English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Labor

Labor translate Turkish

35 parallel translation
Ou talvez homens como Dorfmann constroem máquinas... que superam o labor de homens como Frank Towns.
Belki Dorfmann, Frank Towns'un işini kendisinden daha iyi yapacak makineler yapabilir.
A morte da vida, o banho do labor, o bálsamo dos espíritos doridos.
Her günkü yaşamın ölümü, ağır işin banyosu, huzursuz zihinlerin merhemi.
O surgimento de uma nova estrela implica um imenso labor nos céus, que tem sempre a sua contrapartida na Terra.
Yeni bir yıldızın ortaya çıkması cennette ve dünyada yeni bir doğumu ifade eder.
O que isto significa é... que o Nacional Labor Relations Board... vai entrar aqui e proceder a uma consulta... onde todos votam para certificar ou não certificar... a permanência do sindicato nesta fábrica.
Bunun anlamı Ulusal İşçi İlişkileri Kurulu buraya gelip, çalışanların, sendikanın bu tesiste kalması için gereken belgeyi onaylama ya da reddetmeleri için bir seçim düzenleyecek.
Em Labor Exchange?
İş bulma kurumundan mı?
Cassio confessou, e ela gratificou o seu labor amoroso com aquele lenço.
Cassio itiraf etti. O da ödüllendirdi Cassio'yu mendille.
Do cachet pelo seu labor Até aos direitos de autor
Her vazoya! Herkes onu görmek için Paralar yağdırıyordu.
Senhor, dá-nos o Teu apoio todo o dia, até a sombra avançar e a noite cair. E o atarefado mundo acalmar e a febre da vida terminar. E o nosso labor acabar.
Tanrım, bizi gün boyunca ayakta tut gölgeler uzayıp, akşam olana ve hareketli dünya susup, hayatın ateşi sönene ve işlerimiz bitene kadar.
O Court convidou-me para passar o Labor Day nos Hamptons.
Court beni haftasonunda Hampton'ların evine davet etti.
E ver assim o fim Do meu pesado labor. "
Belimi büken bu işi, sonunda bitirmeye.
Mas, após seis horas de duro labor, a Samantha renasceu.
Ama altı saatlik kıvranma sonunda, Samantha tekrar doğuşunu keşfetti.
Eu já tinha começado a sentir falta do labor diário do meu emprego quando, tout à coup, fui lançado de novo para o mais fascinante trabalho do mundo,
Ben de daha önceki işimin, her günkü zorluklarını özlemeye başlamıştım bile. Yine insanı çok kötü baştan çıkaran, dünyanın en harika işinin tam ortasında buldum kendimi.
Alguns chamaram-lhe um labor por amor.
Bazıları buna aşk emeği dediler.
Nas instalações de Hughes, o labor avança, dia a dia, mês a mês. Howard Hughes procede à montagem de 40 quilómetros de película.
Romaine Caddesi, 7000 numarada günlerdir, hatta aylardır Howard Hughes kilometrelerce filmi kurguluyor.
Mesmo sem ter ganho aos Murtaughs na Taça do Labor Day.
Murtaugh'ları İşçi Bayramı Kupasında yenememiş olsak bile.
E é onde vamos passar o Labor Day, como nos velhos tempos.
Ve İşçi Bayramını orada geçireceğiz.
No Labor Day.
İşçi Bayramında.
TAÇA DO LABOR DAY
İŞÇİ BAYRAMI KUPASI Ve sol.
Senhoras e senhores, bem-vindos à 46 Taça Anual do Labor Day.
Bayanlar baylar Winnetka Gölü 46'ncı İşçi Bayramı Kupasına hoş geldiniz.
Agradecíamos que nos permitisse tomar água. Logo os deixamos para que continuem o vosso labor.
Buradan su alabilirsek minnettar olurdum, sonra sizi işinizle başbaşa bırakacağız.
Scrubs - Temporada 7, Episódio 2 "My Hard Labor" : O Meu Parto Difícil
Scrubs Sezon 7 Bölüm 2 "My Hard Labor" ilk altyazı çalışmam
"Atenta, pois, nos males que assaltam a vida do académico, labor, inveja, necessidade, o patrono e a cadeia."
"Bir bilgenin yaşamını tehdit eden illetler bezginlik, kıskançlık, yokluk, bağımlı olmak ve esarettir."
Com seu trabalho de labor...
- Laboratuar notlarıyla!
Labor e esperteza honestos.
Akılları pisliğe, kurnazlığa çalışıyor.
Por que este recrutamento em massa de construtores navais, cujo penoso labor não distingue o domingo do resto da semana.
Ne için olabilir bu telaş, bu kıyamet, bu geceyi gündüze katan çalışma?
Quero só que saibas que estou bem e que vou passar fora o Labor Day.
Sadece iyi olduğumu bilmeni istedim ve İşçi Bayramı için dışarı çıkıyorum.
Quero só que saibas que estou bem e que vou passar fora o Labor Day...
Sadece iyi olduğumu bilmeni istedim ve İşçi Bayramı için dışarı çıkıyorum.
Labor day parade, rest in peace Bob Marley
* İşçi Bayramı yürüyüşü, huzur içinde yat Bob Marley *
Sim, mas Deus abençoou o teu labor.
Evet, ancak Tanrı işlerini takdis etti.
E depois recolhes os frutos do seu labor!
- Emeklerinin meyvelerini toplarsın.
Não me ocorre actividade mais inane do que observar criaturinhas aladas entretidas no labor inútil da natureza.
Daha çok budalaca bir aktivite düşünemiyorum, küçük, kanatlı yaratıkları izlemek, tabiatın amaçsız angaryasını canlandırmak.
Nada de "labor vos liberabit" para si.
Daha labor vos liberabit yapmamışsın.
Foi no fim-de-semana do Labor Day em 2063.
İşçi bayramı hafta sonu, 2063.
É apropriado que uma deusa se dedique a esse labor?
Söylesene bir Tanrıçanın, böyle işler yapması doğru mu?
Once Upon a Time S05E13 "Labor of Love"
Sezon 5 Bölüm 13 "Aşk Görevleri" Çeviri :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]