English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Kah

Kah translate Turkish

72 parallel translation
E assim dormindo terminam as angústias... e os mil ataques naturais da herança da carne... seria um final deveras desejado.
Çünkü bir uykuyla, kalp acısını ve doğanın, bedene yaşattığı kahırları sona erdiriyoruz diyebilmek, bir sondur herkes için canı yürekten istenecek.
Dizer que pelo sono poderemos curar um mal do coração e os mil acidentes naturais a que a carne está sujeita,
Uyumakla yalnız bitebilir bütün acıları yüreğin, çektiği bütün kahırlar insanoğlunun.
Instantâneo...
Acı kah...
Mudava de percurso todos os dias, viajando ou numa linha ou noutra.
Değişik güzergah seçmeye özen gösteriyor, kah o hatta kah bu hatta seyahat ediyordum.
"Merecem a tua aprovação." César tem de ir ao Senado diariamente...
"Onayınızı hak ediyor." Sezar her gün bir okul çocuğu gibi Senato'ya gelip derslerinden kah kalıp, kah geçecek mi?
Kah-if-farr!
Kah-if-farr!
uma substância leve como o ar e mais inconstante do que o vento, que corteja neste instante o seio gelado do norte, e que, quando se irrita, lhe volta as costas e para o orvalhado sul se dirige.
Hava kadar ince ve saydam. Rüzgardan daha tutarsızdır düşler. kah kuzeyin donmuş bağrını okşayan.
Sofrendo por timidez e ciúme ;
Kah ürkeklik kah kıskançlıkla üzgün ;
Ora sorria,
Kah yüzü güler
Ora chorava,
Kah gözyaşına kapılır,
Ora chorava!
Kah gözyaşına kapılırdı!
A luxuria de Sofiia era como um mergulho no prazer carnal... e um salto das lembrancas aflitas.
Sophie'nin ki ise şehevi bir suya dalmak... hatıra ve kahırlardan uçmak gibiydi.
- Esquece. Ela morre, não liga.
Kah çalışıyor kah çalışmıyor.
Malditos sejam os vossos olhos.
Kahırdan gözleriniz aksın.
A gente vai comprar, e colocar na nossa mesinha de centro, não é, mama?
Kitabını satın alıp kah ve masamızın üstüne koyacağız, değil mi canım?
Não vou entrar sorrateiramente e matá-lo como um "kah'plakt".
Gizlice yatak odasına süzülüp "kah'plakt" gibi onu öldürmeyeceğim.
Bolas!
Kah-ret-sin!
Ho-ho-ho c'um caraças, que calorada aqui dentro!
Kah-kah-kah kahretsin, burası çok sıcak değil mi!
Morrer... dormir... nada mais... e, com o sono, supor que damos cabo da dor... e dos milhares de golpes naturais que herda a carne... é uma consumação devotamente desejável.
Ölmek, uyumak o kadar. Düşünün ki uyumakla yalnız bitebilir bütün acıları yüreğin çektiği bütün kahırlar insanoğlunun. Bilinç böyle korkak ediyor hepimizi, eylemsizleştiriyor.
tão parca de substância como o ar e mais inconstante que o vento, que agora mesmo corteja o seio gelado do norte, e, logo que bravo, d'ali se assopra fora, virando-se para o sul donde cai o orvalho.
Hava kadar ince ve saydam, Kah kuzeyin donmuş bağrını okşayan, Kah uzaklaşarak oradan Yüzünü güneye çeviren,
Deixai que as lágrimas estanquem o apetite sedento da terra ;
Ruhum kahır gözyaşları akıtıyor. Gözyaşlarımı yadsımayın.
- Hannu... hannu... ah... kah...
Chanu-Cha-Cha.. Ver şunu bana.
O Senhor é poderoso e punirá os pecadores e envia-los-á para o Inferno eterno!
Tanrı çok kudretlidir ve günahkarları çarpacak ve sonsuz cehenneme gönderecek-kah!
Tira-me as mãos de cima, meu...
