Translate.vc / Portuguese → Turkish / Lennox
Lennox translate Turkish
370 parallel translation
Tony Lennox teve uma ideia amorosa.
Tony'nin güzel bir fikri var.
O Dr. Lennox, que me tratava no hospital... um homem muito bom, disse-me pelo menos dez vezes :
Dr. Lennox, hastanede benimle ilgilenen, gerçekten iyi adamdı. En az on defa söyledi.
O médico que me tratava, o Dr. Lennox, era muito bom comigo.
Şu doktor vardı, Dr. Lennox. Bana karşı çok nazikti.
Contei ao Dr. Lennox a história da minha vida.
Şu Doktor, Lennox... ona tüm hayat hikayemi anlattım.
Tenho uma carta para ele do Dr. Lennox.
Evet. Doktor Lennox'tan kendisine yazılmış bir tavsiye mektubum var.
Do Dr. Martin Lennox.
Doctor Martin Lennox'tan.
Você não o primeiro que me vem ver com uma carta do Dr. Lennox.
Dr. Lennox'tan mektupla gelen ilk sen değilsin.
O Dr. Lennox disse que o Sr. Lane me ajudaria... e ele não mente.
Doktor, Bay Lane'e güvenebileceğimi söyledi. Ve doktor yalan söylemez.
Um médico. Um médico.
Doktor Lennox!
O Dr. Lennox preveniu-me.
Dr. Lennox'un dediği gibi.
Olá, Sr. Lennox. Está um pouco atrasado.
Merhaba, Bay Lennox.
O que estou fazendo a esta hora, Terry Lennox?
Haydi içeri gir. Hemen geliyorum. Bu saatte ne mi yapıyorum?
Marlowe, tu conhecias um sujeito chamado Terry Lennox.
Marlowe, Terry Lennox adında beyaz bir adamı tanıyor musun?
Nós sabemos a que horas Terry Lennox saiu de Malibu Colony... e sabemos mais ou menos a que horas chegou aqui.
İşte burada, al bunu. Şimdi, Terry Lennox'un Malibu Colony'yi ne zaman terk ettiğini ve saat kaç civarında buraya geldiğini biliyoruz.
Terry Lennox deixou o carro na tua garagem e foi para algum sítio.
- Bir bebek ayakkabısı. Şimdi Lennox arabasını senin garajına park edip bıraktı ve sonra bir yere gitti.
Quer que eu creia que Lennox apareceu no meio da noite... você levou-o a centenas de km. E ele não lhe contou?
Gece yarısı ortaya çıkan dostun Terry Lennox'u arabayla birkaç yüz kilometre öteye götürdün ve de sana hiçbir şey anlatmadı, buna inanacağımı mı ümit ediyorsun?
- Então no que não acredita?
- O zaman inanmadığın şey ne? - Terry Lennox'un katil olduğuna...
- O Terry Lennox está morto, Marlowe.
Terry Lennox öldü, Marlowe.
O que quer dizer como "o Terry Lennox está morto"?
Ne demek istiyorsun, Terry Lennox öldü mü? Ne?
Terry Lennox não estava desesperado.
Terry Lennox çaresiz bir durumda değildi. Konuşma şeklinden de Sylvia o sırada ölmemişti. Konuşma şeklinden de Sylvia o sırada bir durumda değildi.
Os Lennox, Terry e Sylvia, moravam mais acima, na praia.
Lennoxlar, Terry ve Sylvia plajın orada otururlardı.
Fizeste um acordo com o Terry Lennox.
- Terry Lennox'la iş yaptın.
Terry Lennox era meu amigo.
Terry Lennox arkadaşımdı.
Perde as cuecas. Você conhece Terry Lennox?
Çoğu kimse bu tip şans oyununda iç çamaşırını bile kaybeder.
Eu conheço Terry Lennox.
- Terry Lennox'u tanıyor musun? Evet, evet. Terry Lennox'u tanıyorum.
Você conhecia Sylvia Lennox?
Sylvia Lennox'u tanıyor musun?
