Translate.vc / Portuguese → Turkish / Lane
Lane translate Turkish
2,678 parallel translation
A invasão começou, Mna. Lane, e a nossa tarefa é salvar a Humanidade.
İstila başladı Bayan Lane ve görevimiz insanlığı kurtarmak.
Lois Lane, ao seu serviço.
Lois Lane emrinizde.
Espero que o teu rapaz saiba quem realmente és, porque és uma verdadeira dama, Lois Lane.
Umarım o adam senin gerçekten nasıl biri olduğunu anlar. Çünkü sen Lois Lane asil bir kadınsın.
Estamos em 2150 Mosley Lane.
2150 Mosley Yolu'ndayız.
E um homem muito perigoso chegou a Wisteria Lane.
Wisteria Lane'e çok tehlikeli bir adam geldi.
IS Ripley da Unidade de Crimes Graves de Hobb Lane.
Dedektif Çavuş Ripley, Hobb Lane Ağır Suçlar Birimi.
"O Borrão assassina Lois Lane".
Görüntü Lois Lane'i öldürdü.
Como te metes nestas confusões, Lane?
Kendini bu işlere nasıl bulaştırıyorsun, Lane?
Presumo que seja a adorável e encantadora Mna.
Siz de sevimli ve çekici Bayan Lane olmalısınız.
Lane. A Mna. Lane requer habituação.
Bayan Lane çok değişik biridir.
Mna. Lane... Tenho lido os ficheiros do pessoal... para identificar problemas.
Bayan Lane bazı durumları tespit etmek için personel dosyalarını okuyordum.
Sr. Sacks, Lois Lane do Daily Planet.
Daily Planet'ten Lois Lane. Beni Daily Planet'in çatısından hatırlarsınız belki.
Sim, lembro-me de si. Tem um péssimo hábito de cair de pé, não é, Lane?
Her zaman ayaklarının üstüne düşmek gibi kötü bir alışkanlığın vardı değil mi Lane?
Tem demasiada fé no Borrão, Lane, para pensar que poderia encontrar-se a sós comigo.
Görüntü'ye olan inancın çok fazla, Lane. Benimle bu şekilde yalnız buluşman bunu gösteriyor.
Está bem, Lane.
Tamam Lane.
Está a ocorrer um grande encontro, e no topo da lista de convidados estão... a Lois Lane e o Perry White.
Clark, yüksek düzeyde birileri buluşacak. Bu büyük buluşmanın baş konukları Lois Lane ve Perry White.
Lane, se por alguma razão eu não me safar e tu sim...
Bak Lane. Eğer bir şekilde başaramazsam ve sen yaparsan...
Adeus, Lane.
Hoşça kal, Lane.
Lane, sete chamadas do Departamento de Estado, confirmação do seu voo para Jordan, cestas de frutas de Dalai Lama, e Clark está no Deli.
Bayan Lane Ürdün'e olan uçuşunuzu onaylamak için Dışişleri Bakanlığı'ndan yedi kez aradılar. Bu meyve sepeti Dalai Lama'dan. Clark da şu an Deli'de.
É o número 308 de Negra Arroyo Lane.
308 Negra Arroyo Sokağı.
3319 Meadow Lane.
- 3319 Meadow Lane'den.
- Lane, dás-nos licença? - Claro.
- Lane, bize bir dakika izin verir misin?
A Lane vai deixar cair a dentadura se trouxermos uma verba extra.
Düşünebiliyor musunuz? Eğer bu işi büyütürsek Lane'in takma dişleri ağzından fırlar.
Então entrei na sala de Lane Pryce e disse-lhe, "demita-nos."
Ben de Lane Pryce'ın odasına gidi "kov bizi" dedim.
Lane. Estás com bom aspeto.
Lane, iyi görünüyorsun.
Bom dia, Lane.
Günaydın, Lane.
Foi um prazer conhecê-lo. O Lane falou muito bem de si.
Tanıştığımıza sevindim.
Vais voltar para casa, Lane.
-... yoksa onun zenci olması mı? - Eve geliyorsun, Lane.
Alguém ligou para o Lane?
Lane'i Londra'dan aradınız mı?
O Lane Pryce não volta.
Lane Pryce geri gelmez.
Tudo o que seja fora do habitual, tem de ser aprovado por mim, pela Joan Harris ou pelo Lane Pryce.
Sıradışı her şey ben, Joan Harris ya da Lane Pryce tarafından onaylanacak.
Devo preocupar-me? Não saberemos o quão grave é até ao Lane aparecer.
Lane dönene kadar durumun ne kadar kötü olduğunu bilemeyiz.
O Lane acha que a faturação ronda os 22 milhões sem a Lucky, mas tem de ver tudo pessoalmente.
Lane, Lucky olmadan ciromuzun 22 milyon olacağını tahmin ediyor, ama her şeye bizzat bakması gerekiyormuş. Ne zaman dönüyor?
O Lane enviou uma nota com sugestões.
Lane, öneriler içeren bir not gönderdi.
Sim. E como o Lane disse, vamos tentar guardar agrafadores, tesouras, furadores e suportes de fita-cola.
- Evet, Lane'in dediği gibi tel zımba, makas, delici zımba ve bant kesicilere sahip çıkalım.
Posso falar contigo um instante?
Lane, biraz konuşabilir miyiz?
O Lane limitou-a a um copo de gin e a uma caixa de queijo.
Lane sadece bir kadeh cin ve bir kutu peynire izin veriyor.
Vai chamar o Lane.
Git Lane'i çağır.
Onde está a sua encantadora mulher, Lane?
- Güzel karın nerede Lane?
"Querida, fui um idiota. Beijos, Lane"?
"Sevgilim, tam bir hıyar gibi davrandım."
Não aguento mais notícias más, Lane.
Başka kötü haber kaldıramam, Lane.
Lane!
Lane!
- E esta é a minha amiga Janine. - Olá. - É um prazer.
Candice, bu Lane.
- Lane?
- Lane.
Mais de metade da agência dedica-se às suas necessidades, mas, se quiser rever as contas que enviámos parcela a parcela, terá o Lane Pryce aos pés da sua cama dentro de 20 minutos.
Ajansımızın yarıdan fazlası sizin için çalışıyor faturaladığımız giderlerin detaylarını görmek istersen... Lane Pryce'ın 20 dakikada yatağının ucunda olmasını sağlarım.
Sim. E lembra-me de dizer à Caroline para avisar o Lane de que a Lucky Strike reparou que estamos a cobrar o trabalho prestado aos restantes clientes.
Evet, ayrıca Lucky Strike'ın bu ajansta başkalarına yaptığımız tüm işleri de onlara fatura ettiğimizi fark ettiğini Lane'e söylemesini Caroline'a hatırlatmam gerektiğini hatırlatır mısın?
Lane?
Lane.
Lane Pryce.
Lane Pryce.
Sim.
Lane hakkınızda çok güzel şeyler anlattı.
- Não sou a sua querida e não quero os seus beijos. - O quê?
- "Öpüyorum, Lane"?
Lane. "
Lane. "