Translate.vc / Portuguese → Turkish / Laguerta
Laguerta translate Turkish
248 parallel translation
Acabei de receber a ordem oficial da LaGuerta para abrir uma investigação sobre o Tríade.
Üçlemeci cinayeti soruşturması için Laguerta'dan onay çıktı.
Já não ando com a Tenente LaGuerta.
Artık Komiser Laguerta ile görüşmeyeceğim.
Vá lá, LaGuerta, diz que é rebuscado.
Hadi ama Laguerta, bunun gerçekçi gelmediğini söyle.
A LaGuerta tirou-me do caso porque oficialmente sou vítima nos crimes deste brochista.
Kahpe Laguerta, resmi olarak puştun işlediği suçlardan birinin kurbanı olduğum için beni dosyadan aldı.
Poderia responder-te se a Laguerta não me tivesse enviado de volta para a rua, à procura de uma testemunha.
Eğer Laguerta fahişeleri bana vermiş olsaydı, bir tanık arıyor.. ... ve cevapları bulabilirdim.
Só porque a Laguerta te pôs a procurar prostitutas no horário dela não quer dizer que não possas procurar o camião No meu horário!
Laguerta zamanını fahişeleri arıyarak geçiriyor ama bu senin kamyonları arıyamayacağın anlamına gelmiyor Benim zamanım!
A chefe dela - Tenente Laguerta.
Patronu - Teğmen Laguerta.
Este tipo está a brincar connosco, e a Laguerta é burra demais para o perceber.
Bu adam bizimle oyun oynuyor, and Laguerta's görmek için çok aptal.
A Tenente Laguerta tem algo a dizer-lhe.
Teğmen Laguerta Bildiklerini sana anlatmak istiyor.
A Laguerta teve de o dizer pessoalmente.
Laguerta doğruyu yapmak zorunda kaldı.
Estou infiltrada, a Laguerta mandou-me para o quarto e disse para não dar nas vistas.
Laguerta beni odama yollayıp manzaradan uzak durmamı istemeden önce... kontrol ekibiyle birlikteydim.
Entretanto, evita a Laguerta e fala com o Capitão Matthew.
Ha bu arada, Laguerta'dan uzak dur ve Kaptan Matthews ile konuş.
A Laguerta anda à procura de testemunhas. Está a falar com o porteiro do hotel ali atrás.
- Laguerta bir görgü tanığı arıyor orada motelin kapıcısıyla konuşuyor.
A Laguerta não ficou muito contente, mas ela precisa de uma queca.
Laguerta mutlu değil, ama dinlenmeye ihtiyacı var.
Ajuda-me, a Laguerta ainda está à procura de testemunhas.
Yardım et bana. Laguerta fahişelerle görüşmemi istiyor.
Preciso de mostrar algo à Laguerta e ao pessoal, estão a gozar comigo.
Bunu Laguerta ve çocuklara gösterdim. Benimle dalga geçtiler.
A Laguerta insultou o verdadeiro assassino, e agora ele vai-se vingar de nós por termos ido atrás do homem errado.
Laguerta gerçek katilin zekasını aşağıladı ve o da şimdi bizim yanlış adamın peşine düştüğümüzü görüp bizden öç alıyor.
- O LaGuerta meteu água nisto?
Yani Laguerta herşeyi batırdı öyle mi?
A LaGuerta montou uma caça ao homem por um polícia de aluguer.
Laguerta bir güvenlik görevlisi için alelacele bir arama emri çıkarttı.
A LaGuerta insultou a inteligência do verdadeiro assassino e agora ele está a vingar-se de nós por perseguirmos o tipo errado.
Laguerta gerçek katilin zekasını hor gördü, ve o da şimdi bizim yanlış adamın peşine düştüğümüzü görüp bizden öç alıyor.
Sra. Tucci, é a Maria LaGuerta.
Bayan Tucci? Maria Laguerta.
Esta é a Maria LaGuerta. É a Polícia que procura o Tony.
Tony'i arayan polis memuru.
Alguém acredita na Laguerta?
LaGuerta'ya inanabiliyor musun?
Isto é uma pista. Deve captar a atenção da Laguerta.
LaGuerta'ya kendimi dinletebilirsem tamamdır.
Quem é a Laguerta?
- LaGuerta da kim? - Benim Teğmenim.
- Laguerta não é o meu chulo.
- LaGuerta benim tellalım değil.
Eu sabia que a Laguerta andava com a cabeça enfiada no cu.
LaGuerta'nın bu kez bir şeyleri gözden kaçırdığını biliyordum.
Tu é que vais prender o sacana do assassino, não ela.
O iğrenç katili yakalayan sen olacaksın da ondan. LaGuerta değil.
A Laguerta vai perder as estribeiras quando descobrir.
- Öyle görünüyor. LaGuerta bunu öğrendiğinde acayip bozum olacak.
Vai ter que cancelar a conferência de imprensa. E tu sabes como a Laguerta adora conferências de imprensa.
- Ve LaGuerta basın toplantılarını ne kadar sever, bilirsin.
Não há hipótese de este tipo ser o cabrão do assassino.
-... olması mümkün değil, efendim. - Teğmen LaGuerta ne diyor?
Tu passaste por cima do teu oficial superior?
- Amirinin arkasından iş mi çevirdin? LaGuerta beni dinlemiyor.
A Laguerta não me ouve.
Ne zaman ağzımı açsam bana...
Tudo que sabemos é que ele é cubano e gosta da LaGuerta.
Şu ana kadar tek bildiğimiz Kübalı olduğu. ... ve Laguerta'yı sevdiği..
Não te vi a proteger a LaGuerta.
Laguerta'yı hiç böyle kolladığını görmedim.
Ia dá-lo à LaGuerta... mas queria ter certeza de que está bom.
Laguerta'ya vermek istiyorum ama yeterince iyi olduğundan emin olmak istedim.
Se isso estourar na tua cara, vais dar à LaGuerta o motivo que ela precisa para te mandar de volta aos Costumes.
Bu iş yüzüne patlar ve Laguerta'ya seni tekrar ahlak masasına göndermesi için aradığı bahaneyi vermiş olursun.
Como ele não reconheceu a foto de Jorge Castillo, A Ten. LaGuerta tenta trazê-lo para tentar um retrato robô.
Fotoğrafından Jorge Castillo olmadığını söylediğinden robot resim için Teğmen LaGuerta çocuğu buraya getirtiyor.
- A LaGuerta achou que devias ver isto. - O que tens?
- Laguerta bunu görmen gerektiğini söyledi.
Estás a babar o sofá da LaGuerta.
Salyaların LaGuerta'nın kanepesine akıyor.
E se a LaGuerta estiver certa?
Ya LaGuerta haklıysa?
A LaGuerta está lá.
Laguerta yanında.
Com o devido respeito, senhor, a tenente LaGuerta é a responsável pela investigação.
Efendim saygısızlık etmek istemem ama, soruşturmayı teğmen Laguerta yürütüyor. Artık değil.
Maria Laguerta.
Maria LaGuerta.
O Gordon está com ciúmes porque o Assassino do Caminhão de Gelo foi para a cama comigo e não com ela.
LaGuerta buz kamyonlu katilin onun yerine beni becermesinin kıskançlığı içinde.
Ah não. Se isso for verdade, o Pascal e LaGuerta vão ter um ataque
Eğer bu doğruysa, Pasquale ve LaGuerta'ya bir sidik partisi düzenlemek yakışır.
Tenente Laguerta?
- Teğmen Laguerta?
- Não.
Bu bayan Maria Laguerta.
Que diz a Tenente Laguerta de tudo isto? Vim directa a si, Capitão.
- Doğruca size geldim, Yüzbaşı.
Onde está a LaGuerta?
Laguerta nerede?
Porque é que ela não o questiona?
LaGuerta ona niçin hiç soru sormuyor?