Terry Lennox veio aqui...
Terry Lennox buraya geldi. Otele kaydını yaptı.
Dizem que Terry Lennox trabalhava para Marty Augustine.
Birçok kişinin de böyle söylediğini duydum. Terry Lennox... -...
- Ele já falou sobre a Sylvia Lennox? - Não.
- Kocanın Sylvia Lennow'la bir işi var mıydı?
O seu marido estava tendo um caso com Sylvia Lennox? Sr. Marlowe, eu não quero continuar esta conversa sobre meu marido.
- Bay Marlowe kocam hakkındaki bu konuşmaya devam etmek istemiyorum.
Ele tinha um caso com alguém que você não conhece... que poderia ter sido Sylvia Lennox?
Peki, kocanın senin tanımadığın biriyle bir işi var. Sylvia Lennox'un öldüğü gece kocan neredeydi?
O doido do seu marido pode ter matado Sylvia Lennox.
Zırdeli yaradılışlı kocan Sylvia Lennox'u öldürmüş olabilir.
Pode ter matado Sylvia Lennox! Olhe.
Sylvia Lennox'u öldürmüş olabilir.
A polícia diz que Terry Lennox matou a mulher.
Lütfen şunu söyle... Terry Lennox karısını öldürdü.
Olhe, Terry Lennox está morto.
- Şimdi, bak, Terry Lennox öldü.
Acha que ele matou a Sylvia Lennox?
Bilmiyorum. Konudan uzaklaştın.
Você diz-me que acha que o seu marido matou Sylvia Lennox?
Sadece, kocanın Sylvia Lennox'u öldürdüğünü düşündüğünü mü söylüyorsun?
Eu quero abrir o caso de Terry Lennox.
Şu Terry Lennox davasını açmanı istiyorum. Yeni bilgiler elde ettim.
Tenho novas evidências para você reabrir o caso Terry Lennox. A Sra. Wade está pronta para declarar que o seu marido... estava com Sylvia Lennox na noite em que ela foi morta.
Şurada oturan hanımefendi Bayan Roger Wade, kocasının Sylvia Lennox'la, kadının öldürüldüğü gece, cinsel ilişkide bulunduğu delilini vermeye hazır.
Eu fiquei três dias preso... porquê você disse que o meu amigo matou Sylvia Lennox.
Şimdi üç gün süreyle tutuklandım çünkü dostumun Sylvia Lennox'u... - O öğleden sonra Roger Wade'in Sylvia Lennox'u gördüğünü biliyoruz. -... öldürdüğünü söylediniz.
Sabemos até a que horas saiu de lá e foi directamente pa a clinica Verringer's.
Onu saat kaçta terk ettiğini biliyoruz. Lennox'un evinden doğru Verringer'in...
Ele estava a ser drogado quando ela foi assassinada.
- Her zaman biliyor muydunuz? O hep oradaydı. Ve Sylvia Lennox öldürüldüğü sırada o bölümde bulunuyordu.
Terry Lennox era meu amigo, seus filhos da puta!
Terry Lennox arkadaşımdı. Siz becerilmişler.
Três delas estavam na maleta... que Terry Lennox devia levar ao México para mim.
Ve bunlardan üç tanesi Terry Lennox'un benim için Mexico'ya götürmesi gereken valizin içindeydi. - Bunu nereden aldın?
Eu não riria se fosse você.
- Terry Lennox hayatta mı?
- Terry Lennox está vivo?
Terry Lennox'la bir anlaşman var mı?
Fez um acordo com Terry Lennox?
- Hayır. Bunun eğlenceli olduğunu mu düşünüyorsun?
- A verdade? - A verdade sobre Terry Lennox.
Evet, Terry Lennox hakkındaki gerçeği.
O Dr. Lennox pediu-lhes que me ajudassem.
Dr. Lennox da yapabilmem için yardım etmelerini sağladı.
A esposa de Terry Lennox.
- Terry Lennox'un karısı, işte ölen.
Tenho novas informações.
Terry Lennox davasını yeniden açman için taze delillerim var.