Translate.vc / Portuguese → Turkish / Kellogg
Kellogg translate Turkish
289 parallel translation
Wilkes, vá para a hidroterapia.
Wilkes, Kellogg'dan kaplıca nöbeti devral.
- O quê? - Levamo-lo ao inspector Kellogg.
Müfettiş Kellogg'a götüreceğiz.
Sou um simplório que anda a ser lixado há um ano e meio por tipos como o Kellogg, o McClain, o Delaney.
Kellogg, Mc Olain, Delaney gibi adamlar tarafından bir buçuk yıldır sikilen bir kadın gibiyim...
Eu não sou o Kellogg, o McClain ou o Delaney!
Ben Kellogg, McOlain ya da Delaney değilim.
Porque não lhe contou do Delaney e do Kellogg?
Neden onlara Delaney ve Kellogg'dan bahsetmedin?
Oh, sim. Kipling, Khomeini, Kellogg's Born Flakes.
Kedi, kral, Kipling, Kuveyt, Kellogg's, büzel kız.
Olá, Sr. Kellogg.
Marhaba Bay Kellogg.
O que posso fazer por si, Sr. Kellogg, é arranjar-lhe outro homem... que lhe ponha um tigre sentado num carro com uma rapariga de biquíni.
Bay Kellogg, sizin için yapabileceğim tek şey, bir kaplanı, içinde bikinili bir kadın olan arabaya sokacak başka bir adamımı vermek olabilir.
Kellogg?
Kellogg mu?
Não os considere "meus" livros, Mr. Kellogg.
"Benim" kitaplarım değil Bay Kellogg.
- Kellogg.
- Kellogg.
Foi discutido no tratado de Fleeber, Armas e Queijo Italiano que se diz das semelhanças entre O Capital de Karl Marx a Crítica da Razão Pura de Emanuel Kant e a cena do Lago Tahoe de O Padrinho 2? Mr. Kellogg?
Fleeber'ın Silahlar ve Provolone incelemesindeki gibi Karl Marx'ın Das Kapital'ı, İmmanuel Kant'ın Saf Mantığın Eleştirisi ve Baba II'deki Tahoe Gölü sahnesi arasındaki farklar ne?
- O Carmine disse que era um rapaz mas vejo dois.
- Bay London, ben Clark Kellogg. - Carmine bir oğlan dedi burada iki var.
Clark Kellogg?
Clark Kellog.
Mr. Kellogg?
Bay Kellogg.
Nós trabalhamos sob disfarce, Mr. Kellogg.
Gizli görevliyiz Bay Kellogg.
- Esses homens são criminosos.
- Bu adamlar zebani, Bay Kellogg.
- Não apenas para jantar, Mr. Kellogg.
- Sadece yemek değil.
O Clark Kellogg vive em algum destes quartos?
Clark Kellogg bu odalardan birinde mi?
Queria falar com o Clark Kellogg por um instante.
Clark Kellogg'a bir saniye ihtiyacım var.
Queria falar com o Clark Kellogg por um instante?
Clark Kellogg'a ihtiyacın mı var?
Levante-se, Mr. Kellogg!
Kalkın Bay Kellogg!
Com Carmine, vem a filha, Tina, e o noivo, Mr. Clark Kellogg do grande Estado do Montana.
Yanında kızı Tina ve nişanlısı Clark Kellogg büyük Montana eyaletinden.
Vamos falar com Cynthia Kellogg que se apresentou voluntariamente para fornecer informações quanto ao caso James Urbanski.
James Urbanski davasıyla ilgili bilgi vermek üzere gönüllü gelen Cynthia Kellogg'la konuşuyoruz.
Mrs. Kellogg, segundo as normas, tenho de a informar dos seus direitos.
Bn. Kellogg, kural gereği, haklarınızı okumak zorundayım.
A casa dos Kellogg é esta?
Kellogg malikanesi burası mı?
Soubemos que está a ajudar a Sarah.
Sarah Kellogg'a yardım ettiğinizi duyduk.
Sarah Kellogg Absolvida por falta de provas
Sarah Kellogg yetersiz delil nedeninden beraat ediyor
O Kellogg Memorial em Detroit era um matadouro como Urgência.
Detroit'teki Kellogg Anıt Hastanesi berbat bir akut bakım tesisiydi.
- Palmer Kellogg, conheces-o?
- Palmer Kellogg, tanıyor musun?
Conhece uma rapariga chamada Donna Kellogg?
Donna Kellogg adlı kızı tanıyor musun?
Eu conheço a Kellogg.
Kellogg'u tanırım.
O beneficiário número um dos contratos... foi a Halliburton, antiga empresa do vice-presidente Cheney... e sua subsidiária Kellogg Brown Root. K
En çok ihaleyi kazanan şirket Başkan Yardımcısı Chaney'nin eski şirketi Halliburton ve onun alt şirketi olan Kellogg Brown and Root.
E notamos que em 1992... houve um contrato de US $ 9 milhões... dado a uma empresa, a Kellogg Brown Root... para estudar a idéia...
Ve 1992'de 9 milyon dolarlık bir ihaleyi fark ettik, ihaleyi Kellogg Brown and Root kazanmıştı.
John Clark foi guarda na prisão de Kellog County entre 1955 e 1963.
Kellogg County'deki eyalet hapishanesinde 1955 ve 1963 yılları arasında gardiyan olarak çalışmış.
A Kellogg`s. Compraram-no.
Kellogg's satın almış.
A Kellogg`s encomendou mais 26.
Kellogg's 26 bölüm daha ısmarladı.
"Vencedor KELLOGG"
KAZANAN Kellogg
Mills, votei em ti 3 vezes mais do que votei no presidente Kellogg.
Mills, senin için Başkan Kellogg'dan üç kat fazla oy kullanmıştım.
Enquanto o presidente Kellogg e o senador Mills, gastaram aproximadamente 195 milhões cada em publicidade nas campanhas,
" Başkan Kellogg ve Senatör Mills seçim kampanyaları için neredeyse 195 milyon dolarlık medya harcaması yaparken...
O Democrata, presidente Kellogg, o Republicano, Senador Mills, e pela primeira vez incluído no debate de hoje, o independente Tom Dobbs.
Demokratların adayı Başkan Kellogg, Cumhuriyetçilerin adayı Senatör Mills, Ve ilk kez bu akşamki tartışmada, bağımsız aday Tom Dobbs.
O Presidente e eu pensamos igual nesta área.
Başkan Kellogg ve ben bu konuda aynı fikirdeyiz sanırım.
O Sr. Kellogg quer fazer passar uma emenda contra os casamentos do mesmo sexo.
Hayır, hayır, Bay Kellogg. Bay Kellogg eşcinsel evliliklerine karşı anayasaya madde konmasını istiyor.
Kellogs e Mills estão quase empatados e Dobbs com cerca de 17 % dos votos.
Kellogg ve Mills neredeyse aynı oranda oy alırken Dobbs'un oyları yüzde on yedi civarında seyrediyor.
Como podem ver, o presidente Kellogg está à frente por uma pequena margem sobre o Senador Mills em Rhode Island, Conneticut e Massachusetts.
Gördüğünüz gibi, Başkan Kellogg Rhode Island'da Rod Senatör Mills'in az farkla önünde gidiyor. Connecticut ve Massachusetts'de de durum aynı.
Em Delaware, parece ganhar o presidente Kellogg por uma pequena margem.
Görünüşe göre Delaware'de de Kellogg yine yakın oylarla kazanacak gibi.
O Senador Mills tem números fortes, mas não o suficiente para bater o presidente Kellogg.
Senatör Mills oldukça iyi oy topladı ancak Başkan Kellogg'u geçebilecek kadar değil.
- Kellogg?
- Kellogg?
Kellogg...
Kellogg?
A Kellogg Brown Root vem e diz :
Dick Chaney ile birlikte ihale de çıktı.
"É uma idéia maravilhosa".
Ardından Kellogg Brown and Roots, bu fikrin muhteşem olduğunu belirtti.