English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Jurassic

Jurassic translate Turkish

83 parallel translation
Dr. Grant... minha cara Dra. Sattler... benvindos ao parque jurássico.
Dr. Grant... sevgili Dr. Sattler... Jurassic Parka hoşgeldiniz.
Esta seiva fossilizada, que designamos de âmbar, esperou milhões de anos com o mosquito no seu interior... até chegarem os cientistas do Parque Jurássico.
Bizim kehribar dediğimiz bu fosilleşmiş ağaç özsuyu... milyonlarca yıl, içindeki sivrisinekle birlikte... Jurassic Parkın bilimadamlarının geleceği günü bekler.
Não há procriação não autorizada no Parque Jurássico.
Jurassic Parkta doğal ortamda doğum olmaz.
Porque todos os animais do Parque Jurássico são fêmeas.
Çünkü Jurassic Parktaki bütün hayvanlar dişi.
Bem vindos ao Parque Jurássico.
Jurassic Parka hoşgeldiniz.
O que torna o Dilophossauro numa atracção do parquejurássico... bonita, mas mortífera.
Bu da Dilophosaurus'u, Jurassic Parktaki güzel... ama ölümcül hayvanlardan biri yapıyor.
Não consigo pôr o parque jurássico a funcionar sem o Dennis Nedry.
Dennis Nedry olmadan Jurassic Parkı ayağa kaldıramam.
Quem melhor para passear crianças pelo parque que um perito em dinossauros.
Jurassic Parktan çocukları, bir dinozor uzmanından başka kim kurtarabilir?
Um Parque Jurássico de seres humanos?
İnsanlardan oluşan bir Jurassic Park mı?
E o negro de Jurassic Park?
- İşte o. - Peki Jurassic Park'takine ne diyeceksiniz adamım?
- Bem-vindos ao Parque Jurássico.
- Jurassic Park'a hoş geldiniz.
Quantas pessoas iriam ver um filme chamado Parka Jurássica.
Merak ediyorum kaç insan "Jurassic Parka" isminde bir film izlemek ister.
Esta noite baptizamos o Parque Jurássico de San Diego... com uma mega-atracção que atrairá milhões de pessoas... sem comparação com qualquer outro parque temático.
Bu gece, bir konuda uzmanlaşan parklara rakip olup... sayısız müşteri çekecek olan bir mega olayı... San Diego Jurassic Parkını vaftiz edeceğiz.
Um é cretáceo o outro é jurássico!
Bu kil çagindan, diğeri Jurassic döneminden.
Quantas pessoas iriam ver um filme chamado Parka Jurássica.
Merak ediyorum acaba kaç kişi adı "Jurassic Parka" olan bir filme gider
O Jurassic Park podia acontecer.
Jurassic Park gerçek olabilirdi.
Escuta, seu idiota jurássico A Kayley merece alguém que a ame.
Beni dinle, Jurassic beyinli Kayley'nin onu sevecek birine ihtiyacı var.
Eu tenho outro em que a Natalie é um desses lagartos cuspidores de "Jurassic Park".
Natalie'nin o Jurassic Park'taki tüküren kertenkeleler gibi olduğu bir tane de var.
Não tenho visto um andar como esse desde o Parque Jurássico.
Jurassic Park'tan beri böyle yürüyüş görmedim.
Isto prova que eu tive a ideia para o Parque Jurássico primeiro.
Bu da kanıtlıyor ki Jurassic Park fikri önce benim aklıma geldi.
Alguém tem perguntas que não sejam sobre o Parque Jurássico?
Jurassic Park'la ilgisi olmayan bir soru var mı?
O que John Hammond e a Ingen fizeram no Parque Jurássico... foi criar monstros temáticos geneticamente manipulados.
John Hammond ve Ingen'in Jurassic Park'ta yaptıkları... genetik mühendisliğiyle park canavarları yaratmaktı.
Nunca que isto é melhor que o "Jurassic Park."
Bunun Jurassic Park'tan daha iyi olması imkansız.
Tu é que nos mandaste para o Parque Jurássico, sim?
Sen Jurassic Park geri bize gönderen sendin, tamam mı?
Havemos de arranjar uma solução para esta jingalhada jurássica.
Bu Jurassic ormanından çıkmanın bir yolunu bulacağız.
Parque Jurássico.
