Laptops translate Turkish

Sem mim, não haveria nada de laptops nada de internet, nada de leitores de código de barras.

Ben olmadan, Laptop olmayacak, internet olmayacak barkot okuyucuları olmayacak.

Esses novos laptops são realmente, legais.

Laura, sana bilmediğimi anlatamam.

Laptops, Blackberries, telefones, iPad, tudo.

Dizüstüler, Blackberryler, telefonlar, iPadler.

Vimos uns tipos com um laptops, a criarem uma chave para um Maserati novo em folha e depois foram-se embora.

Yeni bir Maserati için anahtar yapan ve onu alıp giden laptoplu bir kaç adam gördük.

Tirem os seus laptops da pasta e coloquem-nos numa caixa separada.

Laptoplarınızı çantalardan çıkarıp ayrı bir kutuya koyun.

Laptops, telemóveis...

Yani laptoplar, cep telefonları...

Vou voltar á sala de controle, para buscar os laptops.

Kontrol odasına laptopları almaya gideceğim.

Pense assim : quantos espectadores a vêm em casa com telemóveis ou laptops ligados?

Şu anda sizi seyreden kaç kişinin cep telefonu ya da bilgisayarı açıktır?

Pensei que estivessem a trabalhar nos seus laptops.

Onların bilgisayarlarında çalıştıklarını sanıyordum.

Não vamos deixar sempre os mesmos cartões SD nos nossos laptops no futuro.

Size bir tüyo gelecekte dizüstü bilgisayarlarımızda asla SD kart bırakmıyoruz.

Isto são servidores, não são laptops.

Bunlar sunucu sonuçta, laptop değiller.

Pelo teu iphone, teu telefone inteligente, laptops e computador.

İphone, cep telefonun, bilgisayarın yüzünden.

Vou precisar apreender os vossos telemóveis, tudo que pode ser usado para gravar o processo de hoje. Laptops, canetas, tablets.

Bugünkü mahkemeyi kayıt altına alabilecek her türlü cihazı cep telefonlarınızı laptopları, kalemleri, tabletleri bırakmanızı istiyorum.

Laptops, ainda mais.

Laptoplar için daha da fazla.

Estão a faltar seis tablets, três laptops e...

Altı tablet, üç dizüstü bilgisayar ve bir Xena :