Translate.vc / Portuguese → Turkish / Johanna
Johanna translate Turkish
295 parallel translation
Johanna Schmidt, ela tem tarefas especiais.
Johanna Schmidt'in özel görevleri var.
Agentes importantes, como o coronel Hammersohn, Elsa Gebhardt, Conrad Arnulf e Johanna Schmidt, foram deixados em liberdade.
Albay Hammersohn Elsa Gebhardt Conrad Arnulf ve Johanna Schmidt gibi önemli ajanlara dokunulmamìştì.
Johanna, temos de enviar isto hoje.
Johanna, bunu bugün göndermemiz gerek.
Johanna, traz-me os papéis do Processo 97.
Johanna, Íşlem 97 hakkïndaki belgeleri getir.
- A Johanna e eu queremos...
- Johanna ve ben senin...
Tu e a Johanna vão fazer turnos para me vigiar para ter a certeza de que os sintomas não voltam?
Sen ve Johanna sırayla beni izleyip semptomların gelmediğinden emin mi olacaksınız?
- Olá, Johanna.
- Merhaba Johanna.
Também é parecido com a Johanna.
Johanna'ya da benziyor.
- Obrigado, Johanna.
- Teşekkürler Johanna.
Obrigada, Johanna.
Sağ ol Johanna.
- Sim, Johanna.
Evet, Joanna.
Achas mesmo que devíamos fazer isto, Johanna?
Gerçekten bunu yamamız gerektiğini mi düşünüyorsun, Joanna?
Não, Johanna, não... Acho que não quero fazer isto.
Hayır, Joanna, hayır, bunu yapmak istediğimi sanmıyorum.
- Sim, Johanna.
Evet, Joanna, evet.
Não gosto de dor, Johanna.
Acıdan hoşlanmam, Joanna.
Bom, Johanna... A tua chávena diz "Morte"!
Vay be, Joanna, senin çay yaprakların "Ölüm" diyor.
Eu não posso cavar um buraco, Johanna.
Ben öyle çukur kazamam, Joanna.
Está bem, Johanna.
Pekala, Joanna!
Johanna... a carpete da mamã.
Joanna, annemin kilimi.
Encontrei, Johanna!
Buldum, Joanna!
Veio para tomar conta da Johanna. Há quase 30 anos.
O buraya kızkardeşime bakmağa geldi, Joanna, yaklaşık 30 yıl önce.
- Não acabei de Ihe contar da Johanna.
Joanna hakkında anlatacaklarımı bitirmemiştim.
Sabe, acho que a Abigail finge que é a Johanna há tanto tempo que acredita.
Biliyorsun, Abigail'in Joanna rolü oynadığını düşünüyorum, o böyle bir şeye inanıyor.
Sabe, eu só pus metade da quantidade de pó que a Johanna queria no chá.
Görüyorsun, çayına sadece onun niyetlendiğinin yarısı kadar toz koydum.
Não percebe o que a Johanna está a fazer?
Joanna'nın ne yapmağa çalıştığını görmüyor musun?
Johanna...
Joanna,
- A Johanna está morta, Sr. Brenner?
Joanna ölü mü, Bay Brenner?
- A Johanna foi sempre impaciente.
Vay, vay, o hep sabırsız biri idi.
- Diga que a Johanna não é minha irmã.
Onlara Joanna'nın benim kızkardeşim olmadığını söyle.
- Diga que a Johanna não é minha irmã, mas uma mulher cruel que me obrigou a dizer que era.
Ne? Onlara Joanna'nın benim kızkardeşim olmadığını fakat bana öyle olduğunu söyleten acımasız bir kadın olduğunu söyle. Tamam.
E diga que o ajudei e a Johanna Ihe deu o veneno e tentou matá-lo.
Ve onlara sana yardım ettiğimi söyle ve sana zehiri veren Joanna idi ve seni öldürmeğe çalıştı. Tamam, tamam.
- Está bem, está bem. Tenente... A Johanna Enright era uma impostora.
Yüzbaşı, Joanna Enright sahtekardı.
A Johanna pôs veneno no meu chá...
Bir tür zehir Joanna çay bardağına koydu.
Aquilo que a Johanna me deu...
Joanna'nın bana verdiği o madde...
- Ouve, Johanna...
- Bak Johanna...
Bem isso é mesmo deprimente.
Eh bu gerçekten çok acı. Tanrım... az daha unutuyordum. Johanna aramızda bir şeyler olduğunu düşünmeye başladı.
- Johanna está, por favor?
- Joanna orada mı?
Tive a honra de conhecer a sua cunhada Johanna.
Yengen Johanna ile tanıştım.
Muito pelo contrário, sinto que a presença da Johanna consolidará os elos que os unem.
Yakın ilişkilerini etkileyebilir diye korkuyorsun kardeşin eserlerine çok yardım ediyor bağlarınızı kuvvetlendirecek
És realmente muito ordinária, Johanna!
- Kabasın Johanna - Evet öyleyim.
Veja o que fez com Johanna.
Johanna'ya nasıl davrandığına bir baksana.
Odiava Johanna por tê-lo roubado dele!
Johanna'dan nefret ederdi. Çünkü onu uzaklara götürdü.
Pela lei... Ludwig van Beethoven foi designado... guardião de seu sobrinho, Karl... em vista da conduta imoral... de sua mãe : Johanna van Beethoven.
" Landrechte'nin emriyle yeğeni Karl'ın yasal ebeveynliği Ludwig Van Beethoven'a annesi Johanna Van Beethoven'ın ahlaksız karakteri nedeniyle verilmiştir.
Sei o que Johanna sofre.
Johanna'nın hissettiği hüznü biliyorum.
Esta Corte... considerou de bom alvitre ordenar... que Johanna van Beethoven... seja excluída da guarda de seu filho, Karl.
Bu mahkeme takdire uygun görmüştür ki Johanna Van Beethoven ebeveynlikten çıkarılmalı.
'Joe Pasquale lê Heidi por Johanna Spyri.'
Joe Pasquale, Johanna Spyri'den Heidi'yi okuyacak.
- Ola a todos, esta e Johanna Frielduct, ela e uma surpresa para o Matthew.
Millet, bu bayan Johanna Frielduct. Matthew'e sürpriz olacak.
- Esta e Johanna Frielduct, obrigada.
- Bu hanım da Johanna Frielduct.
- És tu, Johanna!
Oh, senmişsin ha, Joanna.
- Dá-Ihe tempo, Johanna...
Adama süre tanı, Joanna.
TAPEÇARIA DE JOHANNA REISS BADEN Lá está ela.
İşte orada.