English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Kahn

Kahn translate Turkish

355 parallel translation
É o sargento Kahn.
Çavuş Kahn.
Kahn, segura nisto.
Kahn, al şunu.
Eu disse-lhe para me levar para o acampamento do Tyree. Sabia que encontrarias um Kahn-ut-tu para me curar.
Beni Tyree'nin kampına götürmesini söyledim ona.
Estudaram...
Kahn-uh-tu buranın büyücüleridir.
Estudaram as raízes e as plantas. Sou uma Kahn-ut-tu, Capitão.
Onlar kökleri ve bitkileri öğrenmişler.
Kahn, é a sua vez.
Sıra sende.
Kahn, é como se fosse da nossa família.
Kahn, bizim ailemiz gibiydin.
Após passar a manhã na Kahn Seidelman, no departamento de especulações, almoçou naquele restaurante, Le Circus, com alguns executivos bem vestidos.
Sabahı çürük tahvil şubesindeki Kahn Seidelman'da geçirdikten sonra... iyi giyimli tohum satıcılarıyla Le Circus restoranında öğle yemeği yedi.
Louis Khan.
Louis Kahn.
Louis Khan disse que até um tijolo deseja ser algo.
Louis Kahn "Bir tuğla bile bir şey olmak ister" dedi.
De Arthur Kahn para Tom Sanders.
" Arthur Khan'dan Tom Sanders'a.
Mais uma vitória para o imperador Shao Kahn.
İmparator Shao Kahn için bir başka galibiyet.
Durante séculos de combates, surge o campeão, Shang Tsung, que permanece invencível.
Yüzlece yıllık turnuvada, Kahn'ın şampiyonu... Shang Tsung yenilgi yüzü görmedi.
Shao Kahn ainda não foi derrotado.
Shao Kahn henüz yenilgiye uğramadı.
Grande Shao Kahn...
- Büyük Shao Kahn, Bitir şu işi.
As geladas minas de Shao Kahn.
Shokan'ın kobalt madeni.
Shao Kahn não escolheu estas minas para a sua prisão por acidente.
Shao Kahn bu madenleri tesadüfen hapis olarak seçmedi.
Deves ter mesmo zangado Shao Kahn.
Shao Kahn'ı gerçekten çileden çıkartmış olmalısın.
Já vi os segredos das conquistas de Shao Kahn escondidos por baixo de nós.
Altımızda gizli olan Shao Kahn'ın zaferlerinin sırrını görmüştüm.
Não és o único guerreiro enviado para aqui por Shao Kahn.
Shao Kahn tarafından tutsak edilen tek savaşço sen değilsin.
As minas existem há muitos eons. Ao longo de anos ele aprisionou centenas de lutadores. Tal como nós.
Kahn uzun zamandır buralarda ve geçen yıllarda... yüzlerce savaşçıyı hapsetti bizler gibi.
Mas achei que gostarias de saber que a líder da equipa científica é a Dra. Lenara Khan.
Ancak bilim ekibinin başında Dr. Lenara Kahn olduğunu bilmek istersin dedim.
A Lenara Kahn.
Lenara Kahn.
Permitam-me apresentar a nossa chefe de equipa, a Dra. Lenara Kahn e o irmão dela, o Dr. Bejal Otner.
İzin verin ekip liderimizi tanıtayım Dr. Lenara Kahn ve kardeşi, Dr. Bejal Otner.
E esta Dra. Lenara Kahn, em tempos, foi casada com...
Ve şu Dr. Lenara Kahn daha önce kiminle evliydi?
E o simbionte Kahn, que está agora unido com a Lenara, esteve unido a uma mulher chamada Nilani.
Kahn simbiyontu, şu an Lenara ile ortak olan Nilani adlı biriyle ortakmış.
Anos mais tarde, quando Nilani morreu, o simbionte Kahn foi unido à Lenara.
