Lewis translate Turkish

Podes chamar o Brandon Lewis, por favor?

Selam. Brandon Lewis'i çağırabilir misin lütfen?

Consegues arranjar aquelas plaquetas que diga "Gabe Lewis"? Claro.

Üzerinde "Gabe Lewis" yazan isim tabelalarından alabilir miyim?

O U.V. estampado na mão de Reuben Lewis é de Rikers.

Reuben Lewis'in elindeki ültraviyole damga Rikers Hapishanesi'ne ait.

O Lewis está preso há quatro décadas.

Lewis yıllardır tutuklu...

Se disseres que estiveste preso, por mais liberal que a pessoa seja, vai fugir a sete pés. - O Lewis é um homem.

Birisine hapse girdiğini söylediğinde nekadar liberal olurlarsa olsunlar yollarını değiştirirler.

O Lewis tem 70 anos, mas a vida dele não acabou.

Lewis 70 yaşında ama yaşamaya devam ediyor.

Há vida fora da cadeia e o Lewis devia fazer parte dela.

Hapishanenin dışında bir hayat var ve Lewis bunun bir parçası olabilir.

Acho que ele está preparado.

Bende Lewis buna hazır.

Lewis, por favor, ouça-me.

Lewis, lütfen. Beni bir dinle.

Vai levar algum tempo para se adaptar, Lewis.

Alışman biraz zaman alacaktır Lewis.

Eu posso ajudá-lo, Lewis.

Tamam mı? Başarmana yardım edebilirim Lewis.

O Lewis, o recluso.

Salıverilen. Beni gelip görebileceğini söyledim.

- Preocupa-te com o Lewis, não comigo.

- Lewis için endişelen. Benim için değil.

O mundo fica melhor sem pessoas como o Lewis.

Lewis gibi adamlar olmadığında, dünya daha güzel bir yer.

Acho que dei cabo das coisas com Lewis.

Sanırım Lewis konusunda çuvalladım.

Todos merecem ajuda, Lewis.

Herkes yardımı hak eder Lewis.

O Lewis estudou.

Eğitimini tamamladın.

Pode viver, Lewis.

Yaşamak için yeterli Lewis.

O Lewis veio cá.

Lewis buradaydı.

- Olá. O Lewis ligou-me.

Lewis aradı.

O proprietário disse que confiou no sorriso do Lewis, o que é...

Dükkan sahibi, Lewis'in gülümsemesine güvendiğini söyledi. Öyle ki...

Victor Lewis-Smith.

Victor Lewis-Smith.

Tim, quero apresentar-te o meu amigo Lewis e a sua esposa Diane.

Tim, sana arkadaşım Lewis'i tanıştırayım... -... bu da eşi Diane.

Porque os ossos são... nojentos. Lewis, Diane.

Çünkü kemikleriniz... iğrençtir.

Quero que conheçam uma pessoa.

Lewis, Diane, tanışmanızı istediğim kişiler var. Sarhoş olmuşsun sen.

Lewis, que eu saiba, a época da caça terminou há três meses.

Lewis, son baktığımda, av sezonu biteli üç ay olmuştu.

Em resposta a uma crise que se agudiza rapidamente, o Presidente Lewis convocou uma reunião na Casa Branca com o governo, chefias militares e representantes da NATO.

Sürekli tırmanan kriz dolayısıyla Başkan Lewis, kabine üyeleri, askeri liderler ve NATO temsilcileriyle Beyaz Saray'da acil bir toplantı talep etti.

Fala o Presidente Howard Lewis.

Ben, Başkan Howard Lewis.

Lewis Payne...

Lewis Payne...

Lewis Payne.

Lewis Payne.

Major Smith, tem conhecimento que Lewis Payne hospedou-se na Surratt usando um pseudónimo, alegando ser um pastor Baptista de Baltimore chamado Wood?

Binbaşı Smith, Lewis Payne'in Surrattlar Pansiyonu'nda Baltimorlu Baptist vaizi Wood takma adı ile kaldığından haberiniz var mı?

Estou por este meio ordenado a fazer com que David E. Herold, G. A. Atzerodt, Lewis Payne e Mary E. Surratt sejam executados de acordo com a ordem do presidente dos Estados Unidos,

Burada, hükmü verilmiş David E. Herold G. A. Atzerodt Lewis Payne ve Mary E. Surratt'ın Birleşik Devletler Başkanı'nın emri gereğince idam kararını bildiriyorum.

Aqui.

- Lewis!

Lewis!

- Selam adamım.

Marlene Lewis.

Marlene Lewis.

Russell Lewis, treinador de Bethany desde que ela tinha oito anos

RUSSELL LEWIS, BETHANY'NIN SEKİZ YAŞINDAN BERİ EĞİTMENİ

Vou mas é enfiar-me entre a Rachel Lewis e a Amy Ramirez!

Gidip Rachel ve diğer kızlara katılacağım.

Em 1985, Cutter Lewis-Bell serviu na minha área como vereador durante 20 anos.

1985'te Cutter Lewis Bell benim hizmetimde 20 yıl boyunca meclis üyesi olarak görev aldı.

Jerry Lee Lewis!

Jerry Lee Lewis!

O Sr. Moody nunca perguntou pela sua idade, nem a Sra. Lewis o revelou a ele.

Bay Moody, hiçbir şekilde onun yaşını sorgulamamış ; Bayan Lewis de söylememiştir.

Na sua opinião, acha que Hank Moody odiava o Sr. Bill Lewis?

Sizce, Hank Moody, Bill Lewis'ten ne kadar nefret ediyordu?

Você terminou a relação com o Sr. Moody, foi viver com o Sr. Lewis, concordou casar com ele, mas deixou-o na noite do casamento para voltar para o Sr. Moody.

Bay Moody'den ayrılıp, Bay Lewis'in yanına taşındınız ve evlenmeyi kabul ettiniz ama, onu düğün gecesi bırakıp, tekrar Bay Moody'nin yanına döndünüz.

Se a meritíssima permite, o estado chama William Lewis.

Huzurlarınıza William Lewis'i çağırıyoruz.

Sr. Lewis, acredita que Hank Moody preparou tudo para ir para a cama com a sua filha como uma forma de se vingar de si?

Bay Lewis, Hank Moody'nin, sizden intikam almak için kızınızla yattığını düşünüyor musunuz?

Sr. Lewis... em que condições estava o arguido quando o encontrou a conversar com a sua filha?

Bay Lewis kızınızı onunla konuşurken gördüğünüzde, sanık ne durumdaydı?

Lewis!

Lewis!

Lewis Black!

Sağolun

O Lewis Cartwright não representa uma ameaça para a sociedade.

Lewis Cartwright toplum için bir tehlike arz etmiyor.

- Quem?

Lewis.

Lewis, desculpe.

Lewis, özür dilerim.

Ele chamou-te Daniel.

Daniel Gay Lewis mı? Daniel dedi sana.