English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Junebug

Junebug translate Turkish

61 parallel translation
É por isso que hoje temos este lindo sermão. Sim, senhor. - Ele estava preparado para morrer!
Yeryüzünde Junebug Spade olarak bilinen bu genç ruha bakmanı niyaz ediyoruz.
Senhor...
Junebug Spade mi?
Junebug Spade.
Hadi millet gidiyoruz. Durun bir saniye.
Junebug Spade?
Hayır.
Posso ganhar um amém? Posso ganhar um amém?
Junebug Spade'i tanıyor musunuz?
Mamã, não posso acreditar que o Junebug não tivesse nenhum amigo.
- Yavrum, işe yaramazın tekiydi biliyorsun. - Anne! Yanlış anlama.
Reparou que nenhuma pessoa ficou quando descobriram que era o Junebug?
O benim oğlumdu, onu çok severdim. Ama o altına takılıp kalınca değişti.
Mamã! Não me entendas mal. Ele era meu filho, e eu amava-o.
Anne, Junebug birazcık kıvrık olabilir ama bizden başka birinin de onu sevdiğine eminim.
- Boa tarde, senhora madame. Podemos entrar?
Junebug'un arkadaşlarıymış, anne.
Vocês não andam a vender de porta a porta, andam?
İçeri buyurun. Ben Cheryl, Junebug'un duluyum.
Somos amigos do Junebug. Eles são amigos do Junebug, mamã.
Bu da Bayan Bell Spade, Junebug'un annesi.
Eu sou a Cheryl, viúva do Junebug,
Buradaki de Leonard. Ziyaretimizin...
E esta é a Sra. Bell Spade, a mãe do Junebug.
Ne diye gerçek ismimizi söylüyorsun?
- És tu. - Quem?
- Junebug bizim için çalışırdı.
Importam-se de dizer o que querem? Com certeza.
Sürpriz bir şekilde Junebug öldü...
- O Junebug costumava trabalhar para mim. - Costumava trabalhar para nós.
- Mr. Big'e 5,000 $ borcuyla.
Mamã, lamento por não ter chegado a tempo para o funeral. Eu vim para cá o mais rápido que pude.
Anne, Junebug tam olarak nasıl öldü?
Mamã, como é que o Junebug morreu exatamente?
Gerçekten çok üzülüyor.
Ela está realmente a sofrer com isso. Sabes como a tua mãe é, Jack.
Jack, sen gittikten sonra çok sürmedi Junebug kötü bir grupla takılmaya başladı.
Então vá, quem são estas pessoas com quem o Junebug andava a sair?
Buradaki suç dünyasını yönetiyor. Annenin merdivenden attığı adamlar var ya?
Ele trabalhava para um homem chamado Sr. Big.
Junebug onlara çok para borçluymuş, manyak para.
Ele manda aqui no mundo do crime.
Junebug'u öldürenin onlar olduğunu düşünüyorum.
Eles vieram aqui dizer que o Junebug lhes devia muito dinheiro.
Jack Spade burada ve bu işin aslını öğreneceğim.
É melhor eu ir ver como está a mamã.
- Evet, az kalsın. - Güzel kız. Junebug'un borcundan çok daha fazlasına değer.
Ela vai valer muito mais que o dinheiro que o Junebug devia.
Ama tek sorun o yaşlı karıydı.
Ele sentiu a tua falta quando te foste, Jack.
Junebug ile parka gittiğim zamanları hatırlıyorum.
- Sim? - Sim.
Junebug salıncakları çok severdi.
Sabes, lembro-me de quando eu e o Junebug ia-mos ao parque.
Onu tutar ve koşardım ama itmezdim.
De qualquer forma gostava que ele estivesse aqui agora.
Ben buradayım ve Junebug'a ne olduğunu bulacağım. Hayır, hayır, olmaz.
Mamã, eu estou aqui, e vou descobrir o que aconteceu com o Junebug.
Birkaç soru soracağım, hepsi bu. - Olmaz, Jack.
Jack, não precisavas de me provar nada.
Peki ya Junebug?
Junebug, como vai isso?
Selam Junebug. Nasılsın?
Junebug, que foi?
Selam Junebug. Nasılsın?
Junebug.
Haziranböceği.
O seu nome verdadeiro vai ser Johnny mas nós vamos-lhe chamar Junebug.
Yani demek istediğim gerçek adı Johnny olacak. Ama biz onu Junebug diye çağıracağız.
Se for uma rapariga vamos baptiza-la de Junebug Johnston.
Kız olursa, Junebug Johnston olarak vaftiz edilecek.
Estás a ver um que se chama Junebug?
Haziranböceği adında bir bebek göremezsin hiç.
Chega aqui, Junebug.
Buraya gel Junebug.
Vês, Junebug?
Gördün mü Junebug?
Ele era meu marido.
Anne, Junebug'in hiç arkadaşı olmadığına inanamıyorum.
Mamã, o Junebug pode ter errado um pouco, mas tenho a certeza que alguém além de nós também o amava.
- Buyurun?
- Sim?
Biz Junebug ile arkadaşız.
Então acontece que o Junebug morreu...
- Beş bin dolar mı?
O Junebug começou a sair com umas más influências.
Ne oldu?
Nós metemos no porta-retratos.
Junebug!
Junebug!
Peki.
Como é que ele ia ao w.c. com isso tudo?
Peki kim bu Junebug'un takıldığı adamlar? Şey...
- Vai o soldado e dá-me um tiro! - Ele não disparou em ti. Ele disparou.
Şimdi Junebug sizin emrinizde çalıştı bu da demektir ki onun borcu sizin borcunuzdur.
O Junebug trabalhava abaixo de vocês...
O zaman hesabı kapatırız.
O Junebug adorava os baloiços.
Bir geri bir ileri koşardım yine de itmezdim.
A mim não!
Bana seni hatırlatıyor diye Junebug ile birlikte oldum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]