Laundromat translate Turkish

O teu pai? Está a lavar a roupa na Laundromat.

Çamaşırhaneye gitti, çamaşırları yıkatmaya.

Ele também tinha de entregar algumas peças e fazer a colecção Laundromat.

Tamam, ayrıca birkaç parça götürmesi gerekiyordu. Hani çamaşır işiyle ilgilenmesini söylemiştin. - Evet.

Levem a roupa á Laundromat, e lavem-na vocês.

Neden çamaşırlarınızı çamaşırhaneye götürüp de kendiniz yıkamıyorsunuz?

Eu não vou á Laundromat.

Ben çamaşırhaneye gitmem.

Peg, eu não quis dizer isto na frente deles, - mas podias ir á Laundromat.

Peg, onların önünde söylemek istemedim fakat çamaşırhaneye gidebilirsin.

- Igualmente, Deb. Mol, vamos montar a nossa banquinha em frente da Laundromat.

Mol, hadi gel, kuru temizlemecinin oraya tezgahımızı kuralım.

Lutar com um gajo na lavandaria porque ele bateu na mãe do meu bebé?

Benim bebeğimin annesine vurduğu için, Laundromat'ta biriye kavga etmek mi?

Então, Dawn, há quanto tempo trabalha na Laundromat?

Dawn, ne kadar zamandır orada çalışıyorsun?

Há um sítio barato em Riverton, acima do Laundromat.

Laundromat üzerinde Riverton'da ucuz bir yer var.

E ela estava numa lavandaria em Astoria.

Şu anda Astoria'da Laundromat'ta.

Eu fui a uma lavandaria em Queens, para ter a certeza que não tinhas que o ver...

Queens'e Laundromat'a gittim. Sen görmeyesin diye.

Paul's Laundromat?

- Paul Çamasirhane'ye de bak.

445.112 mil dólares pela Great Mandarin Chinese e vai gostar disto : 505.909 dólares pela Paul's Laundromat.

445,112 Yüce Mandarin Lokantasi'nda, bu hosunuza gidecek 505,909 dolar da Paul Çamasirhanesi'nde.

Paul's Laundromat?

Paul Çamasirhanesi mi?