Yıllar sonra Nilani ölünce Kahn simbiyontu Lenara ile birleşmiş.
Foi um prazer, Dra. Kahn.
Zevkti Dr. Kahn.
Dra. Kahn, pode prosseguir.
devam edebilirsiniz.
Dra. Kahn, consegue ouvir-me?
Dr. Kahn, beni duyabiliyor musun?
- O Dr. Kahn, dos Serviços de Saúde.
Sosyal Sağlık Hizmetleri'nden Dr. Kahn.
Shao-Kahn, Imperador de Outworld.
Shao-Kahn, dış dünyanın imparatoru.
Enquanto eu detiver o poder, tu nunca reinarás neste mundo.
Gücüm yettiği sürece Kahn, bu dünyaya hükmedemeyeceksin.
O Kahn abriu os portais.
Kahn kapıları açtı.
Pelos vistos, o Kahn infringiu as regras.
Belli ki, Kahn hile yapıp kuralları çiğnedi.
Ao reunir-te com ela, a feitiçaria de Kahn será quebrada.
Ama onunla tekrar ittifak kurabilirseniz, Kahn'ın büyüsü bozulacaktır...
Não sei. Mas há que deter Kahn, senão será o fim do vosso mundo.
Bilmiyorum, ama Kahn durdurulamazsa dünyanız yok olacak.
Se eu derrotei Shang Tsung, posso derrotar Kahn.
Shang tsung'u yendim, Kahn'ı da yenebilirim.
Sim, tu derrotaste um grande feiticeiro para venceres o torneio, mas não estás à altura de Kahn.
Doğru.. Büyücüyü yenip turnuvayı kazandın, fakat Kahn'a karşı koyamazsın.
Se o Kahn vai morrer, serei eu a matá-lo.
Eğer birinin Kahn'ı öldürmesi gerekiyorsa o kişi benim.
Com os portais abertos, os pelotões de aniquilação de Kahn, estarão em todos os lados a perseguir-vos.
Kapı açık olduğu sürece Kahn'ın ölüm birliği her yerde, avlanıyor olacaktır.
Kahn sabe que eu não tenho poderes no Outworld e, ao fundirem-se os dois reinos, eu perderei os meus poderes na Terra.
Kahn ve benim dış dünyada gücümüz yok. Eğer iki dünya birleşirse buradaki bütün güçlerimi kaybedeceğim.
Eu falarei com os Deuses Anciães e exigirei respostas para o que Shao-Kahn fez.
Ben Tanrılarla konuşacağım. Ve Shao Kahn'ın yaptıkları için onlardan bir cevap isteyeceğim.
Eu ajudei-a porque a lenda diz que a Princesa é a chave para deter Kahn.
Yapmalıydım, çünkü efsane, prensesin Kahn'ın planlarını durduracak anahtar olduğunu söylüyor.
Há 2 dias, Kahn reprogramou o Smoke para te atacar em meu lugar a fim de te manter longe da Rainha Sindel.
İki gün önce, Kahn Smoke'u tekrar programlayarak benim yerime sizi takip etmesini sağladı. ve sizi Kraliçe Sindel'den uzak tutmaya çalıştığını duydum.
Se queres deter Kahn, ajuda-nos com os teus poderes.
Kahn'ı durdurmak istiyorsan, güçlerinle bize yardım etmelisin.
O Kahn quer que vás atrás dela.
Kahn onun peşinden gitmeni istiyor.
Sou uma mulher Kahn-ut-tu. Nesta terra toda, quantas há?
Ben bir Kahn-ut-tu kadınıyım.
Os Kahn-ut-tu são os feiticeiros de cá.
Beni iyileştirmek için bir Kahn-uh-tu bulacağını biliyordum.
- É uma Kahn-ut-tu.
- O bir Kahn-ut-tu.
Não podemos deixar o Kahn impune.
Bunu Kahn'ın yanına bırakamayız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]