Leela translate Turkish

Leela está certa. As pessoas do século 20 eram fúteis.

Leela haklı. 20. yüzyıl insanları geri zekalı hödüklerdi.

- Deixa-o em paz, Leela.

- Onu rahat bırak Leela.

Leela, talvez este não seja o momento ideal, mas se as coisas não derem certo com esse aí, quero que saibas que estou aqui para te consolar num momento de fragilidade.

Belki de iyi bir zaman değil. Eğer bu dallamadan sıkıIırsan... burda sana gol atmak için burda olacağım.

Basta olhares para outra mulher, eu atiro-me logo para a Leela como uma mosca para o estrume.

eğer bir başka kadına bakarsan... baştançıkarıcı bir gübrenin üzerinde uçar gibi Leela'ya yazarım.

Pode ter a certeza de que a Leela é a única mulher dos meus olhos.

- Leela benim için tek kadın.

- Leela!

- Leela!

- Leela, porque fugiste do jantar?

- Neden yemekten kaçtın?

Sim, Sra. Leela.

Tamam, Bayan Leela.

Pois havia. O Fry, a Leela e o Bender desapareceram.

Fry, Leela ve Bender kayıp.

Olá, malta! Quero que conheçam os meus amigos Bender, Fry e Leela.

Millet, arkadaşlarımla tanışın, Bender, Fry ve Leela.

Sim, quero gritar bem alto Primeiro, vou gritar para a Leela

Seslenmek istiyorum Özel bir kişiye, Leela

Chamo-me Leela.

Ben Leela.

Isto é inaceitável, Leela.

Bu kabul edilemez, Leela.

Leela, eu não compreendo este mundo, mas tu obviamente compreendes.

Leela, ben bu dünyayı anlamıyorum, ama belli ki sen anlıyorsun.

Leela, e se fosses simpática comigo?

Leela, biraz duyarlılığa ne dersin?

Meu Deus, coitada da Leela.

Aman tanrım, zavallı Leela.

Estou aqui a queixar-me por todos os lados e quem está sozinha no mundo é a Leela.

Leela bir kurbağa kadar yalnızken ben burda domuz gibi sızlanıyordum.

Só se fosses cego é que não reparavas que a Leela é Ciclope.

Leela'nın bir Cyclops olduğunu farketmemen için kör olman lazım.

Tenho de fazer alguma coisa para pedir desculpa à Leela.

Leela'ya ne kadar üzgün olduğumu göstermek için birşey yapmam lazım.

Preciso de alguma coisa para a minha amiga, Leela.

Arkadaşım Leela için birşey almam lazım.

Gastei o meu dinheiro todo mas aposto que a Leela vai gostar.

Tüm paramı harcadım, ama Leela çok sevinecek.

É a Leela!

Hey, bu Leela!

- Leela?

- Leela?

- Feliz "Tanal", Leela.

- Mutlu Xmaslar, Leela.

Foram muito maus, Fry e Leela.

Çok yaramazlık yaptınız, Fry ve Leela.

- Adeus, Leela.

- Elveda, Leela.

Estou tão surpreendido como todos.

Leela, herkes kadar şaşkınım.

Posso ser eu a fazê-lo? LAXANTE DE GANSO Não!

Hey, Leela, bak kim süper güçlü.

Resta agora sintonizá-lo à frequência emocional da Leela.

Hatırladın mı? Liseden. Yüzüm midyeyle kaplı olduğu için benimle alay ederdin.

Agora estou preocupado por não ser inteligente como a Leela, mas sinto-me aliviado por ser mais bonito do que ela.

Merak ediyordum acaba, şey... Şey, yapacak bir sürü işim var, ve...

- É a Leela! Obrigada, professor.

- Belki bir rock yıldızıyla.

- Não, são as emoções da Leela!

Bunu hepsi de yaptı. Sean bile!

Nibbler!

- Leela! - Tamam, tamam.

- Nem tentes, Leela. Já todos vimos a página de Internet do Zapp Brannigan. Fiz-me sentir mal.

Fry, senden bu zamana kadar bir şey istemedim ama dokuzuncu rauntta yenilmeni istiyorum.

- Cortar a cabeça da Leela não vai ajudar!

- Leela'nın kafasını kesmek hiçbir şeyi çözmez!

O problema da Leela é puramente médico.

Dişi Leela'nın durumu tamamen tıbbi.

Leela, devias ter escolhido alguém na hora de fechar.

Ee, Leela, herhalde dün gece aradığını kapanma saatinde bulabildin ha.

É, vamos falar da vida pessoal da Leela depois.

Evet, Leela'nın özel hayatını daha sonra konuşalım.

Aposto que a Leela está à procura de um tipo com um olho.

Bahse girerim Leela kendini tek gözlü iyi bir adama saklıyor.

A Leela tem um namorado!

Leela'nın bir sevgilisi var!

Sou Leela, capitão da nave Planet Express Delivery.

Ben Leela, Gezegen Ekspres kargo gemisinin kaptanıyım.

Leela, é veludo de verdade.

Leela, bu gerçek kadife.

Leela já foi há montes de tempo.

Leela gideli epey oldu.

Leela, obviamente estás confusa e excitada.

Leela, çok açık ki kafan karışık ve tahrik olmuş durumdasın.

Como pudeste, Leela?

Leela, nasıl yapabildin?

Então alguns animais não morreram e a Leela teve sorte.

Yani birkaç hayvan ölmedi ve Leela'nın şansı yaver gitti.

Diz-lhe, Leela.

Söyle ona, Leela.

A LEELA SAIU COM O REITOR VERNON, MAS ELE NUNCA LHE LIGOU

LEELA DEKAN VERNON'LA RANDEVUYA ÇIKTI, ANCAK DEKAN BİR DAHA ARAMADI

Leela!

Leela!

A menina Leela.

Bayan Leela.

Bolas. Presta atenção, Leela.

Kıskaç Düellosu!