Çek elini üzerimden, seni kah...
Ao fim da nossa visita, oferecer-nos-ão a pedra de J'kah em forma de saudação.
Ziyaretimiz sonunda bir jest olarak J'Kah Anıtını selamlamamız istenecek.
Antes de irmos, posso pedir que ofereça a pedra de J'Kah aos meus distintos convidados?
Ayrılmadan önce, seçkin konuklarıma... J'Kah anıtına saygılarını sunmaları için davetinizi alabilir miyim?
Esta é a pedra de J'Kah, que representa o alicerce de tudo em que cremos, uma vida de ordem e controlo através da lógica.
Bu J'Kah Taşı, inancımıza göre tüm hayatımızın düzen ve mantık üzerine kurulu olduğunu gösterir.
MRI, furo lombar, sangue.
MR, omurilik sıvısı ve kah tahlili.
E por um sonho dizer que as aflições se acabaram e os dores sem número...?
Düşünün ki uyumakla yalnız Bitebilir bütün acıları yüreğin, Çektiği bütün kahırlar insanoğlunun.
Parece klingon.
... kah Deesh paklah! Klingon'a benziyor.
Creio que já conhecem a oficial Bu'kah.
Subay Bu'kaH'la tanıştığınızı sanıyorum.
Ou melhor os Super - "Zeróis".
Yoksa, süper kahırlananlar mı desem?
Mas que merda...
Kahretsin. Kah...
A ganhar a medalha... a ser o herói.
Madalyayı kazanmak. Kah... Kahraman olmak.
No mês passado, a sua clínica fez-lhe análises ao sangue.
Geçen ay kliniğinizde kah tahlili yaptırmış.
"Para os solitários, usa uma máscara. " O mais miserável proscrito abraça alguma memória... "Ou alguma ilusão."
Bir maskeye bürünüp, kendilerini yalnız bırakanlar,... en biçare dışlanmış kişilerdir,... kah kucaklar bir anıyı,... kah bir yanılsamayı.
Os materiais audioisuais dos museus de aviação que levaram os pequenos e grandes à vibrante aventura do conhecimento.
Görsel-işitsel materyaller Havacılık Müzesi Anlayışlılığın o macerasıyla kah çok kah az heyecanlandık.
Oh, meu Deus... sinto muito pelo que temos feito.
Yüce Tanrım. Seni gücendirdiğim için büyük kahır duyuyorum.
É um ingrediente secreto.
Gizli tariftir. Ne, kah...?
Temos de esconder esse Tom Kah Gai.
Bu Tom Kah Gai kokusunu bastırmalıyız.
Vamos fazer-nos à "rica" estrada.
Kah-ro-la-sı yollara düşüyoruz.
Todos os aborrecimentos e aqueles longos, sofridos, silenciosos, olhares mortais que ela te manda quando a decepcionas.
Tüm o dırdırlar ve uzun süre kahır çekmeler... Onu hayal kırıklığına uğrattığında sana sessiz ama ölümcül bakışlarla bakıyor.
Tenho a pizza.
Pizzayı aldım. Kah.. retsin.
- E a palavra kah-let?
- ve bu kelime kah-let?
Mas talvez esse afastamento seja o único sofrimento que podias ter evitado. "
Ama belki de bu geri kalış kaçınabileceğin tek kahırdır.
E com o sono, dizem, terminamos o pesar do coração e os mil naturais conflitos que constituem a herança da carne.
düşünün ki uyumakla yalnız bitebilir bütün acıları yüreğin, çektiği bütün kahırlar insanoğlunun.
Sentimentos de estar angustiada? Baixa auto-estima?
Kahırlandığını gördün mü hiç veya kendine haksızlık ettiğini?
Será final a desejar ardentemente
Çektiği bütün kahırlar insanoğlunun.
- Chan... kah...
Cha
Vá, pega num copo.
Kah-tro sta-gee-on?
Stan, estas a dormir?
2000 yıl önce liderimiz ve kurtarıcımızın "kahırda" doğmasını umursadığını mı sanıyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]