English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Jolly

Jolly translate Turkish

342 parallel translation
Ele é um bom companheiro ele é um bom companheiro ele é um bom companheiro ninguém o vai negar.
For he's a jolly good fellow for he's a jolly good fellow for he's a jolly good fellow that nobody can deny.
Era o Kip. O imediato do Jolly Roger.
Kip, Jolly Roger'ın ikinci süvarisi.
E sabem quem encontrámos na relva? A tripulação toda do Jolly Roger.
Ve oynarken Jolly Roger'ın tüm tayfasını bulduğumuzu biliyor musunuz?
Uma daquelas canções militares. "Jolly Tinker."
"Jolly Tinker."
Parecia mais o Jolly Green Giant. Talvez não fosse tão bonito.
Daha çok "sevimli yeşil dev" diyorlar, ama bana pek sevimli gelmedi.
Jolly, se não apanhamos, nem que seja uma destas bases Cylon, nem saberemos o que nos atingiu.
Jolly, eğer bu Cylon karakollarından sadece birini kaçırırsak, bizi neyin vurduğunu asla bilemeyiz.
Vamos entrar, Jolly.
Haydi içeri girelim Jolly.
Jolly, estás a ouvir?
'Jolly beni duyuyor musun?
Jolly, estás bem?
Jolly iyi misin?
Jolly?
Jolly? '
Levanta o nariz.
Jolly burnunu kaldır.
Quero toda a gente que esteve em contacto com o Sargento de Voo Jolly e o Tenente Boomer em quarentena apertada!
Uçuş Çavuşu Jolly ve Teğmen Boomer ile temas eden herkes sıkı karantina altına alınmasını istiyorum.
O Dr. Salik quer levar uma equipa médica de volta ao asteróide onde a doença foi contraída.
Dr Salik, Jolly ve Boomer'a hastalığın bulaştığı asteroide tıbbi takım göndermek istiyor.
Obrigado pelo relatório, Jolly.
Raporun için teşekkürler Jolly.
Cuidado, Jolly... tens um a perseguir-te.
Jolly, biri senin kuyruğunda!
Vira.
Roll, Jolly.
- Jolly?
Jolly.
- Jolly? - Este é meu.
- Jolly, bu benim!
Quero toda a gente que esteve em contacto com o Sargento de Vôo Jolly e o Tenente Boomer em quarentena apertada!
Uçuş Çavuşu Jolly ve Teğmen Boomer ile temas eden herkes sıkı karantina altına alınmasını istiyorum.
O Dr. Salik quer levar uma equipa médica de volta ao asteroide onde a doença foi contraída.
Dr Salik, Jolly ve Boomer'a hastalığın bulaştığı asteroide tıbbi takım göndermek istiyor.
Jolly, manda a tua tripulação ver todos os contentores.
Jolly, adamların her konteyneri kontrol etsinler.
Boomer, manda o Jolly vir cá acima com homens para distribuir esta comida.
Boomer, Jolly mürettebatıyla buraya gelsin ve bu yiyecekleri dağıtsın.
- Afirmativo, Jolly.
- Olumlu, Jolly.
Ok, Jolly, olhos bem abertos.
Tamam, Jolly. Gözünü dört aç.
- Quero as mulheres naquele shuttle.
- Bu mekiklerde kadınlar istiyorum! - Neler oluyor, Jolly?
- Jolly, o que se passa? O esquadrão todo está à espera de ordens da Galactica.
Bütün filo, Galactica'dan gelecek emirleri bekliyor.
- Estão prontos, Jolly?
- Uçmaya hazır mısın, Jolly? - Hazırım, efendim.
Tal como o Jolly e o Greenbean, e ninguém os acusa de ter morto o Ortega.
Jolly ve Greenbean de öyle ama kimse onları Ortega'yı öldürmekle suçlamıyor.
Jolly... Consegues vir ocupar a minha posição?
Jolly, gelip benim yerimi alacak kadar yakın mısın?
Jolly, coloca outra câmara próximo desta. Depois espera que a nave desengate. - quando aqueles motores ligarem.
Jolly, başka bir odayı bunun yanına getir.
- Aí vem o Jolly. - Líder Azul, estamos prontos
-'Mavi Lider 1, hazırız.'
Jolly, esqueceu-se das crianças!
Jolly, çocukları unuttun!
Espera, Jolly.
Bırak onu, Jolly.
Apolo, o que foi que o Jolly te disse?
Apollo, Jolly sana ne anlattı?
Jolly, falas a sabedoria dos Deuses.
Haydi gidelim buradan.
Vamos regressar e...
Jolly, Tanrıların bilgeliğiyle konuştun.
O Jolly é como um parente para mim.
Jolly benim için ailemden biri gibidir.
É dona da Associação Canadense de Conglomerados, que é dona de lavanderias, frotas de táxi, fábricas de brinquedos...
Organizasyon, Kanada Holding Şirketler Ortaklığının sahibi ve bu ortaklık da Green Light Çamaşırhanesi, Midwest Taksi, Jolly Time Oyuncaklarının...
- De brinquedos?
- Jolly Time Oyuncakları mı?
Sou o Jolly Ollie.
Jolly Ollie.
O palhaço do circo dos Jolly Brothers.
Jolly Kardeşler Sirki palyaçosu.
O Circo dos Jolly Brothers em Hanksville, esta noite... foi presenciado pela maioria dos reclusos da instituição.
Bu gece Hanksville'de bulunan Jolly kardeşler sirkine hastanedeki pek çok hasta götürülmüştü.
- Tenho um Jolly Green desarmado.
- Jolly Green var ama silahsız.
- Jolly Green Giants, Shitty Beatles.
- Mutlu Yeşil Devler, Bok Böcekleri.
Eu e a minha sociedade de alegres foliões fomos convidados para o carnaval de Tapiocapolis e fui eu que criei os fatos deles.
Ben ve ekibim Jolly Revüsü büyük karnavalda gösteriye davet edildik. Kostümleri kendim tasarladım.
Vem lá, Gigante Jolly Green!
Gel bakalım, Dev Yeşil Jöle!
Esquece isso, carnal. Vê-me só, Gigante Jolly Green!
- İzle bakalım Yeşil Jöle Dev!
Nós dois marcaríamos juntos? É tarde.
Hadi yukarı çıkıp kendimize boş bir oda bulalım. Oh, he's a jolly good fellow. For he's a jolly good fellow.
Vamos lá para cima encontrar um quarto vazio, sim? - Hip!
For he's a jolly good fellow, and so say all of us.
Boomer, Jolly.
Eğer sizi bırakabilirse, iki oda için daha yardıma ihtiyacımız var.
#'Tis the season to be jolly
"Şimdi mutlu olma mevsimi"

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]