Translate.vc / Portuguese → Turkish / Keystone
Keystone translate Turkish
90 parallel translation
- Os Keystone Kops.
- Anahtar şifreleri. - Ne?
A segurança na RTX. Era como os Keystone Kops.
RTX'in kapı şifreleri.
A cair, maluqueira geral.
Örneğin, Keystone Polisleri'nin kovalamaca sahneleri.
Coisas no género dos Keystone Cops.
Ben o dizinin havasını kastettim.
Estão armadas, dirigem-se para o norte sobre o Keystone Drive.
Kaçis olayini mi arastiriyordunuz?
serviço DE CARROS blindados - KEYSTONE
KEYSTONE ZIRHLI SERVİS ARABASI
Como os polícias dos pastelões.
Keystone Polisleri gibi.
Sim, Dana Keystone.
Evet, Dana Keystone.
- Dana Keystone, da faculdade.
- Üniversiteden Dana Keystone ile.
- C5B20, peço duas unidades de reforço para o número 125 da Bayview Lane, Keystone Island.
Burası C5-B20. Keystone Adası Bayview Sokağı 1275 numaraya iki birimlik takviye istiyoruz.
Tenho dois suspeitos a fugir em direcção sul em Keystone Island.
Keystone Adası'ndan güneye ilerleyen iki şüpheli var.
Hollywoodland.
Hollywoodland. Şu "Keystone Kops" komedi filmlerine bayılırdım.
Eu adorava os "Keystone Kops" - Também eu.
Ben de.
Enviava mensagens escritas intitulando-se...
Gönderdiği mektuplarda kendisini "Keystone Katili" diye adlandırıyordu.
"The Keystone Killer" Essas cartas... todas acompanhadas por uma'sopa de letras'... eram parte do seu jogo.
Oynadığı oyunun bir parçası olan bu mektupların hepsinde bir de kelime bulmacası yer alıyordu.
Ele escreveu um livro sobre o caso do "Keystone Killer"
Keystone Katili dosyasıyla ilgili yeni bir kitap yazdı.
Houve actividade recente no caso do "Keystone Killer".
Keystone Katili dosyasında yeni bir gelişme oldu.
Terá continuado a matar durante todo este tempo? Seria difícil ligar as novas mortes ao caso do "Keystone Killer"... com a mudança de metodologia e o intervalo de tempo... entre as mortes.
Metodun değişmesi ve geçen zamanı göz önüne aldığımızda bu yeni cinayetleri Keystone Katili'ne bağlamak çok zor.
Aparentemente escrita pelo famoso "Keystone Killer", procurado pela morte de 7 mulheres no final dos anos 80.
Mektubun, 1980'lerin sonunda 7 kadının ölümünden sorumlu tutulan Keystone Katili tarafından yazıldığı anlaşılıyor.
É o "Keystone Killer".
Hayır bu Keystone Katili.
Pensam que foi o "Keystone Killer" quem fez isto?
Bunu gerçekten Keystone Katili'nin yaptığını mı düşünüyorsunuz? Evet öyle.
Sabemos das reportagens dos Media, mas não podemos... confirmar nada, neste momento.
Basın bildirilerinin farkındayız ama yine de- - Keystone Katili'nin işi mi?
- É o "Keystone Killer"? O F.B.I. fará um declaração formal, mais tarde.
FBI günün ilerleyen saatlerinde resmi bir açıklama yapacaktır.
Muita coisa mudou nos últimos 20 anos, incluindo... a idade das vítimas do "Keystone Killer".
20 yılda çok şey değişti,.. ... buna Keystone Katili'nin kurbanlarının yaşı da dahil.
A regressão do "Keystone Killer" é apenas uma teoria.
Keystone Katili'nin kontrolünü yitirmesi yalnızca bir teori.
Ele é um verme! Mas não é o "Keystone Killer".
Garip biri ama Keystone Katili değil.
O Ryan não conseguiu apanhar o "Keystone Killer" e só quer provar que está certo.
Ryan, Keystone Katili'ni yakalamak mı istiyor yoksa haklı olduğunu kanıtlamaya mı çalışıyor.
Vamos rever : o que sabemos sobre o "Keystone Killer"?
Tamam yeniden bakalım. Keystone Katili hakkında ne biliyoruz?
A pedra inicial da zona de central city. ... e amado super heroi, Flash, está ao meu lado para da inauguração do novo museu do Flash
Central-Keystone bölgesinin sevgili süper kahramanı Flash yeni Flash Müzesi'nin açılışı için burada.
