Translate.vc / Portuguese → Turkish / Kimble
Kimble translate Turkish
241 parallel translation
Muito divertido, Lorde Kimble, mas dá-me licença por um momento?
Çok ilginç Lord Kimble ama bir dakika izin verir misiniz?
Vem cá ele não quer falar.
Bay Kimble konuşmaya pek istekli değil.
Kimberly não é?
Kimble'dı, değil mi?
Inspector Shriker? O que faz este prisioneiro, Kimble?
Müfettiş Shriker, Kimble adındaki bu mahkumla ne yapıyorsunuz?
Quem é kimble?
Kim bu Kimble?
- Meu nome é Jack Kimble.
Adım Jack Kimble.
Fala o Kimble, faço um paragem na intersecção da Foothill e Noble.
Ben, Kimble. Foothill ve Noble'ın kesiştiği noktadan geçiyorum.
Gary Kimble.
Gary Kimble.
Recebi a mensagem sobre as novidades do caso Kimble e voei para aqui,
Kimble davası hakkındaki mesajını aldım ve hemen geldim.
Arthur Kressler, agente especial assignado ao assassínio de Kimble.
Arthur Kressler, Kimble cinayetiyle görevli ajanım.
São os agentes de patrulha do assassínio do Kimble, que dizem teres actuado de forma insensitiva.
Duyarsızca davrandığını söyleyen Kimble cinayetindeki devriye görevlileri.
Ouvi dizer que Tom Kimble ia para o Vietnam e disse que era a sua obrigação.
NIXON KUZEY VİETNAM LİMANLARININ MAYINLANMASINI EMRETTİ Tom Kimball Vietnam'da savaşmak üzere ismi açıklandığında bunun bir Amerikalı olarak görevi olduğunu söyledi.
- Kimble, outra vez!
Kimble, gene mi?
Detective John Kimble.
Ben detektif John Kimble.
Há 4 anos que persigo o Crisp. Não a deixo... - Kimble!
Dört yıldır Crisp'ın peşindeyim, ve benim anahtar tanımı gitmesine izin veriyorsunuz?
- Senta-te.
Kimble, otur!
A O'Hara, o Kimble. Ele anda há muito neste caso.
Kimble uzun zamandan beri bu işin içinde.
Espera um segundo, Kimble.
Kimble, dur bir saniye... ben...
Chamo-me John Kimble. E adoro o meu carro.
Adım John Kimble, ve arabamı çok seviyorum.
Há anos que me persegue. E para quê?
Kimble, yıllarını beni kovalamakla boşa harcadın... ve sen ne elde ettin, hmm?
Sei tudo sobre você.
Evet, senin hakkında her şeyi biliyorum, Kimble.
Olha, Kimble, o nome é O'Hara.
Oh, ve, Kimble, adım O'Hara.
- Eu sei. A directora vai recebê-lo.
Bay Kimble, Bayan Schlowski şimdi sizi görmek istiyor.
John Kimble, o professor do jardim-escola.
Ben John Kimble'ım, sizin yeni anaokulu öğretmeni.
Mr. Kimble é o vosso novo professor.
Bu Bay Kimble, sizin yeni anaokulu öğretmeni.
Vá, digam todos... Bom dia, Mr. Kimble.
Şimdi, hadi herkes "Günaydın, Bay Kimble" desin.
Estou muito aflita.
Bay Kimble, gerçekten tuvalete gitmem lazım.
Bom dia, Mr.
- Günaydın, Bay Kimble.
Kimble.
- Günaydın.
É casado, Mr. Kimble?
Evli misiniz Bay Kimble?
É ele, mãe.
İki hot dogs? Bay Kimble! Bay Kimble!
Bem, Kimble... acho que a engataste.
Ja, ben de. Şey, Kimble, Sanırım sayı yaptın.
Encara isto como outra qualquer situação policial.
Dinle, Kimble. Sen bunluna başa çıkabilirsin... merkezdeki herhangi bir polis gibi.
É a hora da história, Mr.
- Hikaye zamanı, Bay Kimble.
Kimble.
- Tamam.
Obviamente o meu colega John Kimble.
Henry, bu benim partnerim, John Kimble.
Viva. John Kimble, professor do Zach.
Ben John Kimble, Zach öğretmeniyim.
Tenho de falar com Mr. Kimble.
Senin öğretmeninle biraz konuşacağız.
Lincoln tinha quatro avós?
Bay Kimble, Lincoln'ın dört tane babası var mıydı? Uh- -
Talvez não seja ela.
O tip bile değil. Kimble, o olmayabilir.
Você deve ser o famoso Mr. Kimble.
Siz Bay Kimble olmayısınız, sizin hakkınızda çok şey duyduk.
Não tem nenhuma experiência pedagógica, pois não?
Bay Kimble, sizin hiç eğitim verme tecrübeniz yok, değil mi?
Diz à O'Hara e ao Kimble que o Crisp vai sair.
Crisp artık serbest.
- Por que está zangada com ele? - Porque ele é parvo!
Neden Bay Kimble'la kızgınsın?
Parabéns, Dominic, és o rei da Montanha Kimble.
Al senin tacın. Tebrikler, Dominic. Kimble Dağın kralı!
Kimble.
Kimble... gözünü dört aç.
Sr. Kimble?
Bay Kimble?
- Chamo-me Kimble.
Adım Kimble.
Lá se foi o raio do nosso caso.
O'Hara ve Kimble'la tanıklarının öldüğünü söyleyin...
John Kimble.
Bay John Kimble.
O corredor está cheio de fumo.
Kimble, bütün koridor duman altında.