamalıyım.

Ouviste falar do Gates, do Allen, do Jobs...

Ah, Gates, Allen, Jobs'u duymuşsun...

Antes do Superbowl, Jobs e Wozniak disseram :'Eu pago metade, se fizeres o mesmo'

"Superbowl kusagina bulasmayin." demisti. Bunun üzerine Jobs, Vozniack'la bakisip söyle dedi : "Sen reklam parasinin yarisini ver, ben sana kârin yarisini."

Encontrei a vegetação.

- Söylentiye göre, Steve Jobs'a ilk...

Não está escrito algures, no livro de código do "baby boomer" que tem de ter uma certa percentagem de coisas feitas pelo Steve Jobs?

Büyük ihtimalle sende de olan, Steve Jobs'un yaptığı şeylere ait Baby Boomer kullanma kılavuzunda yazmıyor mu?

É como se Deus e o Steve Jobs se reunissem e dissessem : "Phil, nós amamos-te".

Sanki Steve Jobs ve Tanrı bir araya gelmiş de beraber "Seni seviyoruz, Phill." diyorlar.

- Ele e o Steve Jobs começaram...

Steve Jobs ile birlikte işe... Tanıyorum ben de.

São seis lugares acima do Steve Jobs.

Steve Jobs'tan altı basamak öndesiniz.

um pouco desonesto. Encorajou o Bill Gates a ir numa direcção enquanto empurrava o Steve Jobs noutra direcção. Hey.

Bill Gates'in bir yöne Steve Jobs'ın ise başka bir yöne gitmelerini teşvik eden oydu.

O nome da nova celebridade era Steve Jobs. - Pedido negado!

Bu yeni zenginin adı Steve Jobs'tu.

É uma má tentativa de competir com o Steve Jobs.

Steve Jobs * işleriyle yarışacak kadar kötü bir çalışma işte.

- É o Steve Jobs?

- Steve Jobs musun?

- Miss Hill-Smith, Master Phillip...

Bayan Smelly. Efendi Jobs.

E também há o Steve Jobs e o Bill Gates.

Sonra Steve Jobs var, Bill Gates var...

Devon, a mulher tem o conhecimento técnico do Steve Jobs.

Devon, kadın Steve Jobs kadar bilgisayar bilgisine sahip.

Não me sinto propriamente o próximo Steve Jobs.

Bir sonraki Steve Jobs gibi hissetmiyorum.

O mês passado... tive um jantar de negócios com o Steve Jobs.

Geçen hafta Steve Jobs'la iş yemeğim vardı.

Tipo uma coisa à Steve Jobs?

Steve Jobs gibi mi? Belki ama hayır.

O Steve Jobs jurou que iria destruir o Android e sabe porquê?

Steve Jobs hayatını Android'i yıkmaya adadı. Ve neden biliyor musunuz?

Há dezasseis anos, quando fazia a minha série televisiva, Triumph of the Nerds, entrevistei Steve Jobs.

On altı yıl önce İneklerin Zaferi adlı televizyon dizimi çekerken Steve Jobs'la röportaj yapmıştım.

Há muito poucas entrevistas televisivas com Steve Jobs, e boas, quase nenhumas.

Steve Jobs'la yapılmış çok az televizyon röportajı var ve neredeyse hepsi kötü.

Ele atendeu o telefone e eu disse : " Olá, chamo-me Steve Jobs.

Telefonu açtığında, "Selam, adım Steve Jobs." dedim.

Em 1996, um ano após esta entrevista, Steve Jobs vendeu a NeXT à Apple.

1995'te, bu röportajdan bir yıl sonra Steve Jobs, NeXT'i Apple'a sattı.

Com inovações como o iMac, iPod, iTunes, iPhone, iPad e Apple Stores, Jobs transformou uma Apple quase falida na empresa mais valiosa da América.

iMac, iPod, iTunes, iPhone, iPad ve Apple mağazaları gibi yaratıcı ürünlerle Jobs batmak üzere olan Apple'ı Amerika'nın en değerli şirketi hâline getirdi.

O homem é maior que o Steve Jobs.

Bu adam Steve Jobs'tan bile daha büyük.

Steve Jobs, estava criando caixas para fraudar a companhia telefônica.

Steve Jobs, telefon şirketlerini dolandırmak için kutular yapıyordu.

Como o Bill Gates e o Steve Jobs, o Kobe e o Lebron...

Bill Gates ve Steve Jobs gibi.