English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Kyoto

Kyoto translate Turkish

231 parallel translation
Vou para Kyoto para um negócio qualquer de verdade!
Bazı gerçek işler için Kyoto'ya gideceğim.
Kyoto
Kyoto
São Kobe, Osaka e Kyoto.
Kobe, Osaka ve Kyoto.
Pelo que ouço ela vive em Kyoto.
Kyoto'da yaşadığını duydum.
Aonde em Kyoto?
Kyoto'nun neresinde yaşıyormuş?
Arashiyama, em Kyoto?
Kyoto'daki yeri mi kastediyorsun?
Ela gostava, mas tu também gostas de Kyoto, não gostas?
Hoşlanırdı, ama sen de çok hoşlanıyorsun, öyle mi?
Há algo de atraente em Kyoto que te faça lá ir com frequência?
Sık sık oraya gitmenin özel bir sebebi var mı?
Vou muitas vezes a Kyoto consultar um velho amigo sobre negócios.
Kyoto'ya eski bir arkadaşıma işimiz ile ilgili danışmaya gidiyorum. Fikir almaya!
Pai, não tens assuntos a tratar em Kyoto?
Senin Kyoto'da başka işin yok mu baba?
Fomos até Kyoto, e contudo...
Ta Kyoto'ya kadar gittik ve...
Sasaki, em Kyoto
Kyoto'dan Sasaki.
Queimaram Kyoto
Kyoto alevler içinde.
Ashikaga luta pelo Imperador de Kyoto
Ashikaga da Kyoto İmparatoru için.
Coisas estranhas também se passam em Kyoto
Kyoto'da da garip şeyler oluyor.
Kyoto ardeu totalmente
Kyoto kül oldu!
Todos roubam em Kyoto
Kyoto'da herkes çalıyor.
Uma vez em Kyoto, ouvi um grande padre falar
Kyoto'dayken bir başrahibin konuşmasına tanık oldum.
Espero regressar a Kyoto mas perdi-me neste campo de canas
Kyoto'ya dönmeyi umuyorum ama bu kamış tarlasında kayboldum.
Diz-me a estrada para Kyoto
Kyoto'ya giden yolu söyle bana.
A mais bela face de Kyoto
Kyoto'nun en yakışıklı yüzü.
E o treinador corre os 78.400 Km desde a sua casa de dois quartos e seis salas de estar numa árvore, em Quioto, para o acordar.
Ve koçu Kyoto'daki altı odalı ağaç evinden 75.000 km. Koşup onu uyandırır.
Tem aqui um pequeno apartamento, mas vive em Quioto, agora.
Hâlâ burada küçük bir dairesi var, ama artık evi Kyoto'da.
Há quanto tempo vives aqui em Quioto?
Ne kadardır burada ; Kyoto'da yaşıyorsun?
- Quioto é toda ela agradável.
- Tüm Kyoto samimi bir yer.
Não está em Quioto.
O Kyoto'da değil.
- Está em Quioto numa conferência.
- O, Kyoto'da bir iş konferansında.
- Quioto.
- Kyoto.
Vou regressar a Quioto e viver a minha vida.
Kyoto'ya geri dönüp, hayatımı yaşayacağım.
Vou voltar para Quioto.
Kyoto'ya geri döneceğim.
Desculpa, estou a fazer as malas para ir para Quioto.
Üzgünüm, Kyoto için toparlanıyordum.
Com Asai e Asakura em Otani, o regente em Kyoto, a revolta Ikkou em Ishiyama, e Shingen em Mikawa,
Asai ve Asakura Otani'de Shogun Kyoto'da ve Ikkou Ishiyama'da ayaklanmış durumda.
Eu podia marchar para Kyoto, como se fosse um passeio.
Kyoto'ya gidip biraz kestirebilirim.
Para ocupar Kyoto... e desfraldar as minhas bandeiras... tem sido o meu sonho desde sempre.
Kyoto'yu fethedip bayrağımızı başkentte dalgalandırmak çok uzun zamandır düşlediğim birşeydi.
Eu posso ver Kyoto.
Kyoto'yu görebiliyorum!
De outra forma, teria seguido para Kyoto, e já nos teria cercado.
Yoksa yapacağı tek şey Kyoto'ya yönelip etrafımızı kuşatmak olurdu!
Era a sua oportunidade para tomar Kyoto.
Kyoto'yu almak için elinde büyük bir fırsat vardı.
Ele anda a vaguear por Kyoto desde que Shingen o seu filho o baniu.
Kendi oğlu Shingen tarafından sürgün edildiğinden beri bunak, Kyoto'da boşlukta.
Quando chegar e despachar-se da alfândega, tomará um táxi para Quioto.
Oraya ulaşıp, gümrükten geçtikten sonra bir taksiyle Kyoto'ya gideceksin.
Como me encontraste?
- Kyoto'daki tüm Amerikalı uyanıklar er veya geç bu bara gelirler. - Beni nasıl buldun?
Quando a Marcy conseguiu aquela vaga no Kyoto National, o lugar dela no nosso banco vagou.
Bizim de iki çocuğumuz var.
Se conseguir o lugar de gerente na Kyoto National, o Steve fica com o meu emprego antigo no banco.
Bak, Kyoto National'daki müdürlük koltuğunu kapabilirsem bankadaki eski işimi alabilmesi için Steve'e bir fırsat doğar.
Joseph Yashinobo Takagi... nascido em Quioto, 1937...
Joseph Yashinobo Takagi,..... 1937'de Kyoto'da doğan,...
Os Jardins de Quioto?
Kyoto bahçelerini?
Tudo começou no nosso último ano do ensino básico... quando a viagem de estudo a Quioto foi subitamente cancelada.
Her şey okulun son yılı Kyoto gezisi aniden iptal edilince başladı.
A Rikako matriculou-se na Universidade de Kochi, o Yutaka foi para Quioto... e eu fui para a faculdade em Tóquio.
Rikako Kochi Üniversitesi'ne kaydoldu, Yutaka Kyoto'ya gitti ben de Tokyo'da bir üniversiteye gittim.
Tóquio e Quioto são mesmo diferentes.
Tokyo ve Kyoto çok farklılar.
Quioto é quase como Kochi.
Kyoto neredeyse Kochi gibi.
A uma hora de Quioto... podes chegar a Osaka ou Nara.
Kyoto'dan bir saate Osaka ya da Nara'ya gidebilirsin.
Céus, parece que Quioto é melhor.
Allahım, Kyoto kulağa daha iyi geliyor.
É a casa do meu pai em Quioto.
- Babamın Kyoto'daki evi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]