English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Kostya

Kostya translate Turkish

89 parallel translation
Kostya! O que se passa?
Ne istiyorsun?
Não penses muito mal de mim, Kostya!
Sakin benim hakkimda kötü seyler düsünme.
Sabes uma coisa, Kostya?
Sana bir sey diyeyim mi?
Isso não é longe daqui, pois não, Kostya?
Orasi buraya çok yakin, degil mi?
- Essa célula sou eu. - Kostya?
- O hücre benim.
Kostya?
Bu yüzden de yasamam için hiçbir sebep yok.
Em 1996, o sargento Ivan Gromov, batedor na Chechenia, foi condecorado com a Ordem de Bravura.
1996'da Çeçenistan'da bulunan Çavuş Kostya Gromov'a cesaret madalyası verildiğinde kendisinin bundan haberi yoktu.
Curiosamente, Dmitri Gromov o famoso jogador de hóquei no gelo que joga no estrangeiro na liga NKL é irmão gémeo de Konstantin.
Şu an NHL'de oynayan ünlü Rus hokey oyuncusu Dmitry Gromov da, Kostya'nın ikiz kardeşi. - Madalyanı nasıl kazandın?
Valentim Edgarovith, sou Kostya Gromov,
Merhaba Bay Belkin, benim adım Kostya, Tulalı Gromov'un oğluyum. - Evet hatırladım.
Ele chegou a Moscovo. Está bem.
Tamam, Kostya, ben konuşurum.
Alô, Kostya.
Kostya? Nasıl geçti?
Estou no museu. Vai buscar o Kostya. Eu vou para casa, è aqui perto.
Sen Kostya'yı al, ben de 7'de gelirim.
Ilya, mataram o Kostya.
Ilya, Kostya'yı öldürmüşler.
Depois fui ao banco Nikolaevskij, perguntei pelo Konstantin Gromov, a mãe apontou tudo.
... sonra Nikolaevsky Bankası'na gittim Kostya Gromov'u sordum. Buranın adresini annem verdi.
Quando matastes o Kostya não tivestes medo?
Korktun mu? Kostya'yı öldürürken de korkmuş muydun?
Até encomenda na Rússia cassetes com imagens de assassínios e violações reais e vende-as nos EUA. Por isso tratou assim o irmão de Kostya eu não tenho culpa por causa dum milhão não dispare, por favor, você é uma pessoa sensata... É muito agarrado ao dinheiro.
Rusya'da gerçek tecavüz ve cinayet filmleri çektirip, orada satıyor.
Porque é que o matastes. Burro? Mas, foi você que disse!
Kostya'yı neden öldürdünüz, sersem herifler?
Mitya, Alô.
Ben Moskova'dan Danila, Kostya'nın bir arkadaşıyım.
Preciso de encontrar-me contigo.
Kostya'dan önemli haberlerim var.
O interesse é mais teu do que meu
Kostya seninle görüşmemi istemişti.
Nem consigo falar contigo, Kostya.
Seninle konuşamıyorum bile Kostya.
Tem piada, Kostya.
Köpekboy mu?
- Pois, piada. - Conseguiste dominar a língua.
Dilimizi çok iyi öğrenmişsin Kostya.
Kostya, viste na pior altura.
Kostya, daha kötü bir zamanda gele -
Abriste o champagnol sem eu ter chegado. Ei, o relógio não pára, Kostya.
Bensiz şampanya mı patlattınız?
Kostya, se faz favor... Kostya. - E contigo, mano?
Lütfen bana Kostya de.
Kostya, tu não podes... quando tu...
Kostya sen...
O que ele quer dizer, Kostya, é que quando dizes, "É engraçado falares nisso," isso quer dizer que te faz lembrar uma estória engraçada.
Demek istediği şu "Bunu söylemen komik," dediğinde bu, aklına başka bir hikaye geldiği anlamına gelir.
Depois da rapariga, o tio Nikolai quer falar contigo. Eu sei, eu sei, Kostya.
Nikolai Amca kızdan sonra seninle konuşmak istiyor.
Quero dizer, numa sala, se um agarrado não me quiser pagar, tenho o Kostya atrás de mim, estou com um medo do caraças.
Kostya arkamdayken paramı vermeyen bir bağımlıyı korkutabilirim.
A tua namorada e o Kostya. Mais ninguém.
Sadece sevgilinle Kostya biliyordu.
O Kostya é que te denunciou, pequeno irmão.
Kostya seni ihbar etti.
Pediu-nos para fazer uma cama para ele no quarto do Kostya?
Kostya'nın odasında mı yatak hazırlamamızı istedi? - Konuşsana.
Kostjá!
Kostya!
Olá, Kostjá.
Selam, Kostya.
Kostjá, espera, espera!
Kostya, bekle.
Eles deram a licença ao Kostjá.
Kostya lisansını aldı.
Kostya...
Kostya.
Kostya, eu não queria... Kostya...
Kostya, böyle olsun istememiştim.
Kostya... kostya...
Kostya.
Vivo com os meus pais e com o meu irmão mais novo, o Kostya.
Ailem ve küçük kardeşim Kostya'yla birlikte yaşıyorum.
- O Kostya?
- Kostya mı?
- O Kostya.
- Kostya.
Quando o Kostya aqui chegou, o meu pai... um homem que nunca chora... nem que lhe deixassem cair uma marreta de 5 kg em cima do pé. Abraçado ao puto, e chorou como um bebé. Não me lixes.
Kostya, buraya geldiği zaman babam ayağına beş kiloluk balyoz düşürsen ağlamayacak olan adam kardeşime sarılıp, bir bebek gibi ağlamaya başladı.
sim... Portanto, Konstantin Gromov, o medalhado, é você?
Kostya Gromov sensin ve birçok şeref madalyan var.
- Quem é o "Grandalhão"?
- Kostya.
- Qual Kostya?
Kostya mı?
Toma, para o caso de extrema necessidade.
Kostya'nın cep telefonunu yurtdışına da açtırdım. Bunu da al.
O Kostya pediu-me.
Öldürdüler.
Eu e o Kostya.
Ben ve Kostya.
Não, Kostya.
Hayır, Kostya.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]