Translate.vc / Portuguese → Turkish / Leeza
Leeza translate Turkish
70 parallel translation
Daqui Leeza Gibbons.
Leeza Gibbons bildirdi.
Agradável, como sempre, Leeza.
Her zamanki gibi çok tatlı, Leeza.
- Não é assim, Leeza Gibbons?
- Değil mi, Leeza Gibbons?
- Leeza, gostas de pão de gengibre?
- Söyle bakalım, Leeza. Zencefilli kek sever misin?
Ele devia estar a atirar brinquedos, mas parece estar a lançar uma espécie de doce, Leeza.
Oyuncak atması gerekiyordu ama görünüşe göre bir çeşit cadılar bayramı şekeri gibi bu, Leeza.
Pela Leeza, uma irmã perdida.
Leeza için, ölen kardeşimiz.
- Dá muito trabalho, Leeza.
- Bu çok uğraş gerektiriyor Leeza.
Chamo-me Leeza.
İsmim Lisa.
Leeza, estás atrasada. Estão à tua espera.
Lisa, geciktin, seni bekliyorlar.
Leeza, nunca tinha sentido isto por ninguém.
Daha önce hiçbir kadına karşı böyle şeyler hissetmedim.
Leeza, os Bhats irão chegar a qualquer momento.
Lisa, Bacha birazdan burada olacak. Lisa?
Dr. Perkins, aqui é a Leeza.
Doktor Perkins, ben Lisa.
- A Leeza está aqui?
- Evet. - Lisa burda mı?
- Preciso de ver a Leeza. - Danny?
- Lisa yı görmem lazım.
Pessoal, esta é a Leeza.
Bu Lisa.
- A Leeza está aqui?
- Lisa burda mı?
Eu e a Leeza estamos a descobrir coisas sobre nós e as nossas diferenças culturais.
* Lisa ve ben kültürlerimiz arasındaki farkları bulmaya çalışıyoruz. *
Achei que a Lauren e a Leeza mostraram habilidade de discernimento.
Düşündüm ki, Lauren ve Leeza gerçek anlama ve yeteneklerini gösterdiler.
Como te chamas?
Senin adın ne? - Benim adım Leeza.
Chamo-me Leeza.
Benim adım Leeza.
Leeza...
- Leeza... İyi misin?
Leeza?
- Leeza... Ben artık gitmek istiyorum.
bateram à porta, o pai vai à janela, vê quem é, calcula que está em apuros, pega na Leeza, mete-a no armário, abre a porta...
Kapı çalar, babası kim olduğunu görmek için cama çıkar, başının belada olduğunu anlar... Sonra Leeza'yı alır, dolaba saklar, kapıyı açar ve dan, dan...
Mas têm de perceber que a minha prioridade tem de ser a Leeza e não o assassino.
Ama anlamalısınız ki önceliğim Leeza olacak, kötü adam değil...
Acho que a Leeza vai ter de nos dizer isso.
Sanırım bunu bize söyleyebilecek kişi Leeza'dan başkası değil.
O que é Leeza?
Ne oldu Leeza?
Linda, Leeza.
Çok güzel Leeza.
Leeza, podes dizer-nos como se chama o teu pai?
- Leeza, bize babanın ismini söyleyebilir misin?
Acabei de me reunir com a Protecção de Menores, e estão prontos para realojar a Leeza.
Çocuk koruma servisiyle az önce görüştüm. Leeza'ya yer ayarlamaya hazırlar.
A Leeza estava lá, mas não estava concentrada no assassino.
Yani, Leeza oradaydı, ama cinayete odaklanmamıştı.
- Como vai a Leeza?
- Merhaba. - Leeza neler yapıyor?
A Leeza está há quanto tempo na sua aula?
Leeza ne zamandır sizin sınıfta?
Precisamos de fazer umas perguntas à Leeza.
Leeza'ya bir kaç soru sormamız gerek.
Leeza, lembras-te do quarto onde estavas com o teu pai?
- Leeza, babanla beraber kaldığınız odayı hatırlıyor musun?
Leeza, lembras-te de alguma coisa assim no quarto?
Leeza, odada böyle bir şey hatırlıyor musun?
Leeza, quando ouviste o som muito alto, estava... escuro?
Leeza, o gürültülü sesi duyduğunda... Karanlık mıydı?
Leeza, lembras-te de um rosto?
Leeza, bir yüz hatırlıyor musun?
Sim, isso mesmo, Leeza.
- Kaç kişi... Evet, öyle Leeza.
Estes senhores vieram buscar a Leeza para um reconhecimento. Para verem se apanham o assassino.
Arkadaşlar katili yakalamak için Leeza'yı şahitlik sırasına götürmek istiyor.
Diga-lhes que é da parte do Jack Gallagher, e que estou a dirigir-me ao apartamento com a Leeza.
Jack Gallagher'ın aradığını ve Leeza'yla beraber apartmana gittiğimizi söyleyin.
Leeza... Que tal irmos dar uma volta de táxi?
Leeza, taksiyle biraz gezsek nasıl olur?
Leeza.
Lisa.
Chamo-me Leeza.
Güzel...
" LEEZA.
Leeza.
Leeza...
Leeza...
Isso, Leeza. Isso.
- Çok iyi Leeza, çok iyi.
Olá, Leeza.
Merhaba Leeza...
Leeza?
Leeza...
Leeza, o que estás a tocar agora?
- Leeza, şu an ne çalıyorsun?
Está bem, Leeza, acho que percebo.
Tamam Leeza, sanırım anladım.
Leeza, gostaste desta casa?
Leeza, burayı sevdin mi?