English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Lahey

Lahey translate Turkish

182 parallel translation
"Despachem-se", admitiu Maltravers, juiz genial de 78 anos visto aqui no aeroporto de Londres, a caminho de representar Inglaterra no famoso Tribunal Internacional de Haia.
"Devam edin," dedi 78 yaşındaki dahi hukukçu Maltravers. Londra havaalanında, Lahey'deki Uluslararası Mahkemede Britanya adına davaya bakacak...
Em Haia, dirigiu-se aos oficiais alemães.
Lahey'deki antik Şövalyeler Salonu'nda, Alman memurlarını işaret etti.
Já viste uma rua suja na Haia?
Sen Lahey'de pis sokak gördün mü?
- Conheço a Convenção de Haia.
- Lahey Konferansını biliyorum.
É procurado pelo tribunal de Haia por crimes contra a humanidade, portanto é um fugitivo em todo o mundo, incluindo a sua terra-natal, a Jugoslávia.
Terör suçları nedeniyle Lahey tarafından her yerde aranıyor. Yani kaçak.
Por favor pode tentar encontrar Brendan Lahey e dizer-lhe que o primo, Seamus, está aqui. Pode fazer esse favor?
Brendan Lahey'i bulup kuzeni Seamus'un burada olduğunu söyleyebilir misiniz?
Mas aí estás tu, ao vivo de The Hague e aqui estou eu a trabalhar com este bola de pêlo num anónimo show matinal regional.
o, "Lahey'den canlı bildiriyor" ben de burada kedi tüyü içinde, aptal sabah programında çalışıyorum.
O seu uso militar foi proibido em 1899, na primeira Conferência Internacional da Paz, em Haia.
1899'da Lahey'deki ilk uluslararası barış konferansında bu kurşunların savaşta kullanımı yasaklandı.
O Conselho de Segurança deve insistir para que ele seja julgado no Tribunal Criminal Internacional, em Haia.
Güvenlik Konseyi onun Lahey'deki Uluslararası Mahkeme'ye gönderilmesi için baskı yapmalıdır.
Que fique registado na acta que o Conselho de Segurança considerou por unanimidade que o Presidente Edmond Zuwanie, de Matobo, deve ser julgado no Tribunal Criminal Internacional, em Haia, por crimes contra a Humanidade.
Kayıtlara geçirilsin, Güvenlik Konseyi oybirliğiyle Matobo Başkanı Edmond Zuwanie'nin Lahey'deki Adalet Divanı insanlığa karşı işlediği suçlardan yargılanmasına karar verdi.
O Terry Simons odeia polícias, e Leahy disse que ele pode estar de olho no encontro anual da Associação Nacional de Xerifes.
Terry Simmons polislerden nefret ediyor ve Lahey'in dediğine göre, Terry Ulusal Şerif Birliği'nin yıllık toplantısını hedef alıyor olabilir.
O relatório policial dos Alemães veio parar às mãos da polícia de Haia.
Almanların yetki belgeleri Lahey polisine ulaşmış.
Sem a SD de Haia, todos os nossos sucessos não teriam sido possíveis.
Lahey'de ki SD olmasaydı, bu kadar başarıya imza atamayacaktık.
A resistência está disposta a parar e a entregar as suas armas.
Lahey direnişi olası saldırıları durdurmak ve silahlarını teslim etmek istiyor.
As Nações Unidas e a NATO querem arrastar o Dragovich até ao Tribunal de Haia e julgá-lo por crimes de guerra.
BM ve NATO Dragovich'i Lahey Savaş Sucları Mahkemesi'nde yargılamak istiyor.
Em cinco anos, porque é que a CIA, a Convenção de Haia, as Nações Unidas e a NATO não foram capazes de encontrar um tipo que nós encontrámos em apenas dois dias, se o queriam mesmo encontrar?
Eğer gerçekten bulmak isteseydiniz, neden CIA, Lahey Savaş Suçları Mahkemesi, Birleşmiş Milletler ve NATO bizim sadece iki günde bulduğumuz bir adamı beş senedir bulamasın?
No entanto, os dois homens mais procurados, Radovan Karadzic e Ratko Mladic, continuam a eludir os E.U.A., as Nações Unidas, a União Europeia, a Nato e a Convenção de Haia e todos aqueles que, no mundo civilizado, afirmam estar à sua procura.
Ne var ki, en çok aranan iki adam - Radovan Karadzic ve Ratko Mladic -... ABD'yi, Birleşmiş Milletleri, AB'yi, NATO'yu, Lahey Savaş Suçluları Divanı'nı ve medeni dünyada, onları aradığını iddia eden herkesi atlatmaya devam ediyorlar.
A revolução em França transbordou para a Holanda e Haia é um posto de escuta que lhe permitirá manter o nosso governo informado.
Fransa'daki bu devrim Hollanda'ya sıçramış durumda. Lahey, hükümeti gelişmelerden haberdar tutabileceğin bir dinleme, gözlem noktası.
Soube da possibilidade de um tribunal de crimes de guerra em Haia?
Lahey'de Savaş Suçları'nda yargılanma ihtimalin olduğunu söylediler mi sana?
O que significa que não precisamos de passar pela Alfândega, não nos revistam as malas quando vimos de Aia.
Aynen. Bu sayede gümrükten geçmek zorunda kalmıyoruz. Lahey'den geldiğimiz zaman çantalarımızı aramıyorlar.
Eles serão acusados pelo tribunal Mundial e julgados em Haia.