Jurassic Park.
Senhoras e senhores jurados, todos assistiram a Jurassic Park... mas sabem que Jeff Goldblum nunca foi atacado de verdade por dinossauros.
Jüri üyesi bayanlar ve baylar, Jurassic Park'ı hepiniz görmüşsünüzdür. Jeff Goldblum'un bir dinozor saldırısına asla uğramadığını fark etmişsinizdir.
Há dias, com as costeletas...
Önceki akşam pirzola yemiştik ve Jurassic Park'taki gibi sesler çıkmıştı.
Tragicamente, a estrela de filmes como "Ladrar Jurássico", entre outros, que havia acabado de lançar a sua própria gama de perfumes,
Gişeleri alt üst eden Jurassic Bark ve devam filmlerinin yıldızı, kısa süre önce kendi parfüm serisini piyasaya sürmüştü.
És a imagem chapada de um Utah raptor que uma vez conheci no Jurássico.
Tıpkı Jurassic çağında karşılaştığım bir yırtıcıya benzediğin.
Não estamos no "Jurassic Park", Paulo.
Burası Jurassic Park değil Paulo.
Jurássica!
Jurassic çağından!
Jurassic Parc I, Jurassic Parc II, Jurassic Parc III...
Abi bütün filmlerinizi izledim ; Jurassic1, Jurassic2, Jurrasic3.
Como todos viram no Parque Jurássico.
Herkes Jurassic Park'ı görmüştür.
Museu de Tecnologia Jurássica.
Jurassic Teknoloji Müzesi.
Jurássico.
Jurassic.
O meu dinossauro queria um "Parque Jurássico" aqui.
- Benim dinozor buraya jurassic park etti.
Obter DNA de dinossauro de um mosquito fossilizado... e fazer um Parque Jurássico.
Bir sivrisinek fosilinden dinozor DNA'sı alıp Jurassic Park yapmak.
Há um copo de água no meu quarto que está a vibrar como o "Parque Jurássico".
Yatak odamda bir bardak su var ve Jurassic Park gibi titriyor.
Então, além de ver esta discoteca maravilhosa, também quero ver o Museu de Tecnologia Jurássica. E o Museu de Carros.
Bu harika kulübü gördükten sonra bir de Jurassic teknolojisi olan müzeyi ve araba müzesini görmek istiyorum.
Assustadores... Parece que estamos a assistir a "Parque Jurássico".
Korkutucu,... harika, şuna baksanıza....... sanki Jurassic Park'daki bir şeye bakıyormuşsunuz gibi.
Ena. Aquela parece mesmo uma Helen Hunt coreana.
O zaman Japonca "Jurassic Park" a bayıldığımı söyle!
Viste o "Parque Jurássico"? Conheces o filme?
Jurassic Park filmini izledin mi?
É o Jurassic Park.
Jurassic Park.
Mas não ajuda que, quando a Lily começa, ela parece um velociraptor do Parque Jurássico.
Buna rağmen Lily kusmaya başladığı zaman sesi, Jurassic Park'taki Velociraptor gibi çıkıyordu.
Então, há 140 milhões de anos, no período jurássico, quando os dinossauros corriam lá em cima sobre as nossas cabeças, a água quente brotou e fluiu e depositou o ouro nas jazidas de quartzo, e portanto, tudo o que os mineiros têm de fazer... e todos eles o fazem... é seguir os veios e quartzo,
Sonra 140 milyon yıl önce, Jurassic döneminde, dinozorlar başlarımızın üzerinde kol gezerken sıcak su yüzeye çıktı ve aktı ve bu su kuartz yataklarından geçerek altını bıraktı ve bu yüzden tüm madencilerin tek yapması gereken bu kuartz damarını izlemek.
Actuou em Jurassic Park, não foi?
Sen Jurassic Park'da oynamamış mıydın?
Jurássico!
Özel bir yer. Peki ip ucu vereyim. Jurassic.
Gorongosa em Moçambique é um Parque Jurássico dos dias modernos.
Mozambik'teki Gorongosa, modern bir Jurassic Park.
Graças ao "Jurassic Park", toda a gente acha-se perito sobre eles.
Jurassic Park sağ olsun herkes kendini o konuda uzman görüyor.
Está na altura da fotografia!
Jurassic tankına. Fotoğraf zamanı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]