Translate.vc / Portuguese → Turkish / Justine
Justine translate Turkish
607 parallel translation
Estarão lloyd e Rosa, hillary e Justine... Lisa e June, o Sr. Livingston e o tio Herbert.
Lloyd ve Rosa, Hillary ve Justine, Lisa ve June, Bay Livingston ile Herbert dayı geliyor.
Eu adoraria, Justine.
Memnuniyetle gelirim.
Justine está a dar uma grande festa.
Justin büyük bir parti veriyor.
Querida, pelo que sei que aconteceu entre ele e o Justine esta manhã o Willis não vai aparecer nesta festa.
Bu sabah Justin ve onun arasında olanları göz önünde bulundurduğumda bu partiye Willis adında biri gelmeyecek.
Sou o Justine Carter.
Ben Justin Carter.
Justine doou a colecção ao museu da Universidade.
Justin koleksiyonu üniversite müzesine bağışladı.
Justine, tem mais algumas peças da região do rio Seigu?
Anlıyorum. Segu Irmağı bölgesinden daha fazla parça elinizde var mı?
Chame-me Justine.
Justin, lütfen.
Bem vou dar-te o beneficio da dúvida, por causa da minha amizade com o Justine.
Justin'le arkadaş olmamın bir ayrıcalığını sunacağım.
Justine, será que tenho que ouvir estas parvoices?
Justin, burada oturup bu saçmalığı dinlemek zorunda mıyım?
Ei, Justine...
Hey, Justin...
Justine, mais do que dar-lhe informações inúteis... permita-me dar-lhes uns conselhos bastante profundos.
Justin, faydası olmayan bilgi vermek yerine sana çok önemli birkaç tavsiye vermeme izin ver.
Justine, desejo-lhe sorte.... e espero que não encontre nada.... porque se tiver razão... e estas mortes forem de facto obra de um vampiro... quem sabemos quem será a sua próxima vitima indefesa.
Justin, umarım şansın yaver gider ve hiçbir şey bulamazsın çünkü eğer haklıysan ve bu talihsiz ölümler gerçekten bir vampirin işiyse kim bilir sıradaki zavallı kurban kim olacak?
- Justine, não achas isso....
- Bak Justin, sence de şey...
E agora, Justine... vais sentir a minha agonia eterna.
Şimdi Justin, benim sonsuz acımı içinde hissedeceksin.
Mas Antonia e Justine foi, e-e Odette e Josephine.
Ama Antonia ve Justine gittiler... Odette ile Josephine de.
Ou "Spuds McKenzie simplesmente diz não a Justine Bateman".
Ya da, "Spuds McKenzie, Justine Bateman'a'hayır'dedi."
Vem comigo, Justine.
Gel buraya Justine.
Justine!
Justine!
Justine.
Justine.
Sr. Moritz continua a amar e a atormentar a Justine, como sempre.
Bn. Moritz Justine'i hala eşit derecede seviyor ve eziyor.
Justine, deixe-me em paz.
Justine, beni yalnız bırak.
- Obrigada, Justine.
- Teşekkür ederim Justine.
Justine, cuidado.
Justine. Dikkat et!
E a Justine?
Ya Justine?
Justine, perdoa-me.
Justine, beni bağışla.
Ele matou o William e a Justine morreu por isso.
William'ı Öldürdü ve Justine o yüzden Öldü.
Tive 3 cadáveres no passeio da Venice Boulevard, Justine.
Venice Bulvarı'nda sokak ortasında yatan... üç cesedin yanından geliyorum Justine.
A actual mulher chama-se Justine.
Şimdi Justine'le evli.
Eu não sou o que tu queres, Justine.
Sen de bunu istemiyorsun Justine.
Quero que conheças o Mario, o Alan, o Justine e o Peter.
Carrie, Mario'yla tanışmanı istiyorum. Allen, Justine ve Peter.
Sou Justine Alice Parker.
Adım Justine Alice Parker.
- Olá, Justine.
- Merhaba, Justine.
Justine, volta!
Justine, geri gel!
E quantos rapazes foram os que te disseram "Oh, Justine, cheiras maravilhosamente"?
Ve kaç erkek sana "Oh Justine, harika kokuyorsun" dedi?
Sou a Justine, a amiga de Chas.
Ben Justine, Chas'ın arkadaşı.
Sou a amiga de Chas, Justine.
Ben Chas'ın arkadaşı, Justine.
Sou a Justine.
Ben Justine.
Sou a Justine Alice Parker.
Ben Justine Alice Parker'ım.
Não o outro você, não a Justine
Diğer seni, Justine'i değil.
Vê, Justine pensa que ela sabe mais sobre mim que eu mesmo.
Justine, beni benden daha iyi tanıdığını düşünüyor.
- Hoover e Justine.
- Hoover ve Justine.
Justine é um bombom?
Justine, fıstık mı?
Conheço a Justine.
Justine'i tanıyorum.
Pode ser a Justine que queiras ser não a Justine que pensa que necessitas ser.
Olmak istediğin Justine olabilirsin, olmak zorunda olduğun Justine değil.
Marquês de Sade, Justine, última edicão.
Marquis de Sade, Justine. Son baskı.
Saída agora da tipografia. Justine.
Marquis de Sade.
Marquês de Sade. Justine.
Justine.
- Justine.
- Justine.
Justine está a tua procura.
Justin seni istiyor.
Olá, Justine.
Merhaba Justin.