Translate.vc / Portuguese → Turkish / Joes
Joes translate Turkish
99 parallel translation
Vernon, diga para os rapazes do gatilho que se virem um traseiro no canal, é um dos nossos.
O çocuklar kaybederse bizde kaybederiz Vernon, hattın aşağısına git ve onlara tetikte olmalarını söyle - happy Joes
- Hambúrgueres.
- Sloppy joes.
Jack, querido, fiz Sloppy Joes para o jantar.
Jack, tatlım? Akşam yemeğine kıymalı burger yaptım.
A mamã fez Sloppy Joes.
Annen kıymalı burger yapmış.
A mamã detesta Sloppy Joes.
Annem kıymalı burgerden nefret eder.
Os adultos detestam Sloppy Joes, mas fazem-nos para alegrar as crianças.
Aslında tüm yetişkinler kıymalı burgerden nefret eder ama günü kötü geçen çocukları neşelendirmek için yaparız. - Anlatmak ister misin?
Cresce e aparece, Eric. Isto são GI Joes.
Büyü Eric bunlar GI Joel.
GI Joes, com a farda de kung fu. Olha que cabra... arooridini!
Evet Kung-fu figürlü GI Joelar, tam bi kaltak... bir aşüfte
Ouvir o Cakija na guitarra, podes ouvir Joe Pass, Django Reinhardt.
Cakija'yı gitarda dinlerken, duyduğun Joes Pass ve Django Reinhardt'tır.
Toquem nos G.I. Joes.
G.I. Joelarıma dokunma.
- Eu tenho que ir contar os meus G. I. Joes.
- Gidip G.I.Joe'larımı sayacağım.
Virem de costas.
Geriye dön, Joes.
Aperfeiçoe, me permita falar com Starkman, e então nós iremos por um café.
OLur. Starkman'a söyleyeyim, sonra Jittery Joes'ya kahve içmeye gideriz.
Quando era miúdo, tinha GI Joes.
Çocukken oyuncak askerlerim vardı.
"O Chris adora sloppy joes!"
"Chris, et soteden hoşlanır!"
Às sextas-feiras, o "Sloppy Joes" é o melhor.
Cumaları Özensiz Joe en iyi tercihin olur.
Eu ia fritar uns panadinhos de peixe, mas, agora já posso fazer'sloppy joes'.
Ben de balık kroket yapacaktım. Artık hamburger hazırlayabilirim.
Eu fui lá para dentro no Joes Stone Crab.
Yengeççi Joe'nun önündeki çöpe ben dalmıştım.
Sim, essas Sloppy Joes fazem isso.
Evet, Bu sandviçler genelde bunu yapar.
Queres vir brincar com os G.I. Joes?
Buraya gelip Asker Joe oynamak ister misin?
Trouxe a actual cozinheira da cantina da escola para nos fazer douradinhos e Sloppy Joes.
Bize balık filetosu ve Sloppy Joes yapsın diye okul kantinindeki aşçıyı da getirdim.
Era suposto ser Sloppy Joes para o almoço.
Öğle yemeğinde güya ıslak hamburger yiyecektik.
E quando chega a casa, tu és apenas... um eco distante para um pai negligente numa má ressaca.
Eve geldiğinde önce Sloppy Joes içiyordur. Yani vasat bir komedi, sen değilsindir.
Ele e o George W. cresceram juntos a jogar aos G.I. Joes.
George W.'yla beraber "savaşçılık" oynayarak büyüdüler.
Como os G.I. Joes que escondia numa caixa de Thom McAns, atrás de uma tábua solta no rodapé do meu quarto.
Odamda, bir gevşemiş bir süpürgeliğin arkasına sakladığım G.I Joe oyuncak kutusu gibi.
Olha. Não tem G.I. Joes.
Bak, içinde G.I. Joe'lar yok.
- Tudo bem, miúda? - Bom trabalho, Joes.
- N'aber kız?
Os Joes nem vão saber o que os atingiu.
Joe'lar saldırının nerden geldiğini anlamayacak bile.
- Aqueles são Joes?
- Selam, Joe'lar.
São Joes.
Artık oldular.
- Como estão os Joes?
- Joe'ların durumu nedir?
Uma vez que atinjam a velocidade máxima, mach 5, nem os Joes têm tecnologia para os apanhar.
Saatte 6.000 km. hıza eriştiğinde Joe'ların teknolojisi bile onu durduramaz.
Espalhem-se. Aguardem até os Joes quebrarem formação.
Joe'lar pozisyonlarını bozana kadar devam edin.
- Agora, tudo depende dos Joes...
- Her şey Joe'ların elinde.
Senhor, um dos Joes destruiu a ogiva que se dirigia para Moscovo.
Efendim, Joe'lardan biri Moskova'ya giden füzeyi düşürmüş.
Ainda temos muitos Joes em perigo.
Dışarıda hâlen tehlikede olan Joe'lar var.
- Matem-nos. Matem todos os Joes.
Bütün Joe'ları ölü istiyorum.
Daqui Duke a chamar todos os Joes.
Duke konuşuyor, bütün birimler!
É que para entrar nos G.I. Joes, tem de se ser convidado.
- Sen istemiyorsan olmaz.
Todos os Joes, reunir preparados para a operação Mongoose.
Bütün Joe'lar, Firavun Faresi Operasyonu için herkes araçlarına.
Vão todos ao American Joe's logo à noite e quero ver-te lá.
Bu akşam herkes American Joes'a gidiyor, seni de görmek isterim.
Óptimo, então vemo-nos esta noite no American Joe's, certo?
Harika, o halde bu akşam American Joes'da görüşürüz, değil mi?
- Cubos de tofu, "tidy joes", queijo de coelho, nozes doces, creme vaporizado, outras variedades...
- Okul kantininde başka ne var? - Soya fasülyesi, patates, acılı köy peyniri, pekan cevizi, buhar kreması, sen tahmin et...
Ele não é um dos preferidos do G.I. Joes, mas é o melhor que temos.
Pek çocukların gözdesi sayılmaz ama, elimizdekilerin en iyisi bu.
Eu faço o famoso Sloppy Jay, que são do Joe, mas feitos pelo Jay, coisa que adoram.
Meşhur "Cıvık Jay" imden yapacağım, orijinal adı "Cıvık Joes" ama bunları Jay yapıyor. Buna da bayılıyorlar.
Enquanto estás aqui a paparicar os G.I. Joes... eu convenci o pai a voltar a editar o anúncio.
Sen dışarıda G.I. Joe'ları götüne sokarken... ben babamı reklamı yeniden montajlaması için ikna ettim.
- Não és um bocado velho para isto?
- G.I. Joes için biraz fazla yaşlı değil misin?
- Quem está lá?
Joes eğer kanalda birini görürsen, o bizdendir.
Uma chávena de café do "Joes"
Bir fincan joe.
Boa sorte, Joes.
İyi şanslar, Joe'lar.
Há 200 Joes naquele submarino.
- Dışarıda 200 Joe var.