Translate.vc / Portuguese → Turkish / Kash
Kash translate Turkish
63 parallel translation
Ópio... Kash... Não, não.
Afyon, Esrar.
Tenente, tapetes, kash, ópio, pouco importa.
Teğmen, halı, esrar, afyon. Bunlar kimin umurunda?
- Kash...
- Kaş'tan.
Princesa, ja vi muitas coisas, os rios de cristal de Erridel, os vulcões azuis de Kashtorr Rama, ate a chuva de estrelas de Grablax 6,
Prenses, yıllar içinde çok şeyler gördüm : Aradale'in kristal nehirleri, Kash-tol-remi'nin mavi yanardağları, hatta Grablek 6'nın yıldız yangınları, ama hiçbiri seninle kıyaslanamaz.
Kash, esta é a minha amiga Rachel.
Kash, bu arkadaşım Rachel.
Rachel, Kash. - Olá.
Rachel, Kash.
O Kash gostou muito de ti.
Hey. biliyor musun, Kash senden gerçekten hoşlanıyor.
Antes de mais, o Kash Ford não é alguém.
Herşeyden önce, Kash Ford, İnsan değil.
Isto quando o Kash ainda era alguém. - Óptimo.
Tabi bu zat hala insansa...
Ross, este é o Kash.
Ross, bu Kash.
Princesa, já vi muitas coisas, os rios de cristal de Erridel, os vulcões azuis de Kashtorr Rama, até a chuva de estrelas de Grablax 6,
Prenses, yıllar içinde çok şeyler gördüm : Aradale'in kristal nehirleri, Kash-tol-remi'nin mavi yanardağları, hatta Grablek 6'nın yıldız yangınları, ama hiçbiri seninle kıyaslanamaz.
Só, Er... obrigado pelas ferramentas, Kash.
Aletler için çok teşekkürler, Kash.
O Kash comprou-te os sapatos, não foi?
Kash spor ayakkabı aldı sana, öyle mi?
Agora vai até lá e promete ao Kash, Que vais ficar de boca calada.
Şimdi git de Kash'e çeneni tutacağını söyle. Söz ver ona.
Houve alguém antes do Kash?
Kash'den önce herhangi biri var mıydı?
Agora ter com o Kash e promete-lhe que não vais contar nada porque ele não fez nada que deva arrepender-se, nada.
Şimdi Kash'e gidip kimseye anlatmayacağını söyle! Çünkü o pişmanlık duyacağı hiçbir şey yapmadı, hiçbir şey!
Tiveste alguém, antes do Kash?
Kash'ten önce kimse oldu mu?
Juro por Deus, não toquei nela, Kash.
Yemin ederim ona dokunmadım, Kash.
Kash and Grab?
Keş Kash?
Kash and Grab quando amanhã, abrir a merda da sua loja.
Keş Kash! Yarın bok çukuru dükkânını açtığında görüşürüz.
E talvez fosse melhor meteres no Kash, certo?
Evet, evet. Sen de Kash'e bir attırsan ya mesela.
Carl, aquela cabine telefónica no lado de fora do Kash and Grab?
PLAN Kash and Grab'in oradaki ankesörlü telefonu biliyor musun, Carl?
Um encontro com a Mandy ou o Kash?
Mandy'le mi, Kash'le mi?
Com o Kash.
Kash'le.
Senti-me como se estivesse a beijar o meu namorado. Diverte-te a comer o Kash.
İçimden sevgilimi öpmek geldi.
Sopa, cerveja, batatas, cigarros, pirolitos, sal... as pessoas estão a roubar sal Kash, que diabos?
Çorba bira, cips, sigara, lolipop tuz! İnsanlar tuz da mı çalıyor, Kash. Bunlar ne böyle?
Tens de enfrentá-lo, Kash.
Haddini bildirsene şuna, Kash.
Jesus, Kash.
Hayret bir şeysin, Kash.
Além do Kash, dormi com outra pessoa.
Kash dışında biriyle yattım.
O que estás a fazer?
Kash, n'apıyorsun? !
O Mickey e o Kash.
Mickey'le Kash.
Merda, o Mickey atirou no Kash?
Siktir. Mickey, Kash'i mi vurdu?
- O Kash atirou no Mickey.
- Kash, Mickey'i vurdu.
Como está o Kash?
Kash nasıl peki?
O melhor que ele tem a fazer é levar a família de volta para Bagdade antes que Mickey saia.
Mickey içeriden çıkmadan önce Kash ailesini alıp Bağdat'a dönse iyi eder.
O Kash atirou no Mickey por causa de mim. E o Mickey prefere ir para o reformatório do que admitir que é homossexual.
Kash Mickey'i benim yüzümden vurdu ama Mickey eşcinsel olduğunu itiraf etmek yerine hapse gitmeyi tercih etti.
Estou a tratar de ambos.
Yani Kash'le de Mickey'le de oluyorum.
Ultimamente, não muito do Kash.
Son zamanlarda pek Kash'le olmuyorum gerçi.
Quando estávamos na marmelada a Linda apanhou-nos. E está a chantagear o Kash para ter outro filho.
Ama Kash'le işi pişirdiğimizi Linda öğrendi ve Kash'i başka bir çocukları olması için tehdit etti.
- Quem? O Kash?
Kash'i mi?
Não fui eu. Foi o Kash.
Ben yatırmadım, Kash yatırdı.
- Belo casaco que o Kash te deu. - Obrigado.
- Kash'in aldığı ceket güzelmiş bu arada.
Diz ao Kash que lhe dou o traseiro se me der coisas à borla.
- Sağ ol. Evet. Kash'e söyle bana da beleş şeyler verirse ben de kıçıma alabilirim.
Ele bateu no Kash.
Kash'i dövmüş, tamam mı?
Que não volte a meter-se com o Kash.
Bundan sonra Kash'e bulaşmasın.
Adeus, Kash.
Gülegüle, Kash.
- Olá, Kash.
- Hey, Kash.
Olá, Kash.
Hi, Kash.
Kashen, acompanha-a à saida.
Kash, onu dışarı alın.
- Desculpa, Kash.
Pardon, Kash.
O Kash tem algo planeado.
Kash plan yapmış da.