Lend translate Turkish

Havia cada vez mais comboios navais a partirem do Canadá, com os convés cheios de tanques e os porões cheios de mantimentos cedidos pelos EUA, nessa altura, ainda neutros.

Daha, çok daha fazla konvoy, Kanada'dan ayrılıyordu. Güverteler tanklarla, ihtiyaç malzelemeriyle doluydu. Hepsi Lend-Lease yasası kapsamında ABD'den tedarik edilen şeylerdi [16].

Let me b the one to lend a hand

* İzin ver ben olayım yardım eli uzatan *

"Aterrar", to lend. ( emprestar )

- Havalanmak, itmek.

A única fêmea com quem contactei foi com a Ah'len, a engenheira deles.

Karşılaştığım tek kadın, Ah'lendı, onların mühendisi.

Fui enganado por Lend e Johnson e abandonado no México durante dois anos e meio sem nenhuma razão.

Başkan Johnson tarafından askere alındım. Ve o iğrenç Mexico'da iki buçuk yıl sefil bir hayat sürmek zorunda kaldım.

... lend ário.

... efsane nevi.

Isto dá alguma credibilidade à teoria, não achas?

Bu biraz Lend Credence teorisine benziyor değil mi?

Essa história é lend...

Evet, o hikâye çok efsa...

Vai impedir que a noite de hoje seja lend...

... bu gece yoluma çikamayacak ve bu gece efsane- -

Pois é, disse-o, Barbudo, se vá meter no caminho de hoje à noite ser lend...

Evet, böyle dedim Sakallı. ... bu gece yoluma çıkamayacak ve bu gece efsane- -

Isso vai ser lend...

Bu efsa- - bekleyin...

- E pelo Rob Hall. - "... lend... "

Ve Rob Hall.

" Lend...

Hepsi...

Dá-me uma ajuda.

* Lend me a hand.

Sim, sou a única oficial atribuída a este caso, mas os meus chefes deram-me autorização para substituir a equipa de segurança do Casitas.

Evet, vakaya atanan tek polıs memuru benım, ama bana Las Casıtas güvenlığını yetkılendırme ıznı verıldı.