Translate.vc / Portuguese → Turkish / Lari
Lari translate Turkish
33 parallel translation
Dentadas de cobra, lutas com índios atormentaram a gente pioneira
Yilan isiriklari, Kizilderili savaºlari öncünün huzurunu kaçirirmiº
- O Red Cloud e os Tetons dele.
- KiziI Bulut ve Teton'lari.
Acho que vou experimentar uma dessas Yolandas ruivas!
Sanırım, şu kızıl başlı Yolanda'lari deneyeceğim.
Já devias saber, os Traven sao duros de matar.
Hâlâ ögrenemedin mi? Traven'lari öldürmek çok zordur.
Mas penso que eles acreditam que sou um tipo de um Deus.
Ancak yanilmiyorsam onlar benim Tanri'lari oldugumu dusunuyorlar.
Eu vivi nos anos 60, meu querido...
Ben 60'lari yasadim tatlim. Günün tadini çikarin.
Começou a escrever um livro sobre todas as suas orgias.
Seks anılari ile ilgili bir kitap yazmaya başladı.
Os vulcanos chamam-lhes qui'lari.
Vulkanlar buna kuilari der.
Detalhes...
Ayrıntılari, görülebilecek ayrıntılari.
Faço uma breve ligação do PAM e isso deterá a descida.
PAM'lari kısa süre ateşlerim ve bu da düşüşü durdurur.
O jornal não tem contactos na polícia?
Gazetenin polislerle bağılari iyi, değilmi?
Isto não é como quando os pegaste no We Old Cock'N Balls e trouxeram o spray de manteiga e roubaram colares e todas as outras coisas
Ye Old Cock'N Balls'lari almaya benzemez bu. Bu tereyagi spreyi cikti ta sprey basi tikanmasi gibi bir sey.
Ela é capaz de não gostar de um estranho a bisbilhotar, percebe?
Belki de etrafta dolaşan yabancılari iyi görmüyordur, anlıyor musun?
Lembranças da guerra num momento de descontração rotineiro.
WATER LOU'LARI SAVAŞIN HATIRLATMALARI
Todos os outros miúdos têm iPods, play-stations portáteis. Eu nem tenho um telemóvel barato.
Bütün çocukların iPOD'lari, son model cep telefonları var benimse ucuz bir cep telefonum bile yok!
Para alcançar as suas terras de passar o Inverno na Índia eles têm que cruzar os Himalaias.
Ve Hindistan'da kisi gecirecekleri bolgelere ulasmak icin Himalaya'lari asiyorlar.
Não tenho a beleza da Lari ou o seu charme ou inteligência.
Lari'nin güzelliği yok bende, ya da cazibesi veya zekası
- A culpa não é da Lari.
Bu Lari'nin hatası değil.
Lari?
Lari?
Lari!
Lari!
Lari, monte no pônei, por favor.
Lari, ata bin, lütfen.
Lari, está a confundir-me.
'Lari, kafamı karıştırıyorsun.'
Lari, não faça isso.
Lari, yapma.
- Lari, não vá.
Lari, gitme.
"RECUPERADORES"
"REPO ADAM" LARI...
Fala-me da fufa.
Simdi bana Erkek Fatma'lari anlat.
Acho que temos que encostar todos os Chevy Malibu verdes do estado... e ver se o Jackson está fechado no porta malas.
Bence, bütün yesil Chevy Malibu'lari kenara çekip Jackson'in içinde kilitli olup olmadigina bakmaliyiz.
Não conhece os Gallagher.
Sen biz Gallagher'lari bilmezsin.
A saltitar no supermercado como se fosse o Bloomingdale's nuns sapatos da treta!
Bim gibi bir yerde sanki büyük AVM'deymiş gibi o boktan ayakkabılari ile hava ata ata geziyor.
- É o lari georgiano?
- Gürcü Lari'si mi?
Dr. Rogers, até quando vou ter de fazer estes Schneiders?
Dr. Rogers, bu Schneider'larï daha ne kadar almam gerekli?
- Já cá estiveste?
ÇAVUŞ DEDEKTIF JAMES "SONNY" CROCEKTT ( DON JOHNSON ) İLE ORTAĞI ÇAVUŞ DEDEKTIF RICARDO "RICO" TUBBS ( PHILIP MICHAEL THOMAS ) SİYAH FERRARİ DAYTONA SPIDER'LARI İLE ROBERT CANN'I ZİYARETE GİDER.. "2.SEZON" ÇAVUŞ RICO : Daha önce buraya geldin mi, kanki?