Translate.vc / Portuguese → Turkish / Lennon
Lennon translate Turkish
305 parallel translation
Estás a ouvir, Lennon?
Beni dinliyor musun Lennon?
Este Lennon é uma barrigada de riso.
Lennon yine espri yaptı.
Vamos lá, salta lá daí.
Pekala Lennon, çık bakalım.
Lennon, deixa as miúdas, senão queixo-me à tua mãe.
Lennon, Kızları rahat bırak yoksa annene söylerim.
Isso seria óbvio demais para o Lennon.
Hayır, bu Lennon'a göre değil.
- Deixa-o em paz, senão digo-lhes a verdade a teu respeito.
- Onu rahat bırak Lennon yoksa onlara seninle ilgili bütün gerçeği söylerim.
- Eu mato aquele Lennon!
- Lennon'ı öldüreceğim.
Só tenho uma coisa a dizer-te, John Lennon.
Sana söyleyecek tek bir lafım var John Lennon. - Nedir?
Li numa revista quando o John Lennon morreu...
Bunu John Lennon öldüğünde, bir dergide okudum.
Quando era miúdo, queria ser o John Lennon.
Çocukken John Lennon olmak istiyordum.
A Liz e o Dick, o Lennon e o McCartney e até o Ali e o Frazier, chegaram a acordo.
Liz ve Dick, Lennon ve McCartney, Ali ve Frazier farklılıklarının... üstesinden geldiler. Biz de becerebiliriz.
O imbecil do Chapman, que matou o John Lennon, disse que o fez para atrair a atenção do mundo para Agulha em Palheiro, e ler este livro seria a defesa dele.
Şu, John Lennon'ı vuran sersem Chapman dünyanın dikkatini Catcher in the Rye'a çekmek için yaptığını söylemiş. Ve savunması da, bu kitabı okuyor olmasıydı.
Acho que o rock'n'roll tem caído desde que o Lennon morreu.
Bence Rock'n'roll Lennon öldükten sonra kötüye gitmiştir.
- Forrest Gump, John Lennon.
- Forrest Gump, John Lennon.
E como disse o John Lennon, que morreu no mesmo ano que o meu pai,
Babamla aynı sene ölen John Lennon'ın söylediği gibi,...
John Lennon morreu hoje.
John Lennon öldü.
John Lennon morreu hoje aos 40 anos.
Beatles'ın yönlendirici ruhu, 40 yaşında öldü.
Fez-se silêncio e homenagem às 11 : 00... mas enquanto a multidão cantava canções de John Lennon... ia ficando mais feliz, e mais empolgada.
Ortam sessiz ve saygı doluydu. Ama kalabalık Beatles şarkılarını, John Lennon'ın şarkılarını söylemeye başladığında mutluluk yükseldi.
Acha que Lennon não significava nada para mim? Não sou idiota!
" Lennon'ın ölümünün bana bir şey ifade etmediğini sanıyorsun.
- Sei quem é Lennon. - Eu não disse que ele...
- John Lennon'ı tanıyorum
O nosso último número será uma canção de John Lennon.
Bu gece son parça olarak, John Lennon'dan bir şarkı çalacağız.
Ele pode levar o John Lennon...
John Lennon'ın canını alıyor.
- Tintas Lennon.
- Lennan Boyacılık.
Sabe que esse é o livro que Chapman tinha quando assassinou o John Lennon.
Chapman Lennon'u vurduğunda kitap üzerindeydi.
Centenas de pessoas reuniram-se esta tarde no Central Park para lembrar o antigo Beatle, John Lennon, que foi morto neste dia há dois anos.
Bugün öğleden sonra yüzlerce insan eski bir Beatle üyesi olan ve 2 yıl önce bugün öldürülen John Lennon'ı anmak için Central Park'ta toplandı.
O assassino de Lennon...
Lennon'ın katili...
O assassino do Lennon, Mark David Chapman...
Lennon'ın katili Mark David Chapman...
É uma droga tornada famosa pelo John Lennon e pelo Paul McCartney.
John Lennon ve Paul McCartney sayesinde ünlü olan bir uyuşturucudur.
Então, eles deviam internar o John Lennon, é?
Bu yüzden John Lennon'u tıkmalılar, öyle mi?
Não sou o John Lennon.
Ben John Lennon değilim.
O John Lennon esteve lá.
- John Lennon oraya gitmiş.
Como o Mark David Chapman fantasiou a relação com John Lennon.
Mark David Chapman'ın, John Lennon'la ilişkisi olduğunu sanması gibi.
Como aquela foto do John Lennon com a Yoko 0no.
John Lennon ve Yoko Ono resmi gibi.
Lennon e McCartney!
Lennan ve McCartty.
- Eu sou o Lennon, está bem, Teddy?
Hemen dönerim, tamam mı Teddie?
e o John Lennon perdeu a mãe quando ele era pequeno.
John Lennon da çok küçükken annesini kaybetmiş.
E depois ele deu essa parte ao John Lennon... e ele escreveu a parte que dizia...
Ve sonraki kısmı yazması için John Lennon'a verdi. Oda "Seni seviyorum, seni seviyorum, seni seviyorum" olan kısmı yazdı.
E o número 9 é como o 9 de Outubro... quando o John Lennon nasceu... e o seu filho também nasceu a 9 de Outubro.
9 numara tıpkı John Lennon ve oğlunun doğum tarihleri gibi. 9 Ekim.
Confessa ou faço-te o mesmo que fiz ao John Lennon.
İtiraf et yoksa sana da John Lennon'a yaptığım şeyi yaparım!
- A Yoko e o John Lennon puderam.
- Yoko ve John Lennon değişmişti.
Acho que foi o John Lennon que disse que a vida é o que nos acontece quando fazemos outros planos.
Sanırım John Lennon söylemişti... "Hayat, siz başka planlar yaparken başınıza gelendir." İşte ben de böyle hissediyorum.
E disse : "Sou a morsa, sou o homem dos ovos." Portanto, não sei.
Tabi Lennon şöyle de demişti, "Ben deniz aygırıyım, yumurta adamım", Bu yüzden neye inanayım bilemiyorum!
Pode levar-nos a conhecer o John Lennon?
John Lennon'la tanışmamız için bizi geçmişe götürür müsün?
- Alguma vez viu o John Lennon? Por acaso, vi. Uma vez.
- Hiç John Lennon'la tanıştın mı?
Tal como o John Lennon disse : "O que quer que te ajude a passar a noite."
John Lennon'un dediği gibi, "Gece sana ne getirirse."
Com o John Lennon? E a Plastic Ono Band?
"John Lennon ve Plastic Ono Grubu."
Citando o John Lennon :
John Lennon'un bir sözü :
E era essa a proposta das músicas de Lennon.
John Lennon'ın müziğinin ve yaşamının amacıydı buydu.
Lennon. Um músico.
Lennon.
John Lennon.
John Lennon.
O John Lennon foi morto.
Şey, John Lennon vuruldu.