Keystone Heights.
Keystone Heights.
- Quantos Km até Keystone Heights? - Muitas.
- Keystone Heights ne kadar sürer.
"Eles encontraram um corpo em scrubs lugar no Parque Angulação".
"Keystone Parkı'nda, üzerinde doktor önlüğü olan bir ceset bulmuşlar."
Angulação no Parque Estadual em Derry Township, Pensilvânia.
Pensilvanya'da, Derry Township'teki Keystone Parkı'nda bir otoparktaki arabasının arkasında yatıyordu.
Um homem a pé através Keystone Park às 6 : 10 a anterior noite, 5 nov., tinha visto o seu Toyota preto Corolla estacionado ao lado de um SUV.
Önceki akşam, 5 Kasım'da, saat 6 : 10'da Keystone Parkı'nda dolaşan bir adam, Andrew'nun siyah Toyota Corolla'sını, SUV model bir aracın yanına park ettiğini görmüştü.
Seu pai também tinha um escritório visitar todas as segundas-feiras à tarde no último lugar ele nunca foi visto vivo, uma clínica na pequena cidade de Saltsburg, uma bela de 30 minutos de carro através do país, passado um lindo local chamado Keystone State Park.
Babanın ayrıca canlı olarak gördüğü son yer olan ve her pazartesi günü öğleden sonra ziyaret ettiği bir ofisi vardı. Keystone State Park adındaki güzel bir noktadan geçen ve arabayla 30 dakikalık mesafede bulunan Saltsburg'un küçük bir kasabasında bir klinik.
O Estado de Keystone... o Estado de Treasure... o Estado de Show Me...
Öncü eyaletler zengin eyaletler, lükse düşkün yerler.
Estado de Keystone... o Estado de Treasure ou o Estado de Show Me. Eu não os conheço...
Zengin olanları, lükse düşkün olanları da hiçbirini bilmem.
E quando acaba tudo, muitas vezes agradecem-nos e abraçam-nos, choram, e nós pensamos : "Acabaram de pagar a minha casa em Keystone Island!"
Ve bittiğinde, ağlayarak sana sarılıp teşekkür ederler. Ve sende "Keystone adasındaki evimim parasını ödüyorsun" diye düşünürsün.
Foi só o que ela disse : "Uma casa em Keystone Island."
Tüm söylediği, "Keystone adasında ev" di.
- Pois. A lidar com uma crise em Keystone.
Keystone'daki olayla ilgileniyorlar.
O Mestre dos Espelhos está... a roubar o novo comboio "Maglev", de Keystone City.
Ayna Ustası, yeni Keystone manyetik trenini soyuyor.
Dubuc, Spisak, Escola de Central City, Escola Keystone...
Dubuc ilkokulu, Spisak ortaokulu, Central City lisesi, Keystone lisesi...
Keystone XL, Joe Walsh, Allen West, Paul Ryan...
Keystone XL, Joe Walsh, Allen West...
Estes tipos começaram em Keystone há três anos, dirigindo-se depois para oeste, assaltando os bancos por onde passavam.
Soygunlara, üç sene önce Keystone'da başlamışlar o zamandan beri de önlerine gelen her bankayı soyarak batıya ilerlemişler.
Ele cumpriu o seu dever e entregou-nos o estado, bendito seja. Agora estão prestes a reformá-lo.
Keystone eyaletindeki oyları toplayarak görevini yaptı Tanrı onu bildiği gibi yapsın şimdiyse ona yol vermek üzereler.
Não demoraram para nos encontrar. Ou a Keystone, pode dizer-se.
Bizi ya da Keystone'u bulmaları çok uzun sürmez.
Só que ao contrário de atrasar a sua viagem a Keystone, para descobrir quem era o espião, queria ir e brincar com os grandes, não é?
Lanet casusu bulmak için Keystone'a olan yolculuğunu ertelemek yerine gelip büyük çocuklarla oynamak istedin değil mi?
Como os Keystone Cops.
- Numaralar!
O meu nome é Josie.
"Adım Josie. Scranton, Pennsylvania'lıyım Keystone Eyaleti."
Sou de Scranton, Pennsylvania, o estado de Keystone.
- Dur. Nereye gidiyorsun?
É dele, do "Keystone Killer"?
Bu ondan mı geliyor, Keystone Katili'nden mi?