English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Kip

Kip translate Turkish

405 parallel translation
Disse ao Sr Kipp que o homem que tratou já cá não estava.
Bay Kip'e tedavi ettiğin adam burada değil dedin.
Era o Kip. O imediato do Jolly Roger.
Kip, Jolly Roger'ın ikinci süvarisi.
Já a seguir, o "Kip Larkin Show", na rádio 93 / KHJ.
Bir sonraki Kip Larkin Show 93 / KHJ "Boss Radio" da.
Vamos dar uma volta pelo Strip com o Kip.
Hadi Kip'le tribe girin, gerçek trip neymiş, olayı çözün.
Ele é o Kip "Fixe" Larkin.
İşte Kip The Hip Larkin.
O Kip Larkin, o disc jockey, vai apresentá-lo.
Bir disc jockey seni takdim edecek, Kip Larkin.
"o grande feiticeiro da música, o Kip Larkin."
"Notaları müziğe dönüştüren Hip Larkin."
É Kip Pullman.
Oradaki Kip Pullman.
Kip, amigo.
Hey, Kip, dostum.
Vai até ao gabinete do xerife e procura o Kip McKinney.
Şerifin ofisine gidip, Kip McKinney'i bul.
Você quer ir um pouco chegue o kip?
Küçük bir yatak macerasına ne dersin?
São você certo você não quer ir para um pouco chegue o kip?
Küçük bir yatak macerası... istemediğinden emin misin?
Assim perguntei a um amigo, Kip Thorne do Instituto Tecnológico de Califórnia.
Bir arkadaşıma danıştım Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nden Kip Thorne'a sordum.
Kip pensou sobre isso durante uns momentos e respondeu com cerca de 50 linhas de equações, que mostravam que uma civilização realmente avançada, poderia estabelecer e manter abertos túneis, nos quais podemos pensar como tubos através da quarta dimensão, e que ligariam a Terra com outro lugar no universo, sem ter de atravessar a distância intermediária.
O da bu konuda uzun süre düşünmüş ve cevabını ; gerçekten gelişmiş bir uygarlığın uzayda bir solucan deliği açarak dünyamızdan 4. bir boyut aracılığı ile aradaki fiziki uzaklığı ortadan kaldırarak,... hedef noktaya ulaşılmasını öngören,
Kip Thorne e os seus colegas mais tarde demonstraram, e assim parecia, que a viagem no tempo desta maneira era possível.
Kip Thorne ve iş arkadaşları bu tarz bir zaman yolculuğunun mümkün olduğunu onayladı.
Ela que se ferrou e o arrebentou todo.
Arabayı s.kip hurdaya çeviren oydu.
Dou-te 400 kip.
400 Kip veririm.
800 kip!
800 Kip.
Kip?
Kip?
Vou fazê-lo arrepender-se de ser ter metido nos meus negócios.
İşlerimi s.kip attığı için onu üzeceğim. Hey, puto.
Não o vejo desde 1989 quando fomos auditados.
- Merhaba Kip. - Merhaba. 1989'daki denetlemeden sonra seni görmedim.
Tenho uma coisa para te dizer. Espera.
- Kip, sana bir şey söyleyeceğim.
Hoje, eu aceitei trabalho como treinador.
Kip. Bugün koçluk işi buldum.
Ouve, deixaste o teu'smoking'no meu armário.
Kip. Smokinini benim dolabımda bırakmışsın.
É que soava tão a falso : "Yom Kip Pur". É que soava tão a falso :
Çok yapmacık geldi.
Costumava ir a um barbeiro no Illinois. O barítono era um tipo chamado Kip Diskin.
Eskiden Skokie, İllinois'deyken vokal kuartetinde yer alıyordum bariton Kip Diskin isimli biriydi.
- Sei tudo sobre o Kip.
- Kip hakkındaki her şeyi biliyorum.
O Kip era melhor companheiro de apartamento que eu?
Kip benden daha iyi bir oda arkadaşı mıydı?
O Kip teria gostado dos pássaros.
Kip kuşları sevebilirdi.
Kip!
Kip!
Kip, vem dançar connosco.
Kip, gel ve bizimle danset.
Kip, sou eu.
Kip, benim.
Kip Killagin, resistente secreto.
Kip Cani, iflah olmaz asi.
Sou o Kip.
Ben Kip'im.
Sim, não és o Kip.
Kip değilsin.
Sabes, ao menos, quem é o Kip?
Kip'in kim olduğunu biliyor musun?
Quem é o Kip?
Kip kim?
Um dos vossos tipos, um Kip ou Ned um nome curto...
Adamlarınızdab biri, Kip ya da Ned... Kısa isimli biri.
Na bateria, Kip Fleming.
Bateride Kip Fleming.
O que tem o Kip?
Ne olmuş Kip'e?
O que Kip está fazendo roubando carros?
Kip'in hırsızlıkla ne alakası var?
Kip virou um grande ladrão desde que saiu.
Sen ayrıldığından beri, Kip ekibin bir üyesi oldu.
Pegaram Kip.
Anlıyorum. Kip ellerinde.
Vim buscar meu irmão.
Buraya Kip için geldim.
Kip me procurou.
Genç Kip bana geldi.
Seu irmão morre.
Kip yine de ölür.
Os carros no navio, ou seu irmão no caixão.
Arabalar gemide olsun, yoksa Kip tabutta olur.
Veio falar do Kip.
Kip'ten söz etti.
Vê, ele não pertence à maioria.
Bu adamdan koruyucu almaz mısın? Bak şimdi... - Kip.
O Kip é outro.
Başka bir tane söylesene.
Por que não queres falar comigo?
Kip, neden benimle konuşmuyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]