Uluslararası Mahkeme tarafından suçlanacak ve Lahey'de yargılanacaklar.
Podemos apresentar o caso directamente a Haia. Não há caso.
- Bu davayı Lahey'e bile götürebiliriz.
A pessoa ou pessoas responsáveis por aqueles assassinatos e violações devem ser julgadas em Haia.
Bu cinayetlerden ve tecavüzlerden sorumlu olanlar, Lahey'de yargılanmalı.
Vincent partiu para a Haia, o centro da arte holandesa.
Vincent, Lahey'e doğru yola çıktı. Burası Hollandalı sanat dünyasının merkeziydi.
Após chegar em Haia, Vincent estabeleceu-se em um pequeno estúdio e recebeu comissão por uma série de paisagens urbanas, esboçando os aspectos da metrópole moderna.
Vincent, Lahey'in girişinde kendi küçük stüdyosunu kurdu. Ve bu büyük şehrin tüm hatlarıyla çizimi ve de silueti için harika bir peyzaja sahip oldu.
Esses pintores holandeses que tanto o impressionavam eram Anton Mauve and Jozef Israels, artistas da Escola de Haia ( 1860 ), famosos por suas cenas rurais e temas campestres.
Hollandalı ressamların etkisi kadar Anton Mauve ve Jozef Israels'den de etkilendi. Lahey Okulu sanatçılarının kırsal ve köylü çizimleri için de kendilerini kutladı.
Haia, Holanda
Lahey, Hollanda.
Um pouco antes das 5 : 00 da tarde, um comando de três membros do Exército Vermelho Japonês atacou a Embaixada de França em Haia. e tomou como refém, o Embaixador e oito membros da Embaixada.
Japon Kızıl Ordusu'nun 3 komando üyesi bu öğleden sonra 17 : 00'dan hemen önce Lahey'deki Fransız Konsolosluğuna saldırarak Büyükelçi ve sekiz çalışanını rehin aldı.
Embaixada da França em Haia
Lahey'deki Fransız Büyükelçiliği.
7H03 INCOMPETENTES, HAIA
7 : 03 UNFITA, LAHEY
- Quero dizer Scott. Quero dizer Isaac Lahey, Allison Argent. Aqueles gémeos Ethan e Aiden.
- Scott'ı Isaac Lahey'i, Allison Argent'ı, şu ikizler Ethan ve Aiden'ı kastediyorum.
Doutorado em lei em Harvard. Brookings Institute, The Hague.
Harvard hukuk fakültesi Brookings Enstitüsü, Lahey...
Sabe que a Convenção de Hagues diz que a custódia deve ser decidida no País de origem dos pais?
Lahey Sözleşmesi'ne göre çocukların velayetine ailelerinin ülkesinde karar verilir biliyorsunuz, değil mi? - Evet.
É o Lahey.
Adım Lahey.
Isaac Lahey.
Isaac Lahey.
A porta do lado do condutor do carro do Lahey foi sacada.
Lahey'in arabasının şoför tarafının kapısı koparılmış.
Se alguém vir o Isaac Lahey avisem de imediato o reitor.
Isaac Lahey'i gören olursa hemen müdüre haber versin.
Gostaria de ir para Haia.
Bir kez de olsa Lahey'e gitmeyi çok istiyorum.
Infelizmente. E a única outra ligação que temos com ele é o Isaac Lahey.
Ne yazık ki ve bize onun bağından kalan tek şeyin Isaac Lahey olduğunu hatırladın.
O Lahey!
Lahey!
Não sabia que eles tinham acabado de ser campeões, e o Lahey deixou os seus favoritos virem cá para celebrarem com algumas bebidas.
Daha yeni şampiyon olduklarını bilmiyordum ve gözde oyuncularını içirmeye getirdiğini de bilmiyordum.
E o Lahey estava acima de mim e ele disse...
Lahey tam yanımdaydı, oracıkta duruyordu. Kimseye anlatmayacaksın!
E então, por acidente, o Lahey ficou numa dessas fotos.
Ve sonrasında, kazara bir biçimde Lahey fotoğraflardan birinde göründü.
Sabia que ele tinha matado o Lahey por mim e sabia que ele o faria de novo.
Lahey'i benim için öldürdüğünü biliyordum... Ve bunu tekrar yapacağını da.
Lahey!
Lahey!
Espera um minuto, mas e sobre o Sr. Lahey?
Bir saniye, o zaman Bay Lahey ne alâka?
O que me faz pensar que ou "a", o assassinato do Lahey não está conectado ou "b", as idades foram coincidência, até que eu encontrei isto, o que pode ser "c".
Yani tahminlerime göre, "a" lahey'in olaylar ile bağlantısı yok veya "b," yaşlar sadece rastlantı, taâ ki ben... "c" yi bulana kadar.
Sabias que o Isaac Lahey tinha um irmão mais velho chamado Cameron?
Isaac Lahey'in Cameron isimli bir abisi olduğunu biliyor muydun?
Quero dizer, Eu... olha, eu só obtive o ficheiro de Lahey a 2 horas atrás.
Yani... Ben... Lahey'in dosyasına iki saat önce baktım.
E eu não sei como o Sr. Lahey se encaixa, mas isto rapaz, isto é definitivamente um padrão.
Lahey'in bu hikayeye nasıl dahil olduğunu bilmiyorum ama... Evlat, bu kesinlikle bir kanıt.
- Para Haia ( tribunal ).
- Lahey